1. sezonda Ekber ve Erşed Kanunu’nu çıkarma görevinin
Kösem Sultan’a devredilmiş olması da biraz daha anlam kazanmaya başladı.
Yazılarımı takip edenler tarihte Sultan Ahmed’in belki de Osmanlı tarihindeki
en büyük icraatı olan bu kanunun çıkarılması rolünün Kösem Sultan’a paslanmış olmasını
hem tarihi detay olarak, hem de Ekin Koç’un Sultan Ahmed rolünde dizideki
varlığını önemsiz bir konuma getirmiş olması açısından sevmediğimi bilirler.
Yine de son haftalarda iyiden iyiye karanlık tarafını görmeye başladığımız
Kösem Sultan’ın dizide bu işi üstlenmiş olması, dizi mantığı açısından yerine
biraz daha oturdu benim açımdan.
Belli ki bu kanunu kullanarak çocuklarını
kurtarmak, ama daha da önemlisi onlar sayesinde saltanatı asıl süren kişi olmak
ve istediği gibi hareket etmeyenlerini tahttan indirip yerine yenilerini
çıkartarak devleti şöyle ya da böyle yöneten esas figür olmak, Kösem Sultan’ın
iktidar hırsını daha iyi işleyebilmek için dizi kurgusu açısından daha gerekli
bir hamle olarak düşünülmüş.
Bu noktada Bizans İmparatorluğu’nun tarihinden Kösem
Sultan ve 4. Murad’ın hikayesiyle birebir paralellikler içeren İmparatoriçe
Irini ve oğlu VI. Konstantin’in hikayesinin anlatılması çok güzel oldu. Üstelik
iki açıdan da.
Hem ilk diziden aşina olduğumuz, Antik Yunan göndermeli hikaye
anlatıcılığı bir kere daha etkili bir şekilde kendini gösterdi, hem de bu
hikaye doğum yeri konusunda tarihte farklı görüşler olsa da dizide Yunanistan’dan
geldiği varsayılarak anlatılmaya başlanan Anastasia karakterinin kökenlerine
tam uydu. Ne de olsa Doğu Roma İmparatorluğu, Antik Yunanistan’ın fazlasıyla
etkisinde kalmış bir imparatorluktu. Onların tarihinden anlatılan bir hikayeyle
Kösem Sultan’ın Yunan kökenleri de güçlü bir şekilde kendini hissettirmiş ve
vurgulanmış oldu.
Önümüzdeki Salı gecesi büyük tantana var. Ana-oğul
arasındaki gerilim, yıldırım suikastlarla kanlı bir savaşa dönüşecek. Bir
tanesi çooook uzun zaman önce diziden çıkması gereken, bir tanesi de tarihler
açısından daha henüz çıkmaması gereken iki karaktere veda edeceğiz. Gönlüm
Silahtar karakterinde bir şaşırtmaca yapılması ve Caner Cindoruk’un tarihe uygun olarak bir süre daha kadroda kalmaya devam etmesinden yana. Ancak maalesef
ki öyle olmayacak gibi görünüyor.
Yine de umut fakirin ekmeği. Tırnaklarımı kemirerek bekliyorum. Salı ola,
hayrola…