.....feminist damarına daha başka nasıl basılır bilmiyorum. O andan sonra geçmiş olsun artık. Sana olan saygısını da yitirmeye başlayacak ve şartlar olgunlaştığı anda mabadına bir topuklu ayakkabı izi yerleştirecek.
Nitekim Peggy parayı kullanmış bile… Ed’in bastırmaları sonucu parayı geri çekmeye çalıştı ama Patron yine iki sözle Peggy’i tavladı. Aslında Peggy gerçekten de gitmek istediği için, farklı bir dünyayı hayal ettiği için o ikna havuzuna atlıyor. Patron onun için bir zıplama tahtası ve zıplama tahtaları havuza girmek için güzel bir yol. Fakat tek yol değil. Patron’u olmasa da Peggy rahat durmayacak.
Rye’yi bulmak için yollara düşen Hanzee araştırmasında ilerledikçe biz de onunla beraber ilgili ilginç şeyler öğrendik. Önce Waffle Hut’a gitti ki burada yine hiç beklemediğimiz bir sahneye tanık olduk. Yahu uzaylılar adam kaçırdı! Hanzee Waffle Hut’dan çıkarken saat 07:05’i gösteriyordu. Yolda diz çöktükten sonra saatine baktığındaysa 09:05’i gösteriyordu. Aradaki iki saat kayıp… Hawley uzaylıları da getirir mi dersiniz?
Tek bir cam parçasından yürüyüp önce tamirhaneye ardından Peggylerin evine ulaşması sadece bir gününü aldı. Şöminedeki kemer tokası zaten ona her şeyi net olarak anlattı. Hanzee artık maktülü de biliyor katilleri de biliyor. Ne yapacağını ise bilmiyoruz. Gerçekten enteresan bir karakter. Vietnamda bulunmuş ve çukurlara ilk yollanan askerlerdenmiş. O çukurlar yüzünden kaç Amerikalı asker delirdi biliyor musunuz? Ufacık, sadece Vietnamlıların rahat hareket edebileceği şekilde oyulmuş bir sürü kanal vardı. Sırf bu çukurlar yüzünden Amerika büyük zaiyatlar verdi. Hanzee’de nasıl bir kader varsa o kadar çukurdan sağ salim kurtulmayı başarmış. Dikkatim Hanzee’nin üstünde olacak. Fargo'nun en ilginç karakterlerinden biri olabilir.
Aaaah ah siz bilmezsiniz beyfendi ben bunlardan neler çektim...
Nihayet Kansas City ve Gerhardt Hanedanlığı bir masaya oturdular. Gerhardtlar ortak olmak istedi ama sabahki Dodd’un kafe baskınından sonra tabii ki bu pek olası değildi. Nitekim Kansas City masadan fiyatı yarıya indirerek ve tehditle kalktı. Dodd istediğini almış oldu. Daha 10 yaşında adam öldürmeye başlayan biri için başka bir seçim zaten düşünülemezdi.
Pazarlık sürerken rahat durmayıp Milliganla yatan Little Bitch yüzünden Baba Gerhardt hayatının en küçük düşürücü anını yaşadı. Kansas City mafyası niyetini en başından belirlemişti zaten. Felç geçirmiş adamın etrafındaki üç kişiyi de indirip onu öylece sağ bırakmak hiç de saygılı bir davranış değil. Bu Kansas City mafyasında etik denen hiçbir şey yok. Yazıklar olsun. Sana da yazıklar olsun Little Bitch!...
Bölümün kesinlikle en güzel anı Dodd’un annesiyle arabadaki iletişimiydi. İstediğini aldı ama annesi mutsuz olduğu için kendisini kötü hissetti ve kendini affettirme tarzı koca adam ve katil olmasına rağmen oldukça çocukçaydı. Tüm kızgınlığına rağmen annesi yine tek hareketiyle oğlunu affetti. Sanırım ne yaparsa yapsın erkek çocuklarının kayıtsız şartsız tek bağışlayıcıları anneleri oluyor. Yılmaz Erdoğan, “bir kadın ancak doğurduğu erkeğe aşık olur” diye boşuna dememiş…
Şimdi, savaş ilan edildi ve saflar belirlendi. Üstüne üstlük sayko çiftimiz hem polis için hem Gerhardtlar için ulaşılabilir bir konuma yerleşti. Demedi demeyin, haftaya çarşı fena karışır...