● O kasvetli ve aynı zamanda duygusal havayı “Ömer gidersen Şükrü’yü ben istiyorum!! Benim olacak Şükrü!!” isyanı ile dağıtan Koray’a ve Ömer’in gen havuzundan dem vurup Neriman’ın içinden torun sevgisi fışkıran “Büyükyenge”yi çıkaran yine Koray’a çok teşekkor ediyorum. Megafonuna hatta anlam veremediğim danslarına bile teşekkor edesim var, deli demeyin lütfen ben de neden böyle olduğumu bilmiyorum zira ^^

● Gitmeden hemen önce kaş göz işaretiyle Şükrü’ye sarılmasını işaret eden Defne ve onu dinleyen Ömer. Kalp. Benim için gerçek bir çift olduklarını gösteren böyle birkaç saniyelik anlar işte. Ancak gerçek bir çift o işaret dilini kusursuzca, sırıtmadan tutturabilir. Binlerce sevgilim, aşkım hitabından daha anlamlıdır o kaşla göz. (Evet, bence çok fazla sevgilim diyorlar :/)  Her ne kadar mevzubahis olan anları kendi gözlerimle görmeyi tercih de etsem (neticede Allah’a şükür, gözlerimiz de sağlam, işi sırf kulaklara bırakmasak) birbirlerinin nevi şahsına münhasır hallerinden bahsedip eğlenen Defne ve Ömer’i de seviyorum ben. Görmeyi şart koşmadan bile seviyorum, çünkü kafamda beliren imajlar bir yapboz gibi tamamlanıyor adeta. 

● Yapboz gibi tamamlanan bir diğer parça da, telefonun ucunda bir İtalyan kadının sesini duymasına rağmen –dile kolay 66 hafta sonunda haklı olarak baba bahisçilere taş çıkarır kıvama gelen–  Kiralıkçılar’a şık bir gol atıp, evi terk etmeyen Defne ve onun çok sevdiği saçlarının dibindeki küçücük aralığa kıvrılır kıvrılmaz huzurla uyuyan Ömer oluyor. Nereye kaybolduğu, neden sırra kadem bastığı, tam olarak neyi, nasıl hallettiği önemsiz, soru işaretleri o tablonun güzelliğini bozamıyor. 

● Bana bu şekilde evlenme teklifi ettiğin için ya manyaksındır ya da aşık diyen Seda, günde iki kez doğruyu gösteren saat gibi doğru bir tespit yapmayı başardın. İkincisi için hakkımı ileriki maçlara bırakmak istiyorum. Maksat ortağının bile neredeyse terk edeyazdığı, kaderin hain çarklarında BARZO’ya bağlamanın eşiğinden dönen Sinan mutlu olsun. 

Nitelim, mutlu olsunlar. Hepsi. Hepimiz. Mutlu olalım. Mutluluğu yekpare, sonsuz anlara kilitleyip saklayalım. Mutlu olmak için gülelim, yorulmadan umut edelim, peşini bırakmayalım, kim olduğumuzu unutmayalım. Unutmayalım ki daha güzel günler bizim olsun...

Sağlıcakla,

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER