Izzy’nin artık mutlu olmasını istiyorum ve şu diziye birkaç
çift birkaç kalp çarpıntısı daha talep ediyorum.
Geçen bölüm olan Magnus ve Alec’in ilişkiyi bir sonraki
aşamaya taşıması durumun geçiştirilmesine de kızgınım. Resmen yerli dizilerdeki
gibi muallaka düştük.
İma etmiş olmaları ve girişte bırakmaları yeterli değil. Daha fazlasını çekmek istemiyorlarsa da bunu az miktarda ama net şekilde versinler. Arada bırakmasınlar
Gerçi Jace, biz parabatai’yiz dediğinde Magnus’un surat ifadesinden
anlıyoruz ki olmuş. ^^
En sevdiğim sahnelerden biriydi bu bölüm sanırım, iki sevdiğim karakterin en sevdiğim karakteri korumak için birbirlerine gözdağı vermeleri... Alec buna kesinlikle değer.
Jace demişken… Son bölüm itibariyle Jace Wayland kalbimde bir
yaradır.
Gitti bir de tebrik etti, Clary’de sırıta sırıta teşekkür
etti. Bu kadar medeniyet bana fazla, zaten en büyük korkusuyla
yüzleştiğinde uzanıp ekrana sarılacaktım. Birileri de artık onu sevebilir mi lütfen de diyemiyorum, birisi yıllardır seviyor zaten. Ve bunun nasıl olduğunun bir önemi yok. Kardeş gibi, aşık gibi, dost gibi... Fark etmez, Alec Jace'e olan bağlılığını seyirciye kanıtladı Jace de öyle. Beni onların arasındaki bağ çoğu zaman ekran başında tutuyor.
Jace'in kendini ait hissedememe durumu o denli yükseğe çıkmış ki en
büyük korkusu haline gelmiş. Izzy ve Alec asla ayırmasa da Maryse ve Max sağ
olsun soğuk terler döktü tüm parti boyunca. Neyse ki tatlıya bağlandı.
Maryse bu bölüm gözüme bir sevimli geldi, çok garip. İşte bunlar hep mağdur algısı, yerli yabancı fark etmez, asla kayıtsız kalınamaz.
Jace'in söylediği son cümle artık bir öngörüden fazlası olsun ve Valentine, Clary için gelsin. Aksiyon istiyorum, evet.
Gelecek bölüm umarım isteğime kavuşurum.