Yorumun “Aile Çay Bahçesi” kısmına hoş geldiniz! ^^
En bi’ sevdiklerime geldi sıra: Civanlar ve
Özdemirler. Ay, ne olur Civanlar ve Özdemirler, aynı evin içinden çıkmasınlar. Çünkü
beraber çok tatlılar. Sarpcığım ARO! Yine ayırmadan, hepsini bir evde toplamayı
başardın. Yoksa, Özdemirler bir evde, Civanlar bir evde mümkün değil olmazdı.
Canım Sarp, bravo sen! ^^
Çünkü anılar...
Yeni bir ev, yepyeni, alışık olunmadık bir düzel
herkes için ilk başta korkutucu ve zordur. Tıpkı Civanlar’a korkutucu ve zor
geldiği gibi. Eskiyi bırakmak, çoğu zaman anıları, yaşanmışlıkları da geri de
bırakmak demektir. Ve eğer geçmiş acılarla doluysa bazen arkaya bakmadan
bırakmak en doğrusudur. Ama Civanların, dramlarla dolu, acıyı katık etmiş bir
hayatları yok, anladığımız kadarıyla. Küçük hayatlarında musmutlularmış. (Küçük dedim ama kime göre, neye göre?) Asıl dram ve
acı anıları geride bırakmakla başlıyorsa yanlış yoldasın demektir.
Haftanın atasözü: Aslan yattığı yerden aşsldkfjghaşsldkfjg
Ama yine de Civanlar’ın, Özdemirler’in “eski” evindeki
halleri izlemeye değerdi. Yaaa, günah bu Ahmet ile Ayten’e. İlk önce “İnsan
rahata kolay alışır. Ahmet ile Ayten de zırt diye alışır.” Diye düşünmüştüm. Taa
ki Ahmet ile Ayten havuza düşüne kadar. Yazııııık yahu. Civanlar, güldürtmeyin
Özdemirler’i kendinize. Umarım Ayten, geçtiğimiz bölümlerde Nermin’e sorduğu “Siz
zenginler ne yapıyorsunuz?” sorusunun cevabını almıştır. Oturuyorlar Ayten’in,
o pofuduk koltuklara oturuyorlar.
Ahahahahaha Özdemirler nasıldı ama? Hahaha, Lütfü ile
Nermin’in duvarları, merdivenleri öpen hali gözümün önünden gitmiyor, hahahaha,
sizin de gitmesin, ahahahaha!!
Merdiveni öpüyor ya hahahah:))) Ve Lütfü, yine, yeni, yeniden efsaneydi! Lütfü o
kadar güzel yazılıyor; Erkan Sever, Lütfü’yü o kadar güzel parlatıyor ki (Ne
olur kimse yanlış anlamasın da) insan kendi kendine “İşin sırrı Lütfü’de mi?”
diye soruyor. Zaten öyle olmasa Cem neden Lütfü’ye iş teklif etsin ki? Adam kaç
cephede birden savaşıyor, kaaaç? Nermin’in botoksları bir yerden, oğlan zaten
evi terk etti, Taylandlara gitti, Civanlar başka yerden, kızların derdi
alakasız başka yerden, iş konusunu açmıyorum bile!
Ayyy, n'olur oradaaa??!?!
Biz burada kıkır kıkır gülüyoruz ama Hasan Dede,
yalnız kaldı diyecektim ki… Neriman çıkageldi. Aslında ilk gördüğümde Neriman’ın,
Hasan Dede’ye yeniden baharlar yaşatacak birisi olduğunu düşünmüştüm ama o da
evin peşindeymiş. “Sivmidim.” Tabii gönül bu bugün “ev” der; yarın “Hasan”. (Selam,
ben Pollyanna.)
***
14.Bölüme yepisyeni bir Neriman, Yasemin’i öpen bir
Cem, bundan kafayı yemiş bir Sarp ve sinsi tuzaklara düşmek üzere olaran bir
GülKem bırakıyorum. Fragman ise yıkılıyor. Hemen haftaya gelsiiiiiin! <3
Emeği
geçen herkesin, ellerine kollarına, emeklerine sağlık! :)