ALEF: Mâl-i Hülya'nın başrol oyuncularıyla diziyi konuştuk!

Taner Ölmez

ALEF: Mâl-i Hülya hikayesiyle seyirciyi gizemli bir yolculuğa davet ediyor. Çınar karakteri senin için nasıl bir yolculuktu? 
İçinde bulunduğum işlerde her seferinde farklı karakterler deneyimlenmek hoşuma gidiyor. İşin zevkli kısmı bu zaten bence. Deneyimlerimden, gözlemlerimden ve çalışmalarımdan ilhamla yepyeni bir karakter yaratmak çok keyifli. Çınar da bu anlamda iyi malzeme verdi bana. Daha önce böyle olgun, kendinden emin adımlarla ilerleyen bir adamı oynamamıştım. Benim için yeni ve keyifli bir yolculuktu dolayısıyla.
 
Mistik bir hikayeyi ve hikayeye yön veren güçlü bir karakteri Anadolu’nun eşsiz noktası Kapadokya’da yaşatmak nasıl bir histi? 
Mükemmeldi. Kapadokya’ya ilk gidişimdi ve çok sevdim. Sihirli, gizemli bir yer. Bazı mekanların ruhu vardır. Kapadokya da öyle. Bizim hikaye için daha uygun bir mekan az bulunur diye düşünüyorum.
 
ALEF: Mâl-i Hülya aksiyon sahneleriyle merak uyandırıyor. Çınar’ın yüksek temposunun hiç sınırlarını zorladığı oldu mu? 
Öncesinde hafif bir kondisyon çalışmasına girdim. Belki de o yüzdendir zorlanmadım.
 
Çınar korumacı, inatçı ve gözü kara özellikleriyle dikkat çeken bir karakter. Çınar’da kendini bulduğun, ortak özellikleriniz neler? 
Kendi yolunda, çizgisinden sapmadan yürüyen bir adam. Birçok açıdan benziyoruz bence evet. İnandığı gerçeğe ulaşmak için hiç yorulmadan tırmalıyor. Pes etmiyor. Ben de öyle yapardım.
 
ALEF: Mâl-i Hülya, geçmişin sırlarının peşinden sürüklerken karakterlerde derin izler ve değişimler yaratıyor. Hikayenin sende bıraktığı etkisi ne oldu? 
Hikayede en çok geçmiş yüzyıl ve bugün bağlantısını sevdim. Karakterler için konuşacak olursam, olaylarla beraber karakterlerin geçirdiği organik değişimler çok güzel işleniyor. Çınar’ın da en çok olaylar karşısındaki istikrarlı, gözüpek tavrı etkiledi beni.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER