Paramparça temposu yüksek bir bölüm ile
karşımızdaydı bu hafta. Hazal’ın evden kaçması ile büyük panik yaşayan Gülseren’in
yardımına hiç beklemediği biri koştu. 27.bölümün sonunda Hazal ve Teoman’ı
gören Rahmi’nin bu bilgiyi Cihan’a vereceğini ve bu sayede Hazal’ın
bulunacağını düşünmüştüm. Ancak yanılmışım. Hazal’ı kurtaran Rahmi oldu ama
başlarına büyük bir felaket açtılar.

Ummadığın taş baş yarar derler ya ummadığın Rahmi de yardıma koşar.
Gülseren’den
özür dilemek için evine giden Rahmi Hazal’ın ortalarda olmadığını öğrenince hemen
Suat’a haber verdi. Teoman’ın telefon numarasından konum bilgilerine ulaşan
Suat, Çatalca’da olduklarını söyledi. Ayrıca tüm sabıka kaydını da sıraladı.
Teoman hiç tekin bir tip değilmiş. Sabıka dosyası kabarıkmış. Yalnız bu sayede
Suat’ın ulaşamayacağı yer olmadığını da öğrendik. Cihan Yıldırım’dan yardım
isteseydi bu kadar hızlı sonuç alamazlardı.
Rahmi adresi
öğrenir öğrenmez yola çıktı. Bunlar yaşanırken Dilara kavga esnasında Cihan’ın
telefonunu denize atmış, Cihan da soluğu meyhanede almıştı. Olaylardan tamamen
habersiz efkar dağıtıyordu.

İyi mi oldu? Kötü mü?
Aslında
gecenin başlarında Hazal hiç olmadığı kadar mutluydu. Teoman ve arkadaşları ile
eğleniyor, gidecekleri Bodrum’u düşünüyordu. Ancak Teoman’ın planları çok
başkaydı. Hazal’ın, Cihan Gürpınar’ın kızı olduğunu öğrendiğinden beri bu günü
bekliyormuş. Amacı Hazal ile birlikte olup onu videoya çekmek daha sonra da onu
bu video ile tehdit edip her ay ondan para almakmış. Rahmi’nin gelişi tüm
planlarını bozdu. Yaşanan arbede sonucu Teoman öldü. Rahmi herhalde şu hayatta
bir cinayete bulaşmamıştı. Her ne kadar kasıtlı olmasa da torunu için bulaştı.
Tüm bunlar yaşanırken kamera kayıttaydı. Tam da “eyvah! Şimdi bu kaydı Teoman’ın
arkadaşı bulacak ve başlarına dert olacak” diye düşünürken Rahmi kayıtta
olduklarını fark etti. Videoyu izledikten sonra Hazal yıkıldı. Teoman’ın
ölümüne üzülürken üstüne bir de her şeyin yalan olduğunu öğrendi.

Belki kaza diye geçer...
Nihayet Cihan’a
ulaşıldı. Olay yerine gelen Cihan, Hazal’ı evine yolladı. Kızı bu olay ile
anılmasın diye de babasını polise ihbar etmedi. Suçun üzerini örttü. Yalnız bu
olaydan nasıl sıyrıldıkları henüz aydınlanmamışken aklıma bir-iki teori geldi.
Cihan bütün çiftlik evini yakıp kaza süsü vermiştir ya da cesedi ormana
gömmüştür. Her halükarda Teoman’ın planından haberi olan arkadaşı Hazal’ı suçlu
bulacak ve bu işin peşini bırakmayacaktır diye düşünüyordum. Ancak Cihan gazete
haberinden anladığımız kadarıyla cesedi öylece bırakmış. Şimdi Hazal gerçekten
Teoman’ın arkadaşlarının radarına girecek. Bu işten ceza almadan nasıl
kurtulacaklar merakla bekliyoruz.

Aşk insanın ruhunu yücelten bir şeydir. - Gülseren
Yaşananların
sorumlusu olduğunu düşünen Gülseren “ben iyi bir anne değilim” diyerek Hazal’ı
yalıya geri gönderdi. 27.bölümde Hazal eve döndüğünde kızına karşı bu kadar
toleranslı davranmasaydı bunların hiç biri olmazdı. Ancak Gülseren düşündüğü
gibi kötü bir anne değil. Yaptığı hatanın farkına vardı ve Hazal’ı eve çağırdı.
Kızının hissettiklerini çok iyi bildiği için onunla aşk hakkında çok güzel bir
konuşma yaptı. Hazal ilk başta sert bir tavır takınsa da sonunda gözyaşları
içinde ona sarıldı.

Ve baba-oğul arasındaki tüm buzlar erir...
Yaşanan bu
olay sonrası babası ile bir kez daha yüzleşen Cihan bu sefer onu suçlamak
yerine kızını kurtardığı için teşekkür etti ve onu yalıya geri götürdü. Rahmi
bu defa gerçekten yaptıklarına pişman olmuş sanırım çünkü hem Hazal ile arasını
düzeltti hem de Gülseren hakkındaki düşüncelerini değişirdi. Üstelik Dilara ile
yaptığı konuşmada açık açık “artık ben yokum, sen de bu işin peşini bırak”
dedi. Ancak Rahmi bu sağı solu hiç belli olmaz…

Kerimanyak!
Keriman, Sosyal
Hizmetler Görevlilerinin geldiği gün Özkan’ın hastaneden aldığı tazminatı çalıp
kaçmıştı. Özkan her yerde onu ararken sonunda Osman’da kaldığını öğrendi. Ancak
Keriman hiç öyle kolay kolay yakalanacak gibi durmuyor. İlk günden paraları
alışverişe, cilt bakımına harcamaya başladı. O para harcadıkça yanında Osman
krizlere giriyor ama Keriman nasıl o paraları Özkan’a bırakmazsa Osman’a da
bırakmaz boşuna ümit ediyor.
Bu arada hayatımıza
yepyeni bir isim dahil oldu. Candan’ın velayet davasını Dilara ile arkadaşlığı
bittiği için aldığını sanıyorduk ama yurt dışında yaşayan Harun isimli biri
istediği için almış. Harun’un kim olduğu ve ne istediği önümüzdeki bölümlerde
ortaya çıkacaktır. Belki de Alper ile bir bağlantısı vardır. Bu yüzden de
Dilara’ya düşmandır. Alper demişken 28.bölümde de DNA sonucunu öğrenemedi.
Kendisinden çok emin ama şimdiden iş aramaya başlasa iyi olur…
28.bölümün
sonunda Cihan, Gülseren’in evine gitti ve onu bir yere götürmek istediğini
söyledi. Gülseren kabul etmese de çok ısrarcı davrandı. Acaba sabah sabah bu
kadar önemli ne olmuştu da Cihan Gülseren’i götürmek istiyordu.
Benim
tahminime göre Cansu ve Hazal’ın yanına götürecek.
Sizce Cihan
Gülseren’i nereye götürecek?