Keyfim yerimde, dört köşe olmuşum, neşe saçmadan duramam.
Keyfi yerinde olan tek benim değilimdir diye düşünüyorum. Geçen hafta düğün
yaptık, bu hafta sefa sürüyoruz. İşin cefasını çekenler de yok değil. Hepsinin
sırası var. Kahkahadan ağzım o kadar kulaklarıma varmış durumda ki nereden
başlayayım diyorum. Oooo piti piti en eski yöntem.
"Yeni ev de yaparım" By Nazan
NazanFer düğünümüz epey keyifliydi, baskın yiyene kadar.
Rıza’dan ötürü sorguya çekileceklerini düşünen varsa, yandı. Çıksın oyundan.
Nerde baskın orda Gazanfer. Bir tek mekanı
ayarlamasına rağmen, orada bile sorun çıkarmayı başaran muhteşem amca.
Ona da kıyamıyorum, nereden bilsin, mekanı tutarken hangimiz “Pardon,
ruhsatınız var mı diye soruyoruz?”. Görünüş, organizasyon, bütçesi ve servisi
önceliklerimiz.
Şükürler olsun, kadrolu polisimiz vardı da rahat ettiler,
gerçi o da nasibini aldı ya kısmet. ,Tek temennimiz görev yeri değişmesin. Hem komserim,
Nazo için unutulmayacak düğün konsepti olmuş, Alah cezamı vermesin. Arabalara
binilip, söylene söylene evlere geldiler. İsot Hanım’ın çenesi pek susmadı,
karışa karışa geldi. Kaç yaşında Zafer’e arabayı öyle değil böyle kullan demesi
ayrı dert. Yok yok, İsot açısından bakarsak normal. Her büyük için yeğenler “hâlâ
küçük” değil midir? Hikmet’i mumla aradıkları da ayrı mesele. Minik
pıtırcığımız Pelin, “Pehhh” edasıyla aratmayacağını söyledi, şimdilik cebimizde
bu var.
Meselemiz bu olsa amenna, Gazo ile Nazo odası. Adam evlendi,
kız aynı eve gelirim dedi, Hikmet Anne gitti. Acılı İsot hoşgelmedi. Ben yaparım
Nazan bile ilk günden Hiko’yu aradı. Acılı İsot ne evden gidiyor, ne onları
yolluyor, derken ilk geceleri belgesel hayatıyla geçip gitti. Gazanfer, sabah
uykusuzluğu, yer bulamama sorunu, joker hakkını kullanmak üzere tüm kapıları
aşındırdı. Mukadder, Esma, Cücü’nün çadır, Nazan’ın teyzesi, utanmasa karakolda
kalalım da diyecekti. İsot da bunların farkında da bir kere böyle kalmış,
değişemez.
Farkı farkeden tek o değil esasında. FaMir’in Miray’ı da
düğünde duyduğunu belli etmeyip, el mi Miray mı yamanı gösterme peşinde.Aferin
kara kız. Sen misin Saraçlı, Gülay’a uyup plan yapan. Çek biraz anla. Şükür hem
iş hem gezi, yer de Sapanca. Tam havası, ohhh mis. Hep beraber gençler kaçar.
Babadan izin alınır, yola çıkılır. Beki de bu sefer eşlik eder. Kuzen Çiğdem tam
Miray’lık, Beki’den de ufaktan bi hoşlandı mı ne gençler … Çiftler sekize
çıktı, aileler kat kat arttıyor, haberiniz ola.
Aileler artıyor da sorunlar da artıyor. Yaklaşan anneler
günü ve iki arada kalan çift. Tarık 25 yıl sonra bulduğu ailesiyle hele de
biricik annesiyle –ki anne&oğul aşkı diye bir şey var- kutlama planı
yaparken, Güneş de yıllardır bozulmayan toplu kahvaltı organizasyonu için İzmir’e
gitme planı yaptı. Birbirlerine söylediklerinde önce kırgınlık, küs, trip mahşer üçlüsü, peşine özlem duygusu ve ortak
plan arayışları başladı. Empati kurmaya çalıştıkça hangi taraftan olacağımı
bilemedim. Tarık’ın, Mukadder Hanım ile konuştuğu sahnede hepimiz annelerin bir
kez daha ne kadar fedakâr olduğuna şahit olduk, evlatlar söz konusu olunca
neleri göze alabileceklerini görüp göz pınarlarımızda yaşlar biriktirdik.
Ağızdan çıkan git sözcüğünün yürekten söylenmediğini anladığımızda, Güneş’e de
bundan bahsettiğinde aynı hisleri
yaşadığımızı bildik.
"Yastığın tekini aşağıya düşürdüm" By Cüneyt
Ağlamak yok, neşeliyiz dedik ya bi kere. Acımız da İsot. Saç
kestirmeye mi götürmedi Zafer ile Tarık’ı, komple apartman temizliği mi
yaptırmadı, Cüneyt ile Tülay’a laf mı sokmadı. Aralarında bir aşk olmasa da
İsot arabuluculuk yapacak haberi olsun.
Seninle hiç uğraşamayacağım Gülay Teyzoş, en güzel benim
Pelin’e lafı geçmiyor, minnakımız onu da takmıyor, pek
bilmiştir o maşallah. Anneden telefon istedi o kadar. Oyun bahane, baba ile
görüşmek şahane diyecektik ki, sonunda temizlik dalgasıyla aldığı telefondan
babasına ulaşamadı. Yeni evli çift
gezmelerde, onların hakkı da Pelin de haklı. Bugüne kadar anneler günü, baba
ile yapılmış, tek başına kalmak demek, o yaşa biraz büyük beden. İşte bu
noktada yardımcı prof. Cücü Bey Hazretleri yetişti. Merdiven basamaklarında
çaresiz hastasını ele alıp, ilgilendi. Hediye bulma, nasıl yapılır ve tepkilere
göre puanlamalar bile netice buldu. Gün beklensin yeterli.
Güneş,kuzisi Cüneyt’ten kaptığı ajanlık bilgileriyle Rıza’yı
eve davet etti. Sadece Tarık’a değil,
zamansız anda gelen Pelin’e de sürpriz oldu. Kimseye söylemesin diye söz
verdirtildi; fakat o yaşta böyle güzel performans ile annesi anladı. İsmini
vermedi ki, meşhur Rıza Bakırcı gülüşünü kim olsa tanırdı. Pelin’e yardımcı
olan her büyük oyuncuya saygı duyuyorum. En iyi kötü karakterlerinden birini
canlandıran Rıza’ya da bol tebrik. İtiraflar gelsin, Pelin depresyonda sandınız.
Bunalım takılmayı bırakalım, neşe dolu geziye gelelim.
Gençler cephesinde son durum iyi. Can ile Gülay birlikteliklerini sürdürürken
Esma engelini düşünseler de Can aşkı direk evlenelim olayına girdi bile. Can’ım
Can evde yer varken Gülay’ı da ailesinden ayırmadan halledebilir’i düşünmüş
olabilir. Esma ile Gülay’ı aynı evde düşününce İsot tatlı geldi, pehhh…. Çiğdem’in
Beki’ye asılması sonucu Çiğdem bi köşede, Fatih’in kuzeni olduğunu, temkinli
olmamasını söyledi. Yoksa çocuk yasak aşk sendromu geçirirdi maazallah. Çiğdem,
Beki’ye bunları söylerken Miray’a da oyunlarını aslında anladığından bahsetti.
Kara kızımız cindir; ama Fatih’e biraz daha söylememek hoştu ve baş başa
kaldıklarında itirafını duymak keyiflendi. Miray da hangi taraftan kuzeni
olduğunu tahmin etmeye çalıştığını söylerken çok tatlıydı. Şapka da başka
yakışıyor sanki, saçlar açılınca da daha bir aşık, daha bir karizma. Ayyy
kararsızım, tek bildiğim onlara aşk yakışıyor, evlilik şimdilik biraz ilerde
oyun oynuyor.
Aziz, Şeniz’in peşinde, Rıza ikisinin, Güneş hepsinin. O
dolaylar şimdilik biraz karışık. Hikmet
Anne, Sefer ile seferden gelirse bir miktar düğüm çözülmeleri bekliyorum. Şeniz,
asıl evine gelen Nazanfer çiftini düşünsün. Yeni eve bayıldıkları, orada
kalarak sakarlıkta tavan yaptıkları doğru. Çifte Gazanfer oldu, henüz haberleri
yok gibi. Şeniz Ar’ın da esprili kişiliği cebimize kâr kaldı. Tek onunla da
kalmayıp, Şeniz’i canlandıran Yeşim Salkım’dan müzikleri dinlemek keyifli
zamandı.
"Gitmedik kaynana, ağlama" By Güneş
Kocaman sofra kuruldu, güzel gün geldi. Bu sefer erkeğin
kalbi, kadını yendi ve Güneş anneler günü kahvaltısını Ar Ailesi ile yapmak
üzere vazgeçti İzmir’den. Uzaklığın çok zor durum olduğunu bilen olarak
kalbinin orada olduğunu tahmin ediyorum. Çiçekler Zafer Ar’dan, hediyeler Engin
Ar’dan. Kırmızı gül ayrıcalığı Mukadder’e, İsot bugün pek tatlı. Hediyeler
verildi, Esma Sultan unutulmadı. Tam sofraya oturulacakken kaynanası
seviyormuş, kapıyı çalan Nazan’ın dayısı, Esma aşkıyla geldi mi derken hoş
geldin Ayşenil, Zuhal, Yıldız ablaları ve Emel teyzesiyle İzmir …
Kocaman Aile, her gün karakterler ile seyircisi ile, neşesi
ile büyüyor, gıdıklanan ufaklık, aile ortamının huzuru ile daha neşeli, bolca
aksiyonlu ve gizemlerle #bahardaaşkı kocaman kocaman getiren ailenin yeni
maceraları için şimdiden gün saymaya başladık…