Aşkın kuyusuna bir kez düştüğünüzde, kurtulmanız imkansız
olur. Tek başınıza düştüyseniz, çırpınmak yersizdir. Diğer yarınızla bir kapana
kısıldıysanız da, zaten kurtulmayı istemek için artık çok geçtir.
Herkesten uzak, karanlık bir kuyunun dibinde ruhunun
yarısıyla tamamlanma şerefine bir türlü erişemeyen Defne, nasıl da kör
gözlerin. Ömer en başından beri seninle o dehlizin içinde birlikte. Kendini
korumak için çırpınıp duruyorsun ancak kapıldın gittin işte, yanı başındaki can
simidini göremiyorsun. Ne Ömer’le yapabiliyorsun, ne de onsuz kalmaya tahammül
edebiliyorsun. Seni gidi Ömer’in Defne’si seni.. Ömer’in Defne’si, Ömer’in
Limanı, Ömer’in her şeyi..
Ömer geçen bölüm demir atmıştı, bu bölüm çok şükür limana
ayak bastı. Öncekiler gibi değildi tabi bu liman. Kırmızı halılarla, karşılama
komiteleri yoktu. Belki de insanı tökezletecek birkaç çıkıntısı vardı lakin
bizim oğlan artık sakin sularda. Sinan ile yolları ayırmayı düşündüğünü dile
getirdikten hemen sonra pişman oldu. Ancak gururu önüne öyle bir duvar ördü ki,
söylediklerini geri de alamadı. Sinan ise evlere şenlik, hemen atladı Ömer’in
yolları ayırma teklifine. Oysaki o ortaklık oradan gayet de dönerdi. Ömer’in
beklediği belki de sadece basit bir özürdü ve Sinan bunu ona çok gördü. Ömer’e
sinirlenmek o kadar kolayına geliyor ki, “Ben olsaydım ne yapardım?” diye durup
düşünmüyor. Hatalı olan Sinan iken, Ömer’in onunla bir kere bile gelip
konuşmaya tenezzül etmemiş olması sizce de çok normal, Sinan’ınsa buna kafayı
takması bir o kadar anormal değil mi? Belki de en iyisi bu ortaklığın
bitmesidir, ayrılık onları dinlendirir ve
bir nefes alırlar.
Deri işini Sinan’ın halletmiş olması ya da yepyeni bir koleksiyonla lansmanı yapabilmiş olmanız Ömer’in bu olaya bakışını maalesef
değiştirmiyor Sude. Gerçi seni de anlıyorum. El bebek gül bebek büyümüşsün,
hayatında sana acı veren tek şey aşkına karşılık bulamamak olmuş. O yüzden
hayattaki bu, -senin pembe gözlüklerin ardından gayet normal görünen- inişlerin
bazen çıkışları olmuyor işte. Ömer, Sinan’ın ihaneti ile en dibe indi. Takdir
edersin ki affetmesi biraz zaman alacak. Çıkarken de yanında Sinan’ı götürmek
istemeyişi gayet normal. Artık demir almak günü gelmişse bu dostluktan, meçhule
giden bir gemi kalkar bu toplantı salonundan. Ömer o toplantının her saniyesinden
nefret etti, her an vazgeçecek diye bekledim. Sandığımdan daha yıkılmazmış.
Bunaldığı ilk anda
Defne’ye koştu. Kendini onun yanında huzurlu ve daha sakin hissediyor oluşu
aşktan, sevgiden çok daha öte kıymeti bilinmesi gereken bir detay. E kıymeti
biline o zaman, ne diyeyim?
Gizli ortağın Koray oluşu dönüm noktalarının en komiğiydi.
Patron olduğunu öğrendikten sonra vereceği tepkilerin yüzde yetmiş beşini
tahmin etmiştim. Onur Büyüktopçu öyle bir insan ki girdiği her tripte daha da
gülmekten katıldım. Sesi de çok güzelmiş ayrıca, söylemeden geçmeyeyim.
Kanka ya sence o
kız bana bakar mı :S
Deniz daha “Savaşta ve aşkta her şey mübahtır” derken bu
olayın Defne’ye bağlanacağını adımız gibi biliyorduk. Kötü kalpli prens, ilham
perisini keşfetti. Tabii bizim peri saf, kim kimdir ne nedir bilmiyor. Umarım en
yakın zamanda maskesinden arınmış Deniz’i görür de, Ömer’e zarar verilmek üzere
kullanılan bir maşa olmaz.
Selam tatlı qıs
tnşlm mı?
Serdar ne güzel bir insan Allahım. Hani insanın hayatında ilk yardım dolabı gibi arkadaşları olur ya, heh işte tam da onlardan. Daha geleneksel
belki ama derde deva gibi deva! Herkesin karın ağrısına bir nane limon,
efendime söyleyeyim bir bal, ıhlamur, zencefil karıştırıp içmişsin gibi şifa
oluyor. Kardeşine sahip çıkıp, destek oluşu ne de güzel işlendi. Nihayet
mürüvvetini de göreceğiz galiba. Düğüne çağırmazsanız çok darılırım bak, ona
göre!
Yaseminciğim,
ah Yasemin. Seni hiç sevmezdim aslında da işte bu değişimin beni benden aldı,
biliyorsun. Bazen bazı gerçekler insanın kendisine kalmalıdır. Zaten
parçalanmakta olan bir şirket söz konusuyken bu itirafın sana kazandıracağı
hiçbir şey yoktu. Gerçi sen de artık öyle ufak kazançlar peşinde değilsin, daha
gerçek şeylerin ardına düştün ama Ömer bu, elinin tersiyle itiverdi işte seni.