Bir damla gözyaşı bir damla var elimde*
Derler ya 'delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış' diye. Bu bölüm biraz böyle bir hesaplaşma oldu gibi. Hüseyin'in zamanında kuyulara sakladığı taşlar, bugün koca koca kayalar oldular. Herkesin hayatının ortasına oturdular. Kağıttan kule mi dersiniz, domino taşları mı dersiniz bilemem ama o kuyuya haykırılan yalanlar tek tek herkesin hayatını yıktı geçti.

Bahane ile gerçek düğününüze daha iyi bir gelinlik seçebilirsin Elif.

Hangi doğruyu bilmek Elif'in canını daha az yakardı diye düşündüm. Ömer her daim koşulsuz gerçeği savunan biri iken, ben ondan İpek ile bir anlaşma yapmasını beklemezdim. Elif'e, her kelimesi ciğerini yakan 'o' gerçeği söylemek çok zor olurdu ama bence söylenmeli idi. Elif ileride Ömer'i affedecek bile olsa, canını İpek ile yakma gerçeğini bir kenara bıraksa bile, Ömer'e çok kızacak. Çünkü Ömer en koyu karanlığında kendisine hayat arkadaşı seçtiği kadını hayatından attı. Evlilik dediğin sadece mutlulukların değil, hüzünlerinde omuz omuza paylaşımı ise Ömer en başından bu konuda Elif'e güvenemedi. Oysa bu bölümde de gördük ki Elif çok güçlü bir kadın. O'nun yerine O'nun iyiliği için alınan kararlar şuan en çok canını sıkan şeyler. Elif, hayatında dayandığı her şey yıkılınca, tek güvenebileceği şeyin kendi inandıkları olduğunu gördü. Bundan sonra devam etmek için kendi ayakları dışında başka desteğe ihtiyacı yok ama bir yol arkadaşına her daim ihtiyacı vardı. O da koşulsuz sevgi ile bağlandığı Ömer idi.

Elif 12 Mart'ta yeni bir başlangıç yapmıştı. Bir yıl boyunca yaşadığı şeyler onu küle çevirse de Zümrüdüanka kuşu gibi küllerinden doğdu. O kuş gibi güzel ve güçlü bir kadın oldu. Bu 12 Mart'ta ise Elif hayatında kendini kötü hissettiren ne varsa silkeledi attı: Ömer ve arkadaşları başta olmak üzere. Bir yol arkadaşına dahi yaslanmadan kendi yolunu kendi çizmeye karar verdi. Elbette içten içe çok aciz ve bin parçaya bölünüyor. Ama elinde kalan bir damla göz yaşının son göz yaşı olması konusunda ısrarcı.

Aslı'nın müritleriyiz! Deli dolu bir kadın. Bu nedenle yaşanılan durumlar karşısında dellenmelerini beklediği insanlar yerine de delleniyor (Küçük not o rujla dellenmek ayrıca yakışmış. O rujun markasını ve numarasını bilen sevaptır söylesin).

Erol Taş Vol. 2

Tüm bu yıkıntı içerisinde ise bir tek Hüseyin yeni bir hayata başlamaya çalışıyor. Hem de Erol Taş'a benzeyen yeni imajı ile. Kan yerine damarlarında rakı dolaşsa, ülkeyi terk etse dahi Hüseyin ne ellerine bulaşan kanlardan kurtulabilir ne de üzerindeki lanetten uzaklaşabilir.

Bir de Nedret Hala pek mutlu. Levent ile Elif'i baş göz etmeye çalışıyor ama boşuna! Yanmış kavrulmuş gönüle, yeni bir aşk su serpemez. Elif evet dese bile, o ilişki ağabey-kardeş ilişkisini geçemez. Levent'e yazık olur. Ama diyelim ki göstermelik başladılar bir şeye, lütfen Ömer'i kıskançlık krizlerine sokturup da Elif'in hayatına müdahale ettirmesinler.

Kaç bölümdür Arda Pelin aşkı için romantik dakikalar arıyorum. Ama yok. Tamam romantizm için uygun atmosfer yok dizide. En azından Pelin, Elif ve Ömer aşkı için süflör olmaktan fazlası olsun. Ömer'in aklından geçen, bizim bakışlarından zaten anladığımız şeyleri bir de Pelin'in ağzından dinlememize gerek var mı? Engin Akyürek zaten başarılı performansı ile konuşmadan da ne hissediyorsa bize aktarabiliyor.

Bu bölüm, Tuba Büyüküstün'ün ve Engin Akyürek'in performansları ekran karşısında beni de mahvetti. Haykırmalarında haykırasım geldi. Onlar ağladıkça burnum sızladı. Bu güzel oyunculuklara teşekkür ediyorum. 38. bölümde çözülen tüm düğümler sonrası, diziyi sadece İpek ve serüvenleri üzerinden götürmedikleri için de senaristlerimizi öpüyorum. Heyecan dozu yüksek bölümlerle devam ediyoruz. Bu heyecanın devam etmesi için bence daha çok Saygın Soysal ve daha çok Metin hikayesi görmeliyiz. Hüseyin'in rakı sofrası vicadanına azıcık ara verebilirler sanki. Aynı şekilde Nedret Hala'nın hain planlarına da. Dram dozunu azıcık azaltıp, hikayenin polisiye yönüne ağırlık verilse tadından yenmez bölümler bizi bekler.

Bu yasak imparatorluğu zamanında yaşanmış bir olayın, yasak meyvasının yıkacağı kimin aklına gelirdi. Metin tüm umutlarımız senle!


 
*Teoman-Bir Damla Göz Yaşı parçasının sözlerinden.







BUNLARI DA SEVERSİN

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER