Bitirmeden önce geçen hafta oyuncu kadrosundaki ana karakterleri canlandıran isimlerden bahsederken yazmaya fırsat bulamadığım birkaç oyuncu hakkında da kısaca bir şeyler eklemek istiyorum.
Yardımcı karakterlerden Sinan Paşa rolünde izlediğimiz Engin Benli müthiş bir casting olmuş. Kendisi poker surat deyiminin sözlükteki karşılığı gibi bir performans sergiliyor. Özellikle isyancı ve kendisi gibi Hıristiyan işbirlikçilerinin kelleleri gözünün önünde uçurulurken hiç renk vermeden durması, gözleriyle sağına soluna çaktırmadan etrafı kesmesi, karakter buz gibi bir karakter olmasına rağmen izlemesi çok da keyif verici detaylar.
Geçen sene dizi başlarken Handan Sultan rolü için ilk düşünülen, hatta basına bile duyurulan isim olan ancak sonradan rolü Tülin Özen’e devreden Alma Terzic de bu bölümde Kösem Sultan’ın finansal işlerini halleden Esther Hatun olarak gecikmeli de olsa kadroya dahil oldu. Diyeceğim odur ki, Handan Sultan rolünün Tülin Özen’e verilmesi, Alma Terzic’in böyle bir role getirilmesi çok daha isabetli kararlar olmuş gerçekten. İki oyuncu da kendileri için doğru karakterleri bulmuş gibi görünüyorlar.
Şehzadeler klasmanında her ne kadar şimdilik Şehzade Bayezid rolünde Yiğit Uçan öne çıkıyor olsa da Şehzade Kasım’ı canlandıran Doğaç Yıldız (yine babasını canlandıran Ekin Koç’a oldukça benzeyen bir isim) ve Şehzade İbrahim’i canlandıran Aybars Düzey de şu halleriyle bile gayet iyi seçimler olarak göze çarpıyorlar. Özellikle Şehzade İbrahim rolünde ilk bölümdeki satranç sahnesinde deli deli bakışlar attığı gözlerden kaçmayan Aybars Düzey ilerleyen bölümlerde karakterinin hikayesi açıldıkça bayağı adından söz ettirecek gibi. Merakla bekliyorum.
Son olarak Prenses Faria’nın dadısı Margaret rolündeki Burcu Gül Kazbek de son derece başarılı bir seçim ve izlemesi keyif veren bir isim. Türkçe konuşmuyor olsa kendisini öz be öz Avrupalı sanabilir insan. Tıpkı Muhteşem Yüzyıl'ın 3. sezonunda o zamanlar henüz bir bebek olan Macar kralı Zapolya'nın annesini canlandıran oyuncu gibi. Her ikisi de çok yerinde seçimler.
Kösem Sultan ve 4. Murad'ın yoluşması yavaştan başladığına göre şimdi görmeyi beklediğimiz şey, ilk sezonun final bölümünde birbirlerini mıncıracakmış gibi iyi anlaşırlarken bıraktığımız ana-oğulun arada geçen on yılda ne olup da birbirlerinin boğazına sarılacak noktaya geldiklerini flashbackler yardımıyla izleyebilmek, anlayabilmek.
İyi seyirler..