Her veda yeni bir başlangıçtır...
"Ağlamıyoruz, soğan doğradık" By Pelin
Ömür dediğin bitiyor da, dizi mi bitmeyecek. Elbette bu keyifli ailenin bir finali olacaktı. Erken geldiği için içimiz sağanak yağışlı. 3 Temmuz 2014 tarihinde risk alınabilecek bir günde evlerimize misafir oldu. Kimisi çok kalabalık ve gürültülü buldu, kimisi kendinden bir parça. Bir baktık, almış başına gidiyor. Seyir keyfi yüksek. İçerisinde biraz hüzün barındırıyorsa, peşine kahkaha. Biraz dram varsa, hoooppp entrika. Dört mevsim gibi bölümler izletti. Ve sezon arasına giderken verilen başlangıç tarihi (3 Eylül 2015) ertelendikçe bir sorun olduğu hissedilmişti. Velhasıl kelam dizinin ertelenen tarihi ve özellikle de değişen günü dolayısıyla erkenden final yapmak zorunda kaldı.

Erken finale giden yol …

Kadro içerisindeki değişiklikler kolay değildir. Yalnız erken veda etmesinin en önemli etkeninin üstüne basa basa “Gün değişikliği” olduğunu düşünüyorum. Hele yıllardır ekranlarda olan Kurtlar Vadisi Pusu gibi fenomen diziyi bile geçerek birinci olduğu günleri baz alırsak, perşembe günü için alternatif oluşturduğunu da anlayabiliriz. Çarşamba akşamı ise seyircinin zaten izlemiş olduğu, çoktan seçmeli dizilerin varlığını gösterdiğini bu sezon gelen reytingler ile görebiliyoruz. O yüzden “her veda yeni bir başlangıçtır” demekten başka yol yok.

Finale dair elde ne varsa …


Final yemeği adlı tablodan ...

Nasıl bir final bizleri bekliyordu? Acaba FaMir evlenecek miydi? Pelin, anne ve babasını birleştirebilecek miydi? Tarık ile Güneş’in son durumu ne olacaktı? Gibi beynimizi kemiren soruların alacağı şekil önem taşıyordu. Her bölüm kahkahayı da en güzel haliyle harmanlayan ekipten beklenti yüksekti. Tüm sorularımız bir bölüm için en iyi bu şekilde aydınlanabilirdi. Tarık’ı kaçıranın Şeniz olduğunu öğrenen Şenizseverler, bir yara almış olsalar da, Sefer’i de suçsuz ilan edemeyiz. Çocuk isteyen bir kadın ve onun yaşadığı dramın sonuçlarını çeken diğer aile. Üçüncü sayfa haberlerinde de maalesef ki daha da beter olayların haberlerini duyuyoruz. Şükür ki Tarık iyi bir eğitim almış, kötü yola girmemiş. Aziz ile Şeniz’in aralarındaki en büyük bağı da sırlar oluşturmuş.

Yeni evli çiftimiz ise tam da istenilen kıvama gelmişti. Güneş’in içindeki söylenme duygusu Ar gelini olmasına bakıyormuş. Kızcağız kendini tuttu, tuttu ve patladı. Doktor Tarık’ın düğün arifesindeki piko imtihanı yerini “dantel” e bıraksa da bu işlerden sıyrılan taraf olmayı başardı. (Ne kadar şanslı Ar erkeği ^.^)

Gençler tarafında ise Fatih’in, Miray’a araba konusundaki tavırları eminim hepimizi bir geçmişe götürdü. Akın ve Gülay cephesinde ise “Aşk acısı” konsepti ile başlayan arkadaşlık, aşka dönüşebilirdi. En canımızın yandığı anlarda yaralarımızı saracak birine ihtiyaç duymaz mıyız? Bazen kendimizi dağıtırız, bazen de başka aşkın kollarına bırakırız.

Birkaç hafta önce sinir olduğumuz Cücü’nün aslında Pelin iyi olsun diye kendini soğutma yolunu seçtiğini bilenlerdeniz. Pelin de bu durumdan sonra babası ile annesinin arkadaş olmasını istedi ve kurnaz minnak Cücü’nün Tülay’a açılmasını sağladı.

Sadece açılan o değil; ama… Dilaver de elinde 2Ç ile (çiçek & çikolata) dünürlerin kapısına gidince hepimiz Zuhal’e geldiğini düşündük. Yanlış anlaşılmaların babası olan Dilaver, Zuhal, Esma, Emel üçgeninden çıkıp Fethi Abbas’ı tersledikten sonra  “bacımsınız” dedi ve asıl amacının iş olduğunu iletti. Kahrolsun bağzı çiçek çikolatalı yanlış anlaşılmalar. (Enfes köşe, mükemmel bağlantı)

Zamanın geçmesini dilemiştik …
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER