Yürek ne istiyorsa iki katı!
Sarp’ı sevmem, onunla sevinip, onun için üzülmem bir yana, bu ruh haliyle Cem’i de sevmek için bir neden arıyordum. Sanırım bu bölüm onu da buldum. Hani böyle kötü de değil, olmak istiyor da olamıyor gibi ya. Tabii Cem ile Sarp çatışması tepelere çıktığında aynı düşünür müyüm, bilemiyorum. Bana bu yazıyı hatırlatır mısınız?
 
Sarp çok net, dümdüz, kompleksiz, mütevazı bir adam. İdeal insan modeli. (Kadın-erkek ayrımı yapmadım, bakın.) Zor zamanında, Yasemin’in yanından ayrılmaması: Mr. Altın Kalp. Ama garibanım ya… Kafasını Gül’e çevirse Kemal; Yasemin’e çevirse Cem çıkacak karşısına. Ama şu ana kadar Cem, kartları Kemal’den daha açık oynuyor. En azından kim olduğu belli.

Tüm Ranini.Tv yazarları toplanıp saçımızı bu renk mi boyatsak acaba?
 
Yaaaa herkes yalan bir AYTEN’im gerçek şu dizide. <3 Nasıl süründürüyor ama Nermin’i! Helal sana bu yollar Ayten! Normalde 3 sayfa DİZİ-YORUM yazmıyoruz. Ama son sayfaya Ayten için özel bir şey bırakıyorum. Ayten'e karşı duygularımı başka türlü ifade edemeyeceğim yoksa! ^^


 
Asıl bomba ise Hasan Dede! Nasıl vurdu yumruğunu masaya. Şevki Beyi rüyasında görmeseydi de aynı şeyi yapardı diye düşüyorum. Çünkü o Hasan Dede: Tembelliğe karşı, israfa karşı, pabuç dile karşı. Özdemirler’e resti çekti çekmesine de bakalım ya. Lütfü’den pek umudum yok. Bak, Nermin’den olur. Nermin'i, "Zeki ama çalışmıyor, çalışsa yapar." kategorisinde değerlendirebiliriz. Ama Lütfü, ı ıh, cıkss. Ama en azından üzerinde çalışmaya değer. Eğleniriz. Biraz gülümsesek, yeter. :)

"Büyük Bey'e ne oldu Mülayım Enişte? Çıldırdı, çıldırdı!" :)
 
Toparlarsak, önümüzdeki bölüm çantamızda neler olacak?
1- Lütfü’nün durumlar karışık. Kalksa gidemiyor, gitse duramıyor. Şimdi Hasan Dede de, Lütfü’nün aklını başında aldı, Ahmet’e de eğlence çıktı. Hadi bakalım!
2- Yasemin ile Sarp’ın ilişkisi, olanlardan etkisiyle şüphesiz değişecektir. Yasemin, yavaş yavaş âşık olurken, Gül’ün nasıl davranacağını çok merak ediyorum. Acaba “Herkes bana aşık kalmalı!” mı diyecek yoksa tüm asaletiyle “Kemal bana yeter!” deyip köşesine mi çekilecek?

Herkesin derdi kendine ya, gençlerin bu aşk sarmalı evde duyulunca kim bilir neler olacak? (Burada yazar sinsi sinsi güldü.)

Siz ne düşünüyorsunuz?

***
 
Hayal gücümü gıdıklamayan, beni, küçük hayal dünyamda yalnız bırakan, sonunda sarılma hissi uyandırmayan eserlerden hoşlanmıyorum. Bu yüzden okuduklarımda da, izlediklerimde de çok seçici davranıyorum. Gülümse Yeter, dördüncü bölümüyle de hayal dünyamda yalnız olmadığımı bir kez daha hatırlattı. Emeği geçen herkesin ellerine, kollarına, emeklerine sağlık. <3







BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER