Daha dün bir, bugün iki çocuk nasıl yetiştirilir tartışmasına düştüler ya! :))
Zeyno’nun hikayesine dönecek olursam…

Burak’ın içine düştüğü duruma rağmen Zeyno’nun yanında sapasağlam duruşu, Burak’ı neden sevdiğimin sebebi esasında. Burak, Seher’le tam anlamıyla paslaşabilseydi pırıl pırıl parlayacak bir karakterdi. Bu haliyle de sevilesi elbet ama bazı anların heba oluşuna da üzülüyor insan.

Seher’in ani ama bir yere varmayan tepkileri ise her zamanki gibi can sıkıcı. Burak olmasa, bu mesele bu noktaya gelmezdi biliyoruz. Peki Burak ve Seher ne olacak? Şirin’in de sorduğu gibi evlenecekler mi? Bu hikaye, burada bitecek mi gerçekten? Sanmıyorum.

Seher, Ayşen'e vişneli sarmaları vişne çekirdekleriyle beraber yedirse de içim soğusa. 

Ayşen’in suçunun ortaya çıkışıyla birbirlerine sarılsınlar isterim. Zira kendi kanından olan bir bebeği, daha iyi şartlarda yaşasın diye çalan bir kadının hayatlarına daha fazla dokunmasını istemem. Umarım Meryem, Ayşen’in tutunduğu tüm dalları tek tek kırar. Kalbindeki kötülük, döner dolaşır Ayşen’i bulur. Bir insanın kendi oğluna ve torununa bugünleri yaşatması için içinde canavar beslemesi gerekir zira.

Burak, Ayşen gibi bir anneyi hak etmiyor. Seher ise daha fazla içine kapanmayı. Gelecek günler, Burak ve Seher’e güzellikler getirsin. Elbette Zeyno ile beraber…

Emeği geçen herkesin emeklerine sağlık... Bu hafta çok ağladım sayenizde.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER