Birbirlerinin uykularını kıskanmıyorlar artık...
Nihan... Defne'nin en yakın arkadaşı olan Nihan. Onu her şeyden koruyan, geceleri Defne uyurken üzerini örten, Defne'ye Defne'den daha çok üzülen Nihan. Defne'yi bağrına basan, onun için kavgalara karışan, onun yalanlarını örtbas eden, Defne'nin suç ortağı olan Nihan. Defne'nin Ömer'e aşık olduğunu Defne'den bile önce fark eden, Defne'yi kollamak için Serdar'a bile yalan söyleyen, Defne zarar görmesin diye Ömer'in evine gizlice giren Nihan... 

Dünyanın en tatlı, yer yer çakal yer yer saf belki de en harbi kız arkadaşı olan Nihan hani bildiniz mi? Serdar'la sevgili olduğunda, aileler arasında işler yolundan çıktığında, Defne Ömer'le daha yeni sevgili olmuştu ve dağ evindelerdi. "Gık" demeden, günün sonunda Defne'yi omzuna yatırmıştı Nihan. Serdar'la yüzük taktıkları gün, Ömer'in eski sevgilisi İz'le Ömer'in yakınlaşmasından korkuyordu Defne. Bir iki tatlı sitemle, arkadaşını anlamıştı Nihan. Serdar'la evlendikleri gün, çok tatsız olaylar sonucu, Ömer Defne'yi terk etmişti. Yine Nihan teselli ediyordu Defne'yi. Muhtemel, çocuğunu kucağına aldığı zamanlarda Defne aşk acısından yatak döşek yatarken, yine Nihan yanındaydı arkadaşının. Çünkü Defne'yi çok seviyordu. Hatta, o kadar çok seviyordu ki, Defne'nin mutluluğu için Serdar'dan boşanması gerekse bence boşanırdı da. 



"Saçmalama!" dediğinizi duyar gibiyim sevgili okur. Ama size yemin ederim ki ben saçmalamıyorum. Ben Nihan'ı tanıyorum. Derdini, telaşesini yok sayıp, Defne'yi dinleyen Nihan'ı iyi biliyorum. Ve bugün bana Nihan diye gösterdikleri kadının, Nihan olmadığının farkındayım. İyi bir kiralıkçıyım, kimse kimseyi kandırmasın. "Senaristin karakterleri not ettiği defter kayboldu, bu da böyle oldu." deseler inanırım. "Ya biz size şaka yaptık" deseler, "Komik değildi." der geçerim ve inanırım. "Nihan'ın içine cin kaçtı, kusura bakmayın deseler, "Bunlar hep Leprechaun'dan zaar!" derim buna da inanırım. Ama kimse, izlediğim kişinin Nihan olduğuna inandıramaz beni. 

Sorguluyorum sevgili okur, içime öküz oturdu çünkü. Nihan'ın, bir şekilde kocasıyla buluşabildiği yıldönümünü boşverip, soluğu önce İso'da alıp Defne'yi çekiştirmesini sindiremiyorum. Yine de buraları çok sinirli olmasına veriyorum bir şekilde. Ama hiç kimse, Nihan'ın Defne'yi ispiyonlamayı aklından geçireceğine inandıramaz beni. Türkan Teyze, Defne'ye hesap sorarken, ortamı Nihan'ın fitillendirdiğine ikna edemez beni. Nihan bu değil sevgili okur. Karakter yazılımı güncellenirken, hatalı kod girmişler sanırım. Veya sarhoştular o an. Veya meteor düştü, bir şey oldu, artık ne olduysa bilemiyorum. 

Ve hiç kimse, sırf tüm aile Defne'ye karşı dursun diye, hesapsız kitapsız, gelişigüzel -gelişiçirkin diye bir espri yapılacak noktadayım- yazılmış bir Nihan'ı kabul etmemi beklemesin benden. Bana ne sevgili okur? Senaryo matematiğini düşünmek bana mı kaldı? İso Bebek'e minik bir zarar verseydi Defne ya da ne bileyim Serdar hiç gidemeseydi yıldönümü sürprizine, daha travmatik şeyler olsaydı da Nihan'ı anlasaydım. O zaman da Defne mi hatalı olurdu? Olsaydı bana ne. Veya olmasaydı, onu da senaryo grubu düşünseydi sevgili okur, ben neden düşünüyorum? 



Çünkü Defne ve Nihan birbirlerine karşı bu kadar katı olamazlar! İso'yu istemsizce gömmelere doyamadığım zamanlarda, Defne'yi zorda bırakacak şey yaptı mı? İşte Nihan da yapmazdı. Şimdi söylesin bana bir bilir kişi, bu hafta da böyle çizilmiş bir Nihan'ın Defne'ye bir zoru yok mudur? Ömer'de mi gözü vardır yoksa Pamir'e yemin mi etmiştir "Defne'ye seni yapacağım!" diye? Kavgada söylenmeyecek sözler vardır sevgili okur. Bir hafta önce, Ömer'le görüntülü konuşma yapmak için, fon ayarlayan Nihan bu değil. İşte ben tam da bu kısımda, Nihan'a söz sarfetmeyip, işin kaynağına inmek istiyorum. Sevgili yetkili kişiler, Nihan'ı böyle yazarak tutarsızlıkta bir dünya markası olduğunuz için ödül kazandınız. Nereden ulaştırabilirim sizlere? 

Mucizelere bizi inandıran, dostluklarıyla içimizi yeşerten bir dizide, arkadaş kazığının bariz ve saçma yansımasını içim almıyor. Lütfen tekrar denemeyiniz. Defne eve geliyor, odasına çıkıyor ve İso Bebek yalnız. Esra'yı çağırıyor, ilgilensin onunla diye. Çünkü Defne'nin acelesi var, bakamayacak İso Bebek'e. Çok affedersiniz, bölüyorum ama Defne gelene kadar kim bakıyordu? İso Bebek'in annesi Defne mi? Peki Nihan nasıl bir anne de çocuğunu şapkayla beşiğine yatırıp, aşağı inmiş, Kara Sevda izliyor? Peki Kara Sevda izlerken, adaşı olan Nihan'ın anneliğine hiç mi özenmiyor? 

Peki Esra değil miydi, Ömer'in bir suçu olmadığını ısrarla savunan? Savundukça azar işiten ama yine de savunan Esra nerede? Nihan'la aynı yolda savrulup giderken, bozuk para gibi o da harcandı zaar. Çok üzülüyorum sevgili okur. Neyse ki Türkan Teyze ve Serdar tam olarak da gördüğüm gibiler. Sinirlerimi zıplatıyorlar ama en azından onlar hep böylelerdi. 

Abisinin hayatını kurtarmak için, iki yüz bin lira karşılığı Ömer'i tavlama işini, sırf Nihan'ın gazıyla kabul eden Defne'ler, hayatını bir kez daha hiçe saymak pahasına neler neler yaşadı. Şimdi size son altmış dört haftayı anlatmayacağım, zaten en iyi siz biliyorsunuz. Serdar'ın verdiği tepkinin ayarsızlığına tam güleceğim, Türkan Teyze kadraja girmiş ağlıyor. Cidden anlamıyorum sevgili okur. Defne'ye mutluluğu çok gören, onu hiç düşünmeyen, tüm ayak işlerini Defne'ye yaptırmak suretiyle bir hayat kurmuş aileyi anlamıyorum. 

Oturdukları evden çıkmak zorunda kaldıklarında, hayatlarının en büyük dramasını yaşamıştı Topal Ailesi. O kadar abartılacak bir şey yoktu ki, başka bir semte gideceklerdi kiraya, mahallelerinde bir ev boşaldığında tekrar döneceklerdi. Böylesi büyük dramada bile Türkan Teyze'nin fırlayan şekeri, Ömer'in dokunuşuyla inmiş ve sorun çözülmüştü. Ömer'in hakkını ödeyemezler. Ömer'in gidiş biletine imza atan Serdar değilmişcesine, bugün Defne, ailesini hiçe saymakla suçlanıyor. Ömer'le bir sene aradan sonra, ilk kez karşılaştığı gün, eve elindeki market torbalarıyla dönen Defne'nin, ailesine olan sevgisi sorgulanıyor. Bir seneye yakın, sevdiği adama, ailesinin bir ferdinin başlattığı iş yüzünden yalan söylemek zorunda kalan Defne, yalancılıkla suçlanıyor. 



Pardon Sevgili Topal Ailesi, atlamışım tabii. Siz mutlu olacaksınız, sizin bir eliniz balda bir elininiz ayva reçelinde olacak ve Defne ömrünün sonuna kadar size bakacak değil mi? Haklısınız. Hangi parayla açtığınızı bilmediğim esnaf lokantasına, analı kızlı yapacak. Birlikte oturup çekirdek çitleyeceksiniz, hep yanınızda kalacak. Terzide randevunuz varsa, çocuğunuza bakacak, olmadı işe götürecek kim dedi ona "Hafta sonu çalışabilirsin." diye? Kimden izin aldı? Çünkü siz çıkarıp nişan takılarınızı ve alyanslarınızı verdiniz zamanında Defne için. Otuz senelik ömürde, yapılacak en büyük abilik örneği. Daha ne yapacaktınız? 

Defne'yi tekrar mı dirilttiniz? Çok affedersiniz ama geçen hafta aynını Ayşegül'e de yapıyordunuz zaten, ben bunu uzaktan akrabama da yaparım zaten. Sevaptır sevap. Defne'yi tekrar hayata döndürdünüz ya da aynı kandansınız diye onu satın almadınız yalnız, altını çiziyorum. Ve üzülerek söylüyorum, istemsizce gömdüğüm İso'nun, sizden daha çok hakkı var Defne'de. "Aile" başlığı altında fazla havalanmamanızda fayda var! 

Ben size bir şey diyeyim mi Topal Ailesi? Siz çok fazla Kara Sevda izliyorsunuz. Kemal'in ailesinin Nihan'ı istememesi için çok fazla sebep var o dizide. Sizin durumlar biraz da değil bayağı bir farklı. Anlaşılan sosyal medyada, "Emir Kozcuoğlu vs Ömer İplikçi" hakkında bir şeylere rastladınız ama o öyle değil. Siz olayı bayağı yanlış anlamışsınız. 

Bu Ömer size n'etti, ben pek bilemiyorum ama günahtır. Adamı, düğün günü başka bir kadınla aynı yatakta yakalamadınız. Ya da Defne'yi çekip vurmadı. Gelgelelim, abartının da bir dozu var ve adama cüzzamlı muamelesi yapmak, pek yakışmadı sana Türkan Teyze. Çünkü, sevgili kızın, yani torunlarının annesi olacak kişi daha fazla hak ediyor lafı sözü. Oydu değil mi, çocuklarını bırakıp da kısmetini kovalayan? Eğer onunla görüşüyorsan, düğüne çağırma peşinde koşuyorsan, Defne'yi en çok üzenin ve geri dönüşü olmayacak yaralar bırakanın, o olduğunu unutma sakın, olur mu? 


Yazı devam ediyor...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER