Sonuçta aşktan kaçamazsın hele sevdiğin de seni çok seviyor ve seninle olmak adına çok büyük bir savaş başlattıysa. Daha önce kralın tüm kafa karışıklığına, hayat duruşuna rağmen her ayrılıkta genç kıza döndüğü gibi yine aşk ile gurur arasında kazanacak olan şimdiden belli. Tek belli olmayan savaşın ne kadar süreceği... O da artık kralın azmine bağlı! Ve içimden bir his ona bu azmi verecek o işaret tez zamanda karşısına çıkacak ve sözde rakip görülen komşu ülke kralının yangına körükle gitmesiyle (Genç kız rahatlık ve konfor arasa da) nefesimizi kesen anlara şahit olacağız. Oturduğumuz yerde simülasyon oyunları gibi bazen kontrol edemeyeceğin kadar hızlı giden bir aracın içerisinde, bazen diken üstüne hatta uçurumun kenarında hissedeceğimiz kendimizi. Korkarak, heyecanlanarak ve titreyerek. Engeller kalktı, masalımız da yeniden başlıyor. Artık kalbin önderliğinde ilerleyeceğiz mutlu sona doğru. Ben uçmaya hazır ve nazırım, aşkta heyecan en güzeli!
 
KISA... KISA...
 
- Defne’nin Ömer’in yanından ayrılarak Pamir’in arabasına binmesiyle resmen savaş başladı. Ancak bu savaş başlarken Defne’nin kalbinin o anlattığı muhteşem hikayeyle sadece ama sadece Ömer’e ait olmasının altının çizilmesi çok hoşuma gitti. O arabaya binmeden sözlerin yeniden tekrarlanması “Defne ne yaparsa yapsın yanlış anlamayın o safoz ya da nazik olduğundan yapıyor. Onun aklı da kalbi de tek birine ait” mesajını veriyor.
 
- Ömer İplikçi’nin “Defne” ismini işe dair bir şeyde bile başka bir erkeğin ağzından duymaya tahammülü olmamasına çok sevindim. Bu adamın çok iyi savaşacağının işaretidir. Lojistik müdürü olarak Pamir, “Defne” ismini kullanınca Ömer’in ellerine dikkat ettiniz mi? Utanmasa o ismi ağzına alma diyecek sanki. Peki, Seda’nın Defne’yi övdüğü zamanki tepkileri? Sevdiğinin kadının değişen hayatını orada dördü arasında konuşurken nasıl şaşkınlıkla izledi.


 
- Çok sevgili kralın kalbimi kazanan hareketleri bununla da sınırlı kalmadı. Bir zamanlar mesajlarıyla çizemeyen Ömer’i gaza getirip tekrar çizim başına oturtan Defne’ye karşılık, onu nasıl gaza getireceğini bilen Ömer yapmaları çok hoşuma gitti. Defne sunumu yapamayınca Ömer onu nasıl harekete geçireceğini çok iyi biliyordu. Onları özel de yapan bu. Tüm engellere rağmen birbirlerini çok ama çok iyi tanımaları.
 
- Tabi kızdığım anlar da oldu. Madem geri istiyor Defne’yi toplantı bittikten sonra her normal insan gibi davranıp tebrik edebilirdi onu. Ancak o havalarından ödün vermedi. Ama sanki Defne’den ya da başka birinden o aşkın hala var olduğunu öğrendiğinde asıl bu değişimler başlayacak.
 
- Geçtiğimiz sezon kalbimde bir İso-Sinan savaşı vardı. Sizlerin de bildiği gibi sezon sonuna kadar Sinan kaybedenler kulübündeydi. İso ise canımdı. Bu sene rol mu değiştirdiler nedir? Ben olanlarla birlikte İso ile Ömer daha yakın olur diye düşünürken İso’nun bu sert tavrına şaşırdım. Tamam insan sevdiğini o halde görünce çok üzülür, onu bu durumlara getirene çok kızar anlayabiliyorum. Ama biraz Defne’nin ofiste delice bağırdığı gibi empati yapabilir. Kendisi Yasemin ona bir çift ağır söz söyledi diye o büyük aşkı bitiren adam. O bunu yapıyorken, Ömer’in bunca yalan dolandan kaçıp gitmesinden normal ne olabilirdi? İso’nun başına gelse neler yapardı bilemiyorum. Ancak tabii insanın hayatında onun için bu kadar üzülen dostu olması ne güzel.
 
- Sinan ise Ömer’in “kardeşim” sözünü ilk kez bu kadar hakkediyor. Tavırları ve duruşunu gittikçe daha çok seviyorum. Pamir’in Defne’ye güzel demesinden sonraki tepkileri, Ömer’e “geç kalma” deyişleri, Defne’ye dair duruşu vs. Bu sene kendisinin çok iyi şeylere vesile olacağına inanıyorum. Ayrıca da bahçesinde arkadaşının çocukları için yaptırdığı parkta da görünüşe göre sevgilisinin güzeller güzeli kızı oynayacak.
 
- Sadri ustamız bu bölüm yine hayat derslerimize başladı. İso ile aralarında yaptığı konuşmayı hepimizin beynimize kazıması lazım: “Dostu olmak için illa her konuda aynı fikirde olmamız gerekmiyor. Sen beni tanıyorsun, ben seni. Sen bana yalan söyleme, benden de ‘Ömer’i sevmiyorum’ dememi bekleme. Karşılıklı birbirimizin fikirlerine saygı duyalım.”
 
- Söz ustadan açılmışken Ömer acaba ne zaman ziyaret edecek onu? İso ile Nihan’ın onun önünde konuştuğu o acı günleri ustası Ömer’e anlatacak mı acaba? Ömer’in Defne’nin neden bu halde olduğunu anlaması lazım. Kendisini suçlu hissetmesi için değil, hissetmesin. Artık kim suçlu savaşına girmeyelim, bunu istememdeki asıl neden savaşması için Defne’nin üstünde nasıl bir etkisi olduğunu görmesi için.



- Ve dizide değişmeyen iki insan Nihan ve Şükrü ağabey. "Biz grupça Ömer'i sevmeme kararı aldık" derken kendisinin aslında onlarla aynı fikirde olmadığının altını çizmesi çok hoşuma gitti. Defne'nin de Pamir ile Ömer'in kuzen olduğunu öğrendiğinde hemen onu ilk araması. Nihan'ın tepkileri. Görünüşe göre bu geçiş süresince İso şeytan, Nihan ise meleği temsil edecek Defne'nin gel-gitleri arasında Ömer'den uzak durmaya dair. Şükrü ağabey ise yine kendine has bir şekilde ne güzel özür diledi Ömer'den. Ancak en güzeli her zamanki gibi dile gelemeyenleri söyleme görevinin ona düşmesi. Defne'den tüm süreçte yaşadıklarını az ve öz bir şekilde anlattı. Süper savundu, takdir ettim. 
 
- Gelelim yeni gündemimize: Pamir Maden. Gallo geldiğinde herkes delirirken ben epey sakindim. Defne’ye saldırana kadar çok tepki göstermemiştim. Ancak Pamir benim bile ilk anda tepkimi çekti. Belki de sevmediğim bir erkek tipi olduğundan. Ama bunun bilerek yapıldığını düşünüyorum. Korkalım, şüphe düşelim diye böyle farklı ve hafif deli bir erkek önümüze koyuldu. Bu nedenle sevmediğim için mutluyum, bu özelliği çok güzel sahnelere neden olacak gibi görünüyor. Ayrıca içimdeki bir hissi paylaşayım. Bence beklenen gibi olmayacak Pamir, Ömer ile Defne’nin birbirine daha yakınlaşması için bilerek Ömer’in bam teline basacak diye düşünüyorum. Kiralık Aşk’ta dostluk ve kardeşlik kavramı çok önemli. Hep altı çiziliyor. Bir zamanlar birbirleri için dayak yiyecek kadar bu kadar yakınlarsa Ömer’in o tren kazası geçirdiği kişinin Defne olduğunu öğrenmesine rağmen Pamir oyunu devam ettirmez. Üstelik bu oyunda para yok, Neriman’ın birkaç lafı var. Ömer döndüğüne göre miras da Defne’ye kalmadığına göre her şey tekrar yaşanmaması adına kurulan bu oyunun farklı bir şekilde icraate geçeceğini hissediyorum. Bu konuda Ömer’de itici güç olduğunu fark eden Pamir onlara Defne’ye yakın olarak yardım edecek gibi bir Polyannacılık içerisindeyim ama hayırlısı. Çünkü dikkatli bakın. Defne’ye dair yaptığı her şey Neriman’ın ona söyledikleri. Diğer oyunda Defne hiç bir şekilde söylenenleri yapmıştı ama o ise sadece gerçekten de eğlendiği bir oyun olsun diye söylenenleri yapıyor. Ancak işin ciddiyetiyle dengeler değişebilir gibi gibi =) Hissettiğim gibi olmasa da sorun değil. Bu aşka ve Defne’ye güvenim o kadar tam ki; o da Gallo ya da İz gibi güzel şeylere neden olarak farkında olmadan geldiği yere geri döner.
 
 

 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER