Bıçcık bıçcık!

Her şeyiyle sıkıcı ve son iki dakikaya odaklı bir bölüm izledik. Fakat bölüme en başından sıkıcı dedim diye siz okumayı bırakmıyorsunuz. Benimle beraber yazının sonuna kadar geliyorsunuz. Söz bir solukta okutmaya çalışacağım.

Bölümün neredeyse yarısı Stefan’ın Damon’u ikna turlarıyla geçti. Son derece güzel bir banliyö evi gösterip Damon’u korkutmaya çalışmak gerçekten zekice bir plan! Dünyada bir insanın başına gelen ve gelebilecek binlerce berbat durum varken her çiftin arasında çıkabilecek tartışmaları ona göstermekse adeta indirici bir son darbeydi. Stefan vaz mı geçirmek istiyor ikna mı etmek istiyor ben anlamadım. Bunlar abi kardeş pek elit. Başlarına neler gelebileceğini tahmin etmek bir dart oyunu olsa onlar sokağın karşısındaki barın dartını vururlar. Öyle anlatılmaz bir nişancılık...

Jo’nun düğün hazırlıkları devam ederken Caroline’nin son derece gösterişsiz şekilde çıkıp gelmesine şaşırdım doğrusu. Yine de iyi oldu etrafı toparladı. O olmasa o düğün hakikaten yetişmezdi. Bölüm boyunca Stefan’dan kaçması ise aslında hoş bir kovalamacaydı ama tabii bir yere kadar. Sonunda oturup konuşurlarken kaç defa “tamam artık oldu” dedim ama yine ucu bir yere bağlanmadı. Tamam anladık vampirsiniz, ölümsüzsünüz falan ama bu kadar da ağırdan alınmaz ki kardeşim. Bizler ölümlüyüz!

Uuuu ne güzel gözlerin varmış senin tatlı kıs...

Bir şey soracağım. Bonnie’nin ekliptiği yok ettiğini gören var mı? Yoksa bir ben mi kaçırdım? Herkes yok olduğunu sanıyor ama bence hala duruyor. Gördüğü Kai kabuslarının sebebi de tam olarak bu. Üstüne üstlük tek kişilik dev anti-vampir mitingi Matt de Bonnie’yi darlayınca bu konuda gerçekten bir şey yapmaları gerektiğine dair aptalca bir fikre kapıldılar. Gerçekten aptalca bir fikir. Faturası da pahalı oldu. Lily’nin çıktığını gördükleri anda başlarının belada olduğu apaçık ortadaydı. Matt’i merak etmiyorum ama Bonnie nasıl kendini toparlar işte o büyük bir soru işareti.

Salvatore kardeşlerin berbat sohbetinden sonra Damon’un gerçekten kararından döneceğini sandım. Zira her ne kadar ortaya koyduğu örnekler berbat olsa da Stefan haklı. Hem zaten Elena da Katherine’nin korsanı değil mi? O da ölünce başka bir kopya ikizi gelir. Olayı bu kadar dramatize etmeye gerek yok. Fakat ettiler. Damon’un bir yaşlı çifti görüp kararından emin hale gelmesi açıkçası biraz ergence. Hatta baya baya ergence...

Elena o kıyafet hep içini gösteriyo gız Allah seni naapmasın!

Salına salına geldi. Elena’ya romantik güzel sözler söyledi ve samanlık seyran oldu. Lafın gelişi değil, hakikaten seyran oldu. Damon da insan olacak. Fakat neyi bekliyor? Hiçbir şeyi... Tüm o güzel sözlere ve romantik sekse rağmen için için gerçekten de insan olmayı istemiyor. Damon, kendin dahil herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın. Biz Fargo’dan Lester Nygaard’ı çözdük. Seni mi çözemeyeceğiz?

Nihayet nikah anı geldi çattı. Atmosfer o kadar güzeldi ve her şey o kadar ağır işliyordu ki bir şeyler olacağını sezmemek imkansızdı. Alaric güzel sözler söyledi. Sıra Jo’ya gelince bıçcık bıçcık sesleri duymaya başladık. Açıkçası ben 6 campiri bekliyordum. İntikam niyetine güzel bir Gemini ziyafeti çekerlerdi. Fakat Kai gelmiş. Pek de sinirli gelmiş. Jo’ya gerçekten üzüldüm. En iyi ihtimalle bebeğini kaybetti. Fakat Kai’ye kızamıyorum. Çünkü o bir psikopat ama sakinleşmiş bir psikopattı. Eğer hep birlikte ona kazık atmasalar belki de en ön sandalyede gülen gözlerle Jo’ya bakıyor olurdu. Kendiniz kaşındınız.

The Vampire Diaries 21.  Bölüm de böylece bitmiş oldu. Gelecek bölüm Mystic Falls çok fena karışacak. Damon ise hala vampir. Sezon finalinde neler olacağını bana bile merak ettirdiler. En azından şu campir altılısının yüzlerini bir görebilseydik iyi olurdu. Neyse...

Haftaya görüşürüz.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER