Tüm marketi yemelere doyamayan, her fırsatta birbirlerini seven, yalancıktan kavga eden, dostlarına yemek hazırlayan ve "evlerine" davet eden Defne'ler ve Ömer'ler için bir kalp bırakmak istiyorum yazımın sonuna yaklaşırken. Ömer, tüm bu sıcakkanlılığa Defne ile erişti işte, şimdi her şey Defne'ye benziyor. LÜTFEN KAPIYI DA BİR ŞEKİLDE KIRMIZI YAPARSANIZ EN ÇOK BEN SEVİNECEĞİM. Defne, "kırmızı kapı" dediğinde, kalpten gidiyordum. Biliyorsunuz sevgili okur, en büyük zaafım!
Yalnız, ertesi gün Ömer'e geldiğinde, kapıyı aynı renk bulan Defne'nin şaşkınlığına çok güldüm. Tamam Defo'cik değiştireceğiz de o kadar hızlı olamayabiliriz sanki. Sen bile, bir kahve makinasını AVM'den bilmem kaç haftada temin edebildin. Ömer'in bundan sonraki kahve içiş seanslarının azalacağını bilmek beni de rahatlattı ama sinirini sporla atabilse bari. Sahi, sabah sporuna ne zaman başlıyorsunuz? Sağlığınız için faydalı şeyler yapsanıza. ^^
İnsan sevdiğine hep hediye almak ister, çok iyi bildiğim yerden açtı konuyu yine aşık Defne! Maşallah Ömer de dünden razıymış hediyeye, insan bi' nezaketen "Gerek yok sevgilim." falan der. Tabii, doya doya sevilmelere, cüretkar ve aşkını dünyaya haykıran Defne'lere, kapıdan bacadan sızan da gelip yine evini dolduran mutluluğa yeni yeni alışıyor Ömer İplikçi.
Ömer'in ağzına çiğ patates atan Defne, seni asla unutmayacağım! <3 Tabii kız, isteme merasiminde tuzlu kahve içiremedi adama, test edemedi aşklarını. Güzel taktik vallahi de Sinan duymasın, yoksa Ömer'e çiğ tavuğu getirir ve sonunda yedirir. Mutfağınızdan, salonunuzdan, yatak odanızdan, iş yerinizden, arabanızdan, iki kişilik dünyanızdan, kalplerinizden aşk eksik olmasın gönlümün İplikçi'leri. Bir de dağ evine gitseniz de görsem dünya gözüyle, keşke!
Sevgili okurlar! Bir bölümü daha devirdik. Merak etmeyin, ne Ömer devrilir bundan böyle ne de Defne'nin devrilmesine izin verir. Tatlı bir şarkının içinden hiç çıkmamak, aşk olmak dileğiyle! Emeği geçen herkesin gönlüne bereket, Meriç Acemi'nin kalemine sağlık. Sevgiyle kalın.