Bölüme dair birkaç şey söylemem gerekirse;
*Bir şekilde, bir bölümün daha sonuna geldik işte. Geçiş bölümü olduğu aşikar, fakat bu kadar kötü geçerken altüst olduğum bu bölümden payıma yine oyunculuklar kaldı. Tüm oyuncuların emeklerine sağlık, yazılanın hakkını fazlasıyla verdikleri için. Elçin Sangu'nun sesinden Farketmeden'i dinlemek çokzeldi özellikle! Nereye varacağımızı bilmiyorum sevgili okur ama Allah'a emanetiz neticede.
*İso ve Ayşegül'ün hikayesinin nereye gittiğini pek kestiremiyorum. Zamanında Bihter'le Behlül'ü epey bir shiplemiş olabilirim lakin bu böyle değil. Bir kere Behlül'ün karakterine yakışmayan bir durum söz konusu değildi. Yalnız, söz konusu İso olduğunda, durumlar değişiyor. İso'nun yasak aşk yaşayacak, Ayşegül'le olduğu durumu kabul edecek bir tarafı yok. Nihayete ermesi gereken, artık konuşulması gereken mevzular olduğunu düşünüyorum, zamanıdır. Çok sustular artık.
*Neriman'ın şirkette çalışmasının, genel hikayede nereye bağlandığını sorgulayacak oluyorum, Kiralık Aşk izlediğim aklıma geliyor. Kopukluklar da bu sevdaya dahildi değil mi sevgili okur? Açık konuşmak gerekirse, Passionis çalışanlarının içinden çıkan varoşluklara hiç gülemiyorum. Zaten ben çok uzun zamandır, Koray ve Neriman yanyana geldiğinde gülemiyorum. Neriman, Türkan Teyze'yle fasulye ayıklasa daha çok gülerim.
Ben değil valla, Emir Kozcuoğlu öyle şey ediyor...
*Ve pek tabii, Topal's House'a afilli afilli giriş yapan, İso Bebek'le arkadaşlık kuran Koray'lara çok güldüm! Bölümün elle tutulur, DefÖm'den sonraki en tatlı yerleriydi. Nihan ve Koray için, en başından beri çok fazlaca hayaller kurmuştum. Onlar benim gönlümün en güzel ikilisi! İlk başta kavgayla harcandı, sonra da hep gerilimle geçti ama bu hafta bir kez daha anladım, çok doğru bir şey istemişim. Keşke, daha çok verseler de izlesek.
*Sinan'ın dejavularına dahil olan Seda'larda bu hafta, birtakım yerinde saymalar mevzu bahisti. Söz konusu Kiralık Aşk'ta, "Daha yeni birleştiler, ne ayrılması?" durumu tezat bir şekilde ilerlediği için, neden ayrılmadıklarını sorguluyordum ki, hikayeye Seda'nın eski kocası dahil oldu. "Asalak" bir eski koca. Sevgili okur, kim eski kocasını, yeni karısı evden kovduğu için, evine alır bilemiyorum vallahi. Komşulara karşı çok ayıp oldu. Gelsin başka bir gereksiz drama!
*Halbuki ne dramalar hayal ediyorum ben de olmuyor işte... Nerede benim Hulusi Bey Amca'm? Gel allasen, torununu yerden yere vuruyollağ burda! (İçimde kaldı matmazel, duramıyorum...)
*Üzerindeki her şeyi çıkarsanız bile yalnızca stilettosuyla şahane görünmeye devam eden kadınlardan ötürü, sivri topuğu medeniyetin en güzel buluşlarından sayıp, sırf buradan yürüyen Ömer'in en temel prensibini, ilk kez duymuşcasına coşan Sinan gibi, ben de razıyım bu bölümü unutmaya. Mutluluğa açılan kapıda, bir bölüm nedir ki? Ben ne bölümler gördüm içinde DefÖm yoktu sonuçta. Bunu da görmezden gelirim. Peşini bırakmadığım hayallerimle, aynı heyecanla otururum televizyonun başına. Yeter ki, ilacım olan Kiralık Aşk'tan sapmayın artık. Çünkü acı ama gerçek geri sayımdayız. Lütfen, bize bir daha sizin gibisinin gelmeyeceğini kanıtlayan bölümler verin, bizim buna ihtiyacımız var.
Sürç-i lisan ettiysem affola, sevgiyle...