Yalan ömrü çürütür
2009 yapımı Yalanın İcadı filmini izlediniz mi bilmiyorum ama bu filmde yalansız bir dünya resmedilmişti. Hiç kimse yalan söylemeyi bilmiyordu ve doğrularla yaşıyorlardı. Yalan söyleyememe halinin yarattığı durum komedilerine yer verilse de filmi izlerken yalansız bir dünyada yaşanır mı diye düşünmüştüm. Öyle ki filmin sonunda, insanlar yalanı icat ediyorlardı. Demek istediğim yalansız bir dünyayı hayal edemememizin nedeni yalanın hayatımızın çok içinde olması. Bu akşamki bölüm bunun bir kanıtı idi. Dizideki herkes, kardeşler ve aileler dâhil bir yalan örgüsü içinde. Bunların bazıları beyaz da olsa, yalan. Bu diziyi bu kadar sevmemizin nedeni de belki bu: Gerçek hayatımızın karmaşık örgüsünü ekranda görebiliyoruz. 

Bin bir surat Hüso.

Ama Ömer’in dediği gibi "yalan ömrü çürütür, çocukluğu öldürür". Yeri gelir bir yalan söylersin, duramaz o yalan bozulmasın diye başka yalan söylersin ve işin içinden çıkamazsın. Nilüfer’in Tayyar’a söylediği yalanlar ise Elif ve Levent’in Tayyar vakfı üzerinden kurdukları planı çürütecek. Nilüfer, iyi niyetli olsa da ya kaçırılarak (ki Denizer kadınları için artık bir hobi bu durum) ya da tehdit edilerek Ömer’in olayları çözmesine engel olacak.

Bu dizide yalanların kâr sağladığı tek kişi Tayyar. Çünkü Tayyar’ın yalanları aslında onun gerçek kişiliği. Tayyar, DNA’dan değil yalanlardan oluşuyor aslında. O nedenle Tayyar’ın bünyesine gerçekler alerji yapıyor.

İnsanın tutunabileceği çocukluğu yoksa, tutabileceği başka eller olmalı.

Hüseyin’in yalanları ise onu içten içe çürütüyor. Sadece kendini çürütse iyi bugün gördük ki ailesinde iyiye dair ne varsa onu da çürütüyor. Melike’nin moraran gözü, Ömer’in yitip giden çocukluğu. Hüseyin iki taraftan plan kuruyor da bir oturup "bu durumdan hem kendimi hem Ömer’i nasıl kurtarırım?" düşünmüyor. Svetlana ile ilgili çok fazla sahne seyretmediğimiz için Hüseyin’in bu hırsının kökenini anlamakta güçlük çekiyorum. Tamam, Svetlana kendi istediği hayatını kendi istediği gibi yaşaması için bir kapı idi. Onu anlıyorum. Ancak bir yandan Nedret Hala işbirliği bir yandan Tayyar işbirliği Hüseyin’in sadece kendini kurtarmak içinmiş gibi duruyor.

Yağız ve Ömer arasındaki ilişki geri sayan bir bomba gibi aslında. Pimini Hüseyin ile Nedret çekti. Bu sayacın sıfırlanıp her şeyi yerle bir edeceğini düşünmüyorum. Geçen hafta da demiştim, bence Yağız’a rakip junior Ömer geliyor. Ömer ile Elif aile kurma yolunda iken, her kavuşmada aralarındaki bağın kökleri daha derine inerken, Yağız Hüseyin ile Nedret’in düşündüğü derecede etki etmeyecek diye düşünüyorum.

Bugün Elif-Ömer aşkına çok girmek istemiyorum. Sürekli ayrılmak zorunda kalıp, tekrar birleşip, sonra da aşk dolu dakikalar yaşayan bir çift. Bir hafta yoğunlaşmasak sorun olmaz sanırım? Bugün Nilüfer ve Metin aşkına bakalım.

Daha önce de yazmıştım NilMet aşkı alev gibi biraz. Aralarındaki ilişki yalansız olsa aslında bir yap-bozun birbirine uyan iki parçası gibi. Birbirlerini tamamlıyorlar. Ancak tüm o yalanlar, alev alev olan aşklarını yavaş yavaş küle çeviriyor. Nilüfer biran yalanları unutup gülümseyerek yaklaştığında bu aşkın alevi ekranı da sarıyor. Metin dediği gibi bir kedi olsa belki biraz daha sakin bir yaşamları olacak. Ancak şuan ikisi arasında bir güvensizlik hakim. Bence bu ikili arasındaki en büyük sorun konuşamamaları. Metin sürekli kendini Nilüfer’e kanıtlamakla meşgul iken; Nilüfer’de zihnindeki tilkileri susturmakla meşgul. Belki de bu nedenle genellikle Nilüfer ve Metin bakışmalarını seyrediyoruz.

Gelelim bence bu dizide görmek istemediğim sahneye. Dizide kadınlarla ilgili sosyal mesaj verildi. Bu durum benden 10 puan aldı ama sonra gelen dans sahnesindeki sözler ne idi öyle gerçekten? Hayatı ve aşkı erkek mi yönetir? Aileyi erkek mi yönetir? Buna cevabımız evet ise o zaman Elvan anne dönüp de Melike’ye vurdu diye Hüseyin’e kızmasın çünkü bu yönetme-yönetilen ilişkisi nedeni ile kadına karşı şiddet doğuyor mu zaten? Tango sahnesinde, Nilüfer ve Metin aşkının alevi ile yanmaya hazırken, öncesindeki bu söylem tüm hevesimi kursağımda bıraktı.

Sonuç olarak bu bölüm de gösterdi ki her yalanın bir son kullanma tarihi var. Bu nedenle yeni yalanlar yaratıyoruz zaten. Yavaş yavaş tüm yalanlar dökülüyor. Melike’nin Svetlana’yı bulması bence bize sürpriz yapacak. İki kadın birleşip hayatlarından Hüseyin’i çıkartmaya çalışacaklar. Öte yandan Tayyar, Elif ve Ömer’den intikam almak, Metin’i kendine iyice bağlamak için Nilüfer’i harcayacak. Tüm bunlar olurken ağabeyinin karanlık yüzüne şahit olduğu için Ömer’in dağılan parçalarını hangi yeni yalan toplayacak?

   

 





 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER