● Ömer’in Koray’ı affedeceğinin sinyallerini alıyorum. O ‘şahane an’ da bence çok uzakta değil, yakında. Kaybettiklerini hala toparlayamadığını söyleyen Ömer ile beraber toplayalım diyen Koray tatlışlığına bakıp bu muhteşem ikiliyi özlemeyen var mı? Sizin hepinizi ayrı ayrı sevsem de Sinan, Şükrü abi, Derya; bu dünyada fevkaladenin fevkinde olan Koray-Ömer gerçeği diye bir şey var.
● Hayatta en nefret ettiği şey kontrol edilmek olan Pamir’e “Sen Defne’den ayrıl, Ömer benim işimi zaten her türlü çözer hayatıııııaaaaam” diyebilen Neriman ile, artık dört yana attığı yalanları bir kara kaplı deftere not etse kendisi için hayırlı olacak olan Pamir resmen fırsatçılık ve aymazlık konusunda çığır açmakta birbiriyle yarışıyorlar. Çekmecesinden Albertine Kayıp çıkaran Pamir’e şaşmak lazım mı gerçekten bilemiyorum; öylesine hassas bir hediyenin üstüne konmakla yetinmeyip gidip bunu Ömer’in burnuna da sokan Pamir kılıfını da hazırlamaz mı? Pekâlâ hazırlar.
● “O kitabı bana sen mi aldın?” anının Kiralık Aşk literatüründe yeri ayrıdır, nitekim öyle de oldu. Ama benim gönlümde yerini şimdiden kral dairesine aldıran an, Ömer’le Defne’nin belki bugüne kadar yaptıkları en samimi konuşma olan o kavgalarının sonunda kitabı tutup duvara fırlatmasıdır, zira kendisi benim damağımda adeta bir 8.bölüm finali tadı bıraktı. Sanırım Albertine’in yapışıp kaldığı tüm yanlış anlamalar silsilesinin duvardan duvara vurulup parçalanması benim için özellikle çok çok şarttı, o yüzden bizzat başını çektiğim tüm kitapseverler nezdinde kendimden ve sizden özür dileyerek itiraf ediyorum: İzledikçe içimin yağlarını bu kadar çok eriten çok çok az sahne var.
“Senin hayatında bir şey olduğunda önce ben öğreneceğim. İyi ya da kötü ne olursa olsun önce bana söyleyeceksin!” Bu tüm itiraflardan, tüm aşk sözcüklerinden, tüm yüzleşme ve hesaplaşmalardan daha şahane bir kural değil de ne? Üstelik bakınız ki bu kural; o Kural 1’lerin, Kurak 2’lerin ve Kural 3’lerin hepsinden de önce konuyor. Kural 0. Aşkın kuralı. Gerçek aşkın asla kırılıp bükülemeyecek en hakiki kurallarından.
Ne diyelim, tüm kurallarımız hep böyle olsun!
Sağlıcakla...