Çukur <3

İlk bölümde Selim’in babasına hiç benzemediğini ve çok daha farklı bir adam olduğunu anlamıştık ve ben Vartolu’yla gizli gizli kesin iş yapar diye düşünüyordum ama; inanın bu kadarını tahmin etmiyordum. Ne kadar istemese de, resmen ağabeyinin ölümünde pay sahibi olmuş oldu. Daha fenası da; hâlâ Vartolu’yla iş yapma isteği. Ona defalarca zarar verme imkanı varken, hiçbirini yapmadı. İşte o noktada, benim biraz kafam karıştı. Hem Vartolu’ya meydan okuyor hem de iş yapıyor. Ya bu racon kesme ve kısasa kısas yapma halleri tamamen üzerinden şüpheleri çekmek için ya da elinde olmadan gerçekten bir savaş başlattı ve savaşıyor. Bilemiyorum ama; Vartolu’nun geri adım atmayacağı kesin.

 
Aşk hayatına hızlı bir giriş yapan Sena ve Yamaç aynı hızla evlenip, aynı hızla ayrı düştü. Hâl böyle olunca; Sena resmen bulutların üstünden, yere çakıldı. Aşk denilen şeyin üstüne ahkâm kesemem ama; her zaman dile getirdiğim bir şey var ki, o da; hastalıklı bir şey olduğudur. Sena şu anda onu sonuna kadar yaşıyor. Hem çok kızgın, hem kaçıp gitmek istiyor hem de sadece Yamaç’la olmak istiyor. Hayatında ilk defa birine güvenen bir kadın, Yamaç’la birlikte sağlam bir yıkım yaşıyor. Ve bu sadece başlangıç. Sena’yı Çukur’da gerçekten zor günler bekliyor.
 
İlk bölümde “Bu kızın kimi kimsesi yok mu ya?” derken, bu hafta sorularımıza cevap almış olduk. Sena’nın aile bağları, Yamaç’ınkinden daha kötü ve kopuk. İzmir’e gidip, bahçeye ilk adım attığında, ben evdeki kadını, babasının eşi yani Sena’nın üvey annesi sandım mesela. Halbuki gerçekten annesiymiş. Neler yaşadılar şimdilik bilemiyoruz ama; ilk dakikalardan beri aralarında esen soğuk rüzgarlar hepimizi dondurdu. Evet, Sena’nın kolay biri olmadığı ve eskilerin deyimiyle “başına buyruk” olduğu belli. Üstelik evi terk edip, yıllar sonra ben biriyle evlendim diye çıkagelip, anne ve babadan şefkatli bir destek beklemesi absürt.

Bu sahneyi izlediğimi hatırlamıyorum. 

Geçen hafta yazdığım, babamın “Sena, Vartolu’nun kardeşi bence.” fikri, bu hasta biraz daha güçlendi gibi sanki. Her şeyden önce Sena’nın bir ağabeyi olduğunu biliyoruz artık. Ama yine de, Vartolu’nun hangi yöreye ait olduğunu tam kestiremediğim şivesinin, İzmir’e ait olmadığını biliyorum. Kesin bilgi.  ^.^ Zaten Varto, Muş’un bir ilçesiymiş. (Evet Varto neresi diye açıp baktım.) Ya Sadettin gerçekten kendine bambaşka bir hayat kurup, kendini cidden farklı biri gibi gösteriyor ve aslen İzmirli. Ya da Sena’yla hiçbir bağlantısı olmayan, Vartolu bir bey. Henüz bilemiyorum ama; sırtındaki Çukur dövmesiyle, mahalleyle sağlam bir bağlantısı olduğu kesin.
 
Kısa kısa notlar
Yamaç, umarım ağabey katili olmaz. Zira Selim’in yaptığı şeyleri öğrenirse, onu vurur diye düşünüyorum. O vurmazsa, İdris iyileşip mevzuyu çözdüğünde kesin vurur zaten Selim’i.
 
Selim, Yamaç’ı resmen istediği gibi kullanmak istiyor. Tek amacı; kukla gibi yöneteceği, onun her istediğini yapabileceği bir adam yetiştirmek. Allah’tan Yamaç o kadar saf biri değil.
 
Aliço karakterini, süper sayısal zekasını izlemek çok keyifli. Gerçekten Davut gibi psikopat bir adamdan sonra, Aliço’ya izleyiciyi ikna etmek zordu, onu şahane başarmış Rıza Kocaoğlu. Öyle doğal ve gerçekçi oynuyor ki. Tebrikler ve alkışlar…
 
Gazeteci kızın İdris’in kızı olduğunu düşünüyorum demiştim ya; şimdi bu hafta üstüne bir şey daha ekliyorum: Hale, İdris’in babası olduğunu biliyor bence. Hastaneye geldiğinde sanki her an ağzından “baba” kelimesi süzülecekmiş gibi hissettim.
 
Meke, halı sahanın tepesinden nasıl kurtuldu onu bir miktar merak ettim.
 
Yamaç’ın ilk eve geldiğinde, Selim’in birkaç gün içinde yaşadıklarına şahit olurken, flashback olduğunu daha net anlasaydık keşke diye düşünmeden edemedim. Sanki geriye dönüş gibi değil de, sahne direkt o ana geçmiş gibiydi.
 
Her zaman dile getirdiğim gibi; ilk görüşte aşk temasına ne kadar inanmasam da; aşkın bizi nerede gelip bulacağı belli olmadığından, Sena’yla empati kurabildiğim bazı noktalar var. Ve sneak peekten de anlaşıldığı üzere, Sena’nın asıl sınavı şimdi başlıyor…
 
Haftaya görüşmek üzere.
 

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER