Haftalardır
çektiğimiz çilelerin son bulduğu, cefaların bitip sefaya dönüştüğü MedCezir’in 51. bölümünü geride
bıraktık. Genel olarak MedCezir’i
sadece Yamira aşkı için seven bir izleyici olmamama rağmen, Yaman’la Mira’nın
ayrı olması, aşklarını kalplerine gömmesi, şartların onları getirdiği nokta o
kadar canımı sıkıyordu ki, buraya kaç defa “artık haftaya barışırlar” diye
yazdığımı hatırlamıyorum bile… O yüzden çok mutluyum sevgili ranini.tv okuru
çoookkk..
Peki beni, beni Bihter'ini (Bıyıklı'nın iç sesi)
Hafta
içinde ranini.tv’deki diğer yazar arkadaşlarımla konuşmalarımızda, bu
barışmanın ardından çok fena Turunç Nadir olayları gelecek kesin, mutluluğumuz
boğazımıza dizilecek (evet, biz mutluluğu yeriz aynı zamanda) diye vesveselere
kapılmış, eyvahlar olsun demiştik. Ama bölüm sonu öyle güzel bir sahne izledik
ki, kendimizi boşuna üzmüşüz dedim. Ah işte bunlar hep beynimize kazınmış olan
o “çok güldük, kesin çok ağlayacağız” lar yüzünden… Turunç Nadir, hiç de
beklemediğimiz kolaylıkla kendi pisliğinde boğulmak üzere dibe battı.
Haftalardır Turunç Nadir’in adamı Bıyıklı’nın bıyık altından pis gülüşlerini
değil, mazlum mazlum bakışlarını görüyor, “Bıyıklı is loading” hissine
kapılıyorduk zaten. En son Nadir'in Kenan'la yaptığı konuşmada, kendisini hiçe sayan konuşmalarını duyan Bıyıklı için seçim zamanı gelmişti. Sonunda “kim
kazanmış kötülükten” diyen Bıyıklı aşka teslim oldu(adamın adı Cengiz bu arada,
ama ben ona bıyıklı demeyi çok seviyorum). Turunç Nadir’in “annesiyle Leyla’yı
uzun bir tatile gönderme zamanı geldi” diyerek ipini çekme kararı alması, artık
Bıyıklı için bardağı taşıran son damla olmuş olmalı. Evet, ben üzerinde Turunç
Nadir’in parmak izi olan Sinan’ın mektubunu, Deniz’le Selim’in önüne atanın
Bıyıklı olduğunu düşünüyorum tabiki… Onun Leyla’ya içten içe filizlendirdiği
hisleri olmasa Turunç Nadir’in yakalanması neredeyse imkansızdı. Peki ortalık
süt-limana döndüğünde Bıyıklı aşkına karşılık bulabilir mi, orasını tahmin
etmek güç. Biliyorsunuz Leyla Sude’yi kendine örnek alan tam bir Altınkoy
aşığı. Nadir’le evliliği ona elbette yüklü banka hesapları getirecek her türlü.
İşte o zaman Leyla’nın gözü Bıyıklı’yı görür mü, yoksa o da Altınkoy’dan
kendine bir hedef mi belirler, onu izleyip göreceğiz.
Altınkoy'da Turunç Nadir'in dibe vuruşunu izleme qeyfi
Mert'in Ulan İstanbul'un Servet Abi'sine evrimi
Bölümün
ekrandan çıkan kıvılcımlarıyla bizi yakan Yaman-Mira kısımlarına geçmeden,
Mert’ten bahsedelim istiyorum. Madem sondan başladım anlatmaya, Mert’in son
sahnede dilini tutamayıp, Nadir’e, sütle süzek arasında, polisin kendisini neden
götürdüğünü yumurtlamasıyla başlayayım(bu hafta bölümü annemle beraber izledim,
o yüzden sıkça onun tanımlamalarını kullanacağım. Sütle süzek arasında; iki arada
bir derede anlamında kullanılır bizim evde). Bugüne kadar her gizemli olayda,
boşuna o dedektif triplerine girmiş Mert. Zira okuduğu, izlediği suç
hikayelerinden hiç bir şey öğrenememiş. Öyle bir zamanda adamın duyacağı
şekilde söylenir mi o tatlım? Mert’in, artık annesini de kaybetmiş biri olarak,
bizdeki kredisi tükenmez. Ama hiçbir şeyi içinde tutamayışı, düşüncesizce her
ortama dalmasına tahammül etmek bazen gerçekten çok zor oluyor. Bir ara
pencereden sarkarak önce Sedef’le babasına, sonra Yaman’a laf atması aklıma
Ulan İstanbul’dan Servet Abi’yi hatırlattı. Ama onun binbir çeşit hayat
tecrübesi var, herşeye karışır, peki sende ne var Mert’cim? Geçen bölüm
kazandığın dans zaferini yurt çapında şenliklerle kutladın zaten, elinde başka
bir şey var mı?
Hep aşık, çok aşık çoookkk
Ah Mert ya, şu sahnenin hevesini de kursağımızda bıraktın ya!
Yorularımı
okuyanlar, Mert’e asıl kızgınlığımın sebebinin, aslında bunlar olmadığını hemen
anlamıştır tabi. Evet, asıl kızgınlığım bu bölüm Yaman’la Mira’nın yakınlaştığı
tüm sahnelerde, ortama destursuz dalmasından kaynaklanıyor. Önce o romantik
gecenin ardından, kapı önündeki muhabbetlerini bitirmesi, sonra odada nadir
yalnız kaldıkları zamanlardan birinde zart diye içeri girmesi… Erkeklerin
kankalık kitabının ilk maddesi “kankanın aşkına yan gözle bakılmaz” ise, 2.
madde de “Kankan iş üstündeyken, onu her türlü dış etmenden uzak tutmak”tır.
Ancak Mert, bırak uzak tutmayı, bizzat dış etmenin kendisi oluyor. Mesela
Yaman’la Mira’yı kapının önünde gördüğünde, şoföre gazla deyip gitmesi
lazımken, “aaa barışmışlar” yaygarası kopardı. Sonra kardeşin aylar sonra
sevgilisine kavuşmuş, odasına neden öyle dalıyorsun Mert’cim ha?? Beklenen
Yamira vuslatı, öyle hadi diyerek karar verilen bir şey değildir ki! Önce bir
ateşin iyice yükselmesi gerek. O ateşler senin ortama dalışların sayesinde hep yükselemeden
söndü. Bak yarın öbür gün senin de bunlara ihtiyacın olacak, Yaman’a nasıl adım
atacağım diye, hangi yüzle soracaksın? Sedef’in acilen bu işlere bir el atması
lazım…
Aşksızlık espri yeteneğimi köreltti.
Sedef
demişken, onun sularını yalnızca Sude’nin entrikalarının dalgalandırıyor
olmasına hemen hepimiz bozuluyorduk. Aylar sonra onu da bir yerlerde dağıtırken
gördük de içimiz rahatladı diyorduk ki, Kenan çıkageldi. Ne yalan söyleyeyim
ilk sezonda zaman zaman Kenan’ın çekimine ben de kapılsam da onu günahım kadar
sevmem. Nedeni gayet açık; Yaman’a yaşattıkları elbette… Sude de bu sezon
gözümde bayağı itibar kaybettiği için ikisinin elektriği de beni pek
etkilemiyor. Ama Kenan’ı Sedef’in yanında görünce bir an, aa hoş bir
elektrikleri var dedim, ama sonra vazgeçtim. Sedef gibi bir kadın çok mutlu
olsun istiyorum. Selim Deniz’in bir ara elini tuttuğunda nasıl da mutlu olarak
baktı. Çevresindeki herkesin mutluluğu için çırpınıyor Sedef’cim. Şu kanıt
ortaya ilk çıktığında, Asım Şekip Kaya’ya zarar verecek diye nasıl da
endişelendi kuzum ya!
Şimdi bu gözlerin derinliğinde boğulmaya gönüllü milyonlarca kızdan hiç biri mi, Orkun'un kalbini çalamıyor yani...
Sedef
gibi Orkun’u da artık “yeni sayfalar açarak mutlu olmasını istediklerim”
listeme ekledim gönül rahatlığıyla. Tabi bunun sebebi; dilinin ucuna kadar gelen
“Yaman senin hastalığının nüksettiğini biliyor Mira” cümlesinden vazgeçmesi…
Geçen hafta Orkun’un hırsına mı, yoksa Mira’ya sevgisine mi teslim olacağını çok
merak ettiğimi yazmıştım. Seçiminin Mira’dan yana olmasına çok sevindim. Ama
açıkçası Orkun’un Mira’ya aşkına çok fazla inandığımı söyleyemeyeceğim. Bunun iki sebebi var. İlki Orkun’un geçmişte
Mira’yı hiç çekinmeden, hem de arkadaş grubundan bir başkasıyla aldatmış
olması, diğeri de Yaman gibi bir adama karşı kaybetmiş olmanın yarattığı hırs…
Hani Mira tekrar ona dönse, Orkun yine başka sular arayışına girer gibi geliyor bana.
Üstelik son haftalarda her ne kadar Yaman da Yaman desem de, Orkun’un yeri de
çok başkadır. İşte tüm bunlar bir araya gelince artık Orkun; Yaman için intikam
planları kurarken değerinden eksiltmek yerine, daha büyük hedefler peşinde
koşsun istiyorum. Üstelik bu hafta ikisinin ateşkesinin çok hoş olacağını da
izledik. Farkındaysanız barış demedim, ateşkes dedim. Çünkü Yaman Orkun savaşı
asla bitmez, sadece sıcak savaş olmaz. İkisinin bovlingde karşı karşıya
gelmesi, sonra Orkun’un “Yaman’la dost hayatım” tanımı çok eğlenceli değil
miydi? Yaman’ın, Orkun söz konusu olduğunda itiş kakış dışında bir zafer
kazandığını görmek pek nasip olmazdı. Ancak bovling oynarken son sayıyı atıp
kazanmak yerine, Mira’yı alıp gitmesi kadar Orkun’u çıldırtan bir şey
olmamıştır herhalde. Zekice hamlelerle hep birbirlerini alt etmeye çalışsınlar,
ama yeri geldiğinde de birbirlerine arka çıkarlarsa şahane olmaz mı?
Bu
arada işin içinde Nadir olduğunda es geçmeyi tercih etsem de, Orkun’la köpek
eğitiminin yapıldığı yerdeki buluşmalarındaki kurguya bayıldığımı söylemeden
geçmeyeyim. Orkun artık kendine gelsin, o insanların içinde yeri yok Orkun'cuğumun... Nadir’in Orkun’a “bu köpeğin daha çok eğitim alması gerek”
vurgusunu hiç beğenmesem de, sahne çok güzel tasarlanmıştı.
Ekrandan kıvılcım mı çıktı?
Gelelim
sefasını sürdüğümüz Yamira aşkına… Bölümün hemen başında, geçen bölüm
izlediğimiz o masalsı dans sahnlerinin olmasına bayıldım. Her bölümün başında
bir doz alabiliriz mesela… Tabi ki bayıldığım kısım; Yaman’ın ürkek dans
adımları değil, cesur aşk adımlarıydı. Yaman, bir adamın aşıkken nasıl güzel
olabileceğinin kitabını yazıyor adeta her bölüm. Her bakışı, her sarılması, her
sözü öyle güzel ki… Geçen sezon hep Yaman’ın aşkına sahip çıkmasını isterdim.
Şimdi bu aşkı onun kalbiyle hissetmek öyle iyi geliyor ki o yüzden… Mira’nın
bunca uğraşı boşuna vermemiş olması, zaman zaman gururunu, sağlığını hiçe sayıp
Yaman’ı herşeyden önde tutmasının
karşılığını aldığını düşünüyorum. Mira Yaman’ın aşkını böyle güzel
sunmasını sonuna kadar hak etti.
Her bakış, her söz hep aşk
Yaman’ın
kendinde törpülediği yanlarıyla da, adeta gurur duyuyorum. Galiba Orkun’un
aşkına bu yüzden çok inanmıyorum. Çünkü dünya üzerinde bir adamı
ehlileştirebilecek tek güç; aşkta var. Geçen sezon, elini kapının kolundan
çekmeyen Yaman’ın geleceğe dair hayallerini duymak ne güzel.
Yaman'ın rüyasında çıplak uyuduğunu görmesi kalp biz:))
Hayaller
dışında bir de rüyalar var tabi.. Bölümün en güzel kısımlarındandı Yaman’ın
rüyası… Yaman’ın kendini yatakta çıplak yatıyor hayal etmesi de rüyanın en
eğlenceli yanıydı. Mira’nın o sırada çoktan üzerini değiştirmiş olduğunu
farkeden dikkatli gözler, bunun bir rüya olduğunu hemen anladı tabi… Galiba
daha çok Mira’nın olduğu düşünüldü. Yaman geçen sezon Mira’yı o kadar çok
reddetmişti ki, neredeyse onun için endişelenmeye başlayacaktım. Neyseki her şey
yolunda, rüya sonunda yastığına sarılıp kendini yerde bulan Yaman’ı izlemek çok
tatlı. Nevin henüz Yaman’ın başına bir bela getirmiş değil ama bu kez varlığı
yetti, yoksa Yaman’cım o romantik gecenin orada bitmesine tabiki izin vermezdi.
Bu ittifakın bonusları tam Beren'in dişine göre
Bölümün
en eğlenceli kısımlarından biri de kuşkusuz Beren’le Yaman’ın kutlama
sarılmasıydı. Yaman’ın Beren’le ittifakı şimdiye kadarki en doğru ilişkisi.
Beren de bu ittifakın bolca malzeme sağladığını gördüğü için sonuna kadar
arkasında olacaktır.
Yamira
aşkının altında kalan bir tek Orkun değildi tabi. Elif’in durumu gerçekten çok
vahim. Hele ki Yaman’la Mira’nın mutluluğunu görüp, onların yanında biraz
nispet, biraz hayal kırıkılığını tamir etmek için, Murat’ın teklifine evet diyen
Elif için vahim demeyelim de ne diyelim, değil mi? Murat’cım sana karşı bir
sempatimiz mevcut, aç gözünü, bu kız seni harcayacak!
Turunç
Nadir tehlikesi de artık etkisini yitirdiğine göre Yamira aşkının tek tehditi;
Yaman’ın Mira’nın hastalığı konusundaki bildiklerini, Mira’dan saklıyor oluşu.
Ama kararını verdi, ilk fırsatta bunu Mira’ya anlatacak. Dua edelim de
Orkun’dan önce davransın…