Bir sezon
finali ancak bu kadar hareketli başlayabilirdi. Zaten herkesi tam bir felaketin
ortasında bırakmıştık. Oradan da 22. bölüme başladık. Elena yaralanmıştı ve
Damon’un ona kanını içirmesi de kar etmedi. Mecbur son sürat onu hastaneye taşıdı.
Josetta ise çoktan ölmüştü. Daha kötü ne olabilir derken Kai psikopatlıkta
sınır tanımadığını herkese bir kez daha ispat etti. Kendi canına kıyarak tüm
Geminileri tek bir darbede indirmiş oldu. Gerçekten zekice bir hareket. Fakat
daha zekice olan şey bundan önce Lilly’den beslenip campir olarak hayata geri
dönmesiydi. Vallahi takdir ettim. Büyük saykosun Kai!
Elena ile
beraber Tyler için de bu son bölümdü ve cidden ağır yaralıydı. Fakat nihayet
dönüşmeyi seçti ve bir süre için olsa dahi hayatta kalmayı başardı. Sevdiği
kızı elleriyle öldürmek zorunda kalmasının ona neler hissettirdiğini tahmin
dahi edemiyorum. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri. Neyse
ki intikamını Kai’nin ümüğüne çökerek aldı. Daha doğrusu ben öyle sanmıştım. Herhalde
campir olsa da bir kurtadam ısırığına vücudu kür üretemeyecektir diye düşündüm
ama öyle değilmiş. Herif tam bir mothersucker. Kurt adam zehrine sebep olan
büyüyü de emdi.
Campir olmayı düşünür müsün tatlı kıs?
Sayko
Kai’mize bu kadar kötülük yeter mi? Yo, yo, yo... O her şeyi ince ince
planlamış. Ortaya çıkmadan önce Bonnie ve Elena’nın hayatlarını ters orantılı
şekilde birbirine bağlamış. Birisi yaşadıkça diğeri asla uyanamayacak. Damon’u
da bu seçimin tam ortasına koydu. Vallahi plana bayıldım. Seçim ne olursa olsun
plan bu üçlünün birbirlerini kaybetmeleriyle sonuçlanacaktı. Daha doğrusu Kai
böyle umdu diyelim. Fakat umduğunu bulamadı.
Damon olması
gereken en mantıklı seçimi yaptı ve hem Bonnie’nin hem de Elena’nın yaşamasına
izin verdi. Fakat sırayla... Vampirseniz zaman konusunda epey esnek
olabiliyorsunuz. Kai gerçekten sağlam planlar yapıyor ama en kusursuz planın
bile bir açığı var işte. Fakat burada kafama takılan soru şu. Eğer Elena'nın yaşaması için Bonnie'nin ölmesi gerekiyorsa Kai'nin çözümünü neden uygulamıyorlar? Bonnie'yi campir yaparsın. Böylece o ölmüş olur ama campir olarak hayatta kalır. Elena ise uyanır. Yıllar yıllar sonra da Elena ölmeden önce Bonnie, Elena'nın kanından içer ve o da tekrar insana dönüşür. Böylece iki arkadaş daha uzun süre bir arada kalmış olur. Bunu ileride Julie ablanın açıklaması lazım.
Bir de en
güçlülerin bile savunmasız bir anı var. Damon kaç bölümdür o anı bekliyordu.
Nihayet yakaladı ve arkasından gelerek Kai’nin boynunu tek hamlede koparttı.
Açıkçası öldüğüne inanmam zor oldu. Zira hem muhteşem bir kötüydü hem de bir
kötünün bu kadar kolay, bu kadar ansızın ölmesi fikrini sevmedim. Tamam öldüğü
yer aynı zamanda katliam yaptığı yer olarak pek manidar oldu ama ne bileyim
işte daha görkemli bir ölüm beklerdim.
Geminilere attığım kazık işte tam olarak bu kadardı.
Aslında Kai’nin
ölümüne yine inanmazdım ama altılı campirleri sakladığı depo görünür olunca
kesin kanaat getirmiş oldum. Kai karakterini canlandıran Chris Wood’u ekrana
çok yakıştırıyorum. Eğer Şeytan’ın dört atlısından olan Başsız Süvari gibi
tekrar dirilip gelmeyecekse ona yeni projelerde bol şans diliyorum. Onu çok çok
iyi yapımlarda, çok sağlam rollerde izleyeceğimize eminim.
Beş erkek bir kızı koruyamadı. Yazıklaaar olsun!
Veda
zamanı... Elena’yı öldürmediler belki ama yine de mezara koydular. Aklıma
Çanakkale türküsü geldi ama konumuzla bir alakası yok tabii. Ölmeden mezara
koyma fikrini çok sevdim zira herkesle teker teker vedalaşmasını izleyebildik.
Jeremy bile yetişti. Gerçekten duygusal anlardı ve Damon’un sakinliği beni her
saniye daha da şaşırttı. Ancak böyle güzel veda edebilirdi. Elena için her şey yolunda giderse çevresinden sadece
Tyler, Matt, Jeremy ve Bonnie’yi kaybedecek gibi duruyor ki ortaya çıkan Kai’den
bile daha sayko altı campir varken bu liste her an azalabilir.
Nina Dobrev,
Elena Gilbert rolüyle The Vampire Diaries’de
gerçekten güzel bir iş çıkarttı. Fakat her güzel şeyin bir sonu var. Dizi
gelecek sezon da ekranda olacak ama daha ne kadar uzatırlar bilemiyorum. Keza
başrol oyuncusunu kaybettikten sonra kan kaybını nasıl durduracakları konusunda
da en ufak bir fikrim dahi yok. Julie Plec için zorlu bir meydan okuma olacak.
Sırf bu meydan okumaya tanık olmak için izlemeye devam edeceğim.
Serin bir
Mayıs akşamında The Vampire Diaries’in
6. Sezon’una böylece veda ettik. Kim bilir belki yine serin bir Eylül akşamında
7. sezon’a hep birlikte merhaba deriz. O zamana kadar çok eğlenceli bir yaz
geçirmeniz dileğiyle hoşçakalın...