Ay, neyse! Bu gençlerin derdi bitmiyor. Ben ebeveynlerle
ilgili bir şey söyleyeceğim. Ahmet ve Ayten’in gönlümdeki yeri malum. Özellikle
Ayten. Yanlarına kimse gelemez diye düşünürken artık Ayten, Nermin, Lütfü ve
Ahmet’i bir anmaya başladım. (A.N.L.A. Grubu) Lütfü, Arap atı gibi sonradan
geldi ve gönlümüzün en özel yerlerinden birine kuruldu. Çünkü zenginler oturmaz,
kurulur. Her hafta bir paragraf Lütfü’yü seviyorum. Çünkü neden sevmeyeyim. “I
shot the sheriff” sonuçta!
With şuur or without şuur!
Lütfü’ye söyleyecek bir şey bulamıyorum. “Her
anne-baba çocuğunun mutluluğunu ister.” Tabii ki ama kimse Lütfü kadar çok
isteyemez. Aslında bakmayın, Lütfü, kendisini uyanık (ya da akıllı) zannediyor
ama bildiğimiz saf! Cem’in oyununa gelmesinden anladık ne kadar saf olduğunu. “Malzeme
Müdürü Lütfü Özdemir” (Erkan Sever’li bayrak yapıp satan bir yer biliyor
musunuz? “As bayraklar, as as” yapacağım!)
Bu nasıl dizi?! Börekler, dürümler, mangallar, dolmalar.:(
Bir şey daha soracağım: Hasan Dede ile diğer tüm ev
ahalisi ne zaman aynı eve girecekler? Hasan Dede başka yerde, Civanlar ve
Özdemirler başka yerde. Hasan Dede, o evde aaaaçç, kahvesiz. Üstelik etrafında
Neriman kuşları uçuyor. Neriman’ın zaten gözü göz değil, Hasan Dede’yi çiğ çiğ
yiyecek. Hiç içime sinmiyor, hiç.
*
Gülümse Yeter’in geçtiğimiz on üç bölümüne bakıyorum
da… Bu insanlar bizleri güldürmeye, “Gülümse Yeter” demeye öyle alıştırmışlar
ki… İşin güzel kısmı komedi çıtası her hata biraz daha yukarı, biraz daha
yukarı çekiyorlar. Yasemin, Sarp, Kemal ve Gül dörtlüsüne içimden üzülsem de
Lütfü’nün bir “Nermin” demesiyle, Nermin’in bir “karantiiiinaaaa” çığlığı
gençlerin tüm derdini tasasını alıyor. Sokakta yaşadığımız o kadar kargaşanın
içinde resmen nefes aldırıyorlar.
Gülümse Yeter için ne kadar pembe bir tablo çizdim,
değil mi? Aslında tablo yalandan değil, gerçekten pembe. Ne zaman ki dizi saat
24:00’te bitiyor; o zaman tüm büyü bozuluyor. Romantik-komedi türünde bir
diziyi 2 saat 15 dakika izleyince (özet hariç) benim dünyam bir değişiyor.
Ortaya çıkarılan bu kadar güzel karakterleri, tadına doyum olmaz diyalogları
sistem öğütsün istemiyorum. Sadece bir dakika düşünün istiyorum. Şu diziler
daha makul uzunlukta olsalar kim bilir daha ne güzel şeyler izleyeceğiz. Hem daha
güzel hem de daha uzun sezonlar. (Bugün de sistemi kurtaramadım. :( )
*
Bölümün genelinde baktığımda ise gördüklerim ise
kısaca şöyle:
Erkek milletinin lüzumsuz fevriliğini anlamak için
güzel bir bölümdü. Bu dizideki erkek milleti fevri falan ama yine de hepsinin
içinde orijinal tipler. ^^ Zihnimde hala “ideal bir çift” yok. Yasemin-Sarp ve
Gül-Kemal çiftlerini beğenmekle birlikte ille de Yasemin ile Sarp olsun diye de
ısrar etmiyorum. Sonuçta herkesin hayatına kimse karışamaz. İyi olan kazansın.
Cem iyiyse, o kazansın. (Fragman dedikten sonra susuyorum.)
***
Bu haftada dar zamanlarda çok, büyük ve güzel yapan
işler yapan Gülümse Yeter ekibinin ellerine, kollarına, emeklerine sağlık.
<3
Gülümse Yeter 15. Bölüm Fragmanı;