Bukalandınız!
Sineye sarmak dedikleri :)

Bir şeyin ilki olmak ne derece güzeldir? Bir hastalığa tedaviyi bulan ilk sen olursun, güzeldir. Bir yere seyahat eden ilk sen olursun, belki güzeldir belki değildir. Bir yerin en uç noktasına çıkan sen olursun, güzeldir. Peki ya ilk aşık olunan kadın olmak? Güzel midir?

Saf bir romantizmle bakınca o kadar güzeldir ki. Sevdiğin kişinin hayatında daha önce nicesi olmuştur bilirsin ama kimseyi seni sevdiği gib sevmediğini, kimseye sana baktığı gibi bakmadığını bilmek içinde konfetiler patlatırken bir yandan asla düşünmezsin: Senden öncekine haksızlık değil midir bu? Sana baktığı gibi ona da baktığı bir an hiç olmamış mıdır sahiden? Ya olduysa? O zaman yalan değil midir dudaklarından taşan bütün sevgi sözcükleri? Teslimiyet mi ararsın işte tam da bu noktada? Şimdi benim yanımda ya gayrısı yalan mı dersin? İnanmak, tek ve yek olmak mı istersin bütün kelimeleriyle? 

Yaa işte sevgili okur, içine böyle taş gibi oturur kalır daha da kaldıramazsın.


Aslı: Ay yavaş ayol, tokayı bari sonraki bölüm verseydin!
 
Haftalardır aynı Aslı gibi bir hayli Bukalanmış bünyem bu hafta nedense Barış’ı bir olduramadı. Bir eğretilik vardı. Sırrını bildiğimden mi yoksa iş resmiyete binmeden evvelki cilve aşamasının cılkının çıkmasının gönüllü bukalısı (buka: kelepçe) olduğumdan mı nedir, bu ilişkinin nihayet sözcüklerle, muzip gülüşmelerle taçlanmış olmasına bir türlü kelebeklenemedim.
 
Barış Buka Beyefendi’nin itirafı da her şeyi gibi pek tabii çok zarifti. Başka türlüsünü de düşünmezdim lakin kendisinden beklemediğim bir atiklikte gerçekleşti her şey, pek yakın takipçisi olamadım. Bu ne hız Barış Bey, inan olsun böyle kavuşma telaşı görmedim ben. Sakin ol, senin Aslı’n o, tamam sende. Bir an soyadının hakkını verircesine Aslı’yı kendine kelepçeleyeceksin sandım. Al göğüs kafesine hapset bari o nasıl bakmak öyle? Bu nasıl sevmek hakim bey!


Birini çok sevince ben :DD

Barış’tan yana bir sualimiz asla yok ama Aslı da bencileyin bu telaşa yetişememiş olacak ki bir tutuk geldi gözüme. Yaşamaya başladığı şeyin gerçekliğini idrakta bir miktar gecikecek gibi duruyor. İnsana hep olmaz mı ama? Hayalini kurduğun şeyi her gece yatmadan düşünürsün mesela. Bir dilek dilemen gerektiğinde aklına hemen sadece o istediğin şey gelir. O kadar istersin, o kadar istersin ki bir bakmışsın gerçek olmuş ama sen hala hayal kurduğunu sanırsın. Bir yanın hep tutuk kalır, güzel bir rüya olarak düşündüğün gerçeğinden ansızın uyanıverecekmişsin gibi. Belki rüyadır, uyanmak istemezsin. Ama öyle bir uyandırırlar ki. Acımadan, kanata kanata.
 
Hakan’ın İlayda’ya sırrı ana hatlarıyla söylemiş olması fenalıklardan fenalık beğenmelik bir durum oldu. İlayda’nın Hakan’ın ona yaşattığı, hissettirdiği tüm o güzel şeylerden sonra Barış’tan kopmasını beklemek ne büyük yanılmakmış meğer! Çok değil, on gün önce Barış’a ettiği yemine sadık kalması hep daha olasıymış, ben görememişim. Doğru aşkın insanı mutlaka bir gün değiştireceği aşikar ama o gün bugün değilmiş. Ne yapalım, ölelim mi yani sevgili okur?


Ay vallahi bence de yeter yani!
 
Cahide Teyze, Allah aşkına bizi bir sal artık. Her hafta gittikçe sevimsizleşiyorsun. Gerçeği de öğrendin tam oldu. Gene esas olan kişi hariç herkes sırrın sahibi oldu vay ben nerelere gideyim? Her köşede ucu sivri mızraklar. Bekliyorlar, illaki oyacaklar. Çok rica edeceğim, biraz daha beklesinler. Şu çift ilişkiye bir alışsın. En azından, ansızın atılıveren "bey"leri yadırgayan bendenizin aniden gelen bu samimiyeti yavan bulmadığı bir anı olsun. Tüm bunlardan sonra kanayacak bir durum varsa söz çoook ileride hep birlikte kanarız. 

Handan Teyze'mmm, çokça özleniyorsun. Teksas'a döndü buralar yokluğunda. Harcayacaklar evin oğlanlarını Matmazel Handan Teyze'm durduramıyoruz! Tez uçak bileti alına!
 
Emeğinize ve yüreğinize sağlık. Görüşmek üzere, sevgiyle…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER