Sezon finalinin bilançosu ağır; 2 kesin ölü, 2 ağır yaralı, 1 bebek, 1 zanlı ve ekran başında helak olan milyonlarca
seyirci… Bir Türk dizisi sezon finali klişesi olarak; toplu katliam! Bir de
Türkiye’de seri katil yok derler. Halbuki her senarist biraz seri katildir,
bilhassa da sezon finallerinde. Sırların ortaya çıkacağı aşikârdı da bu kadar
zayiat vereceğimizi hiç düşünmemiştim. Bölümün sonunda bağıra çağıra Kemal’in
üstüne yürüyen Nihan gibi, dertler, ölümler, dramlar da öyle üstümü üstüme
yağdılar. Madem bu kadar drama battık, biz de klişeye uyup “Kim öle, kim kala?”
totosu oynayalım.
Öncelikle Allah rahmet eylesin
Ozan Sezin. Birkaç hafta önce hakkında “Yani
şu an ölse biraz Nihan ve Vildan üzülür o kadar. Ama bizim açımızdan hikayede
hiçbir kayıp olmaz.” dediğim için biraz vicdan azabı çekiyorum şu an. Benim
şom ağızlılığım yüzünden olmamıştır inşallah. Gerçi senin “farklı bir yol
izleyen Niyazi” olacağın da belliydi… Ölünün arkasından konuşmak gibi olmasın
ama seni sevmedim süt oğlan, babanı da sevmezdim zaten.(Evet, rahatlamak için,
bölümden sonra yayınlanan “Süt Kardeşler” filmini izlerken yazdım bu
satırları) Yine de hapishanedeki durumuna acımıştım.
Ama sadece durumun kendisine
acıdım. Yoksa Ozan’a karşı hâlâ herhangi bir hissiyat beslemiyorum. Yalnız
kalmak cidden zor bir durum. Üstüne bir de dört duvar arasına girmek… Ama zaten
kendi evinde de benzer bir hayatı sürdürüyordu Ozan. Sadece yanında fazladan
bilgisayar oyunları ve filmleri vardı o kadar. Nihan’ın yıllardır duvarsız
hapishanesinde yaşadıklarından daha acı değildi benim gözümde Ozan’ın
yaşadıkları. 30 yıl kadar geç başladın büyümeye Ozan ve bu süreci tamamlamaya
ömrün vefa etmedi. Bu dünyada en çok kendisini seven biri olarak kendini
astığına elbette ki inanmıyorum. Ozan, uğruna Nihan’ı hiçe saydığı, baldan tatlı
canından bu kadar kolay vazgeçecek biri değildi. Üstelik daha alacak
intikamı vardı. Öte yandan Zeynep ve Emir’e dair öğrendiği gerçeklerden sonra
bir şekilde susturulacağı açıktı. Bu noktada Ozan’ın hiddetine karşılık,
Zeynep’in korkusuyla telaşı çok net hissedilmişti ve Hazal Filiz Küçükköse’nin
bütün bölüm boyunca sergilediği performansından kendimce oldukça etkilendim.

Ben gene şanslıyım, Adnan Bey 79.bölümde öğrenmişti uğradığı ihaneti.
Ozan’ın işlediği bir cinayet
yüzünden yerinden oynayan taşlar, bu sefer de ölümüyle bambaşka bir düzene
girdi. Önümüzdeki sezona dair tahminim; aslında zehirlenerek öldürüldüğünü
düşündüğüm Ozan’ın bu vefatı üzerinden ilerleyeceğimiz. Çünkü bu sezon hem aşk
hem cinayet sırrı üzerinden ilerledik devamlı. Bazen biri, bazen öteki daha
baskın olsa da bu dizi hiçbir zaman sadece aşk veya cinayete yoğunlaşmadı.
Dengede gitmeye çalıştılar. Şimdi ise denklemden “o gece”nin ipuçlarını bulmak
için sürdürülen mücadeleyi çıkaracağımızı düşünüyorum. Çünkü miadını doldurdu.
Onun yerine de aksiyon öğesi olarak başka bir şey ikame etmek durumundayız. Bu
da Ozan Sezin cinayeti olacaktır bana kalırsa.
Arkasında ipuçlarını bıraktı
aslında Ozan. Anlayışsız gardiyan yüzünden tamamlayamadığı sesli mesaj, bu
sorgulamanın fitilini ateşleyecek kibrit olabilir. Normal şartlarda o
koşullarda intihar etmiş birine otopsi yapılmaz. Ancak öncesinde bazı testler
de yapılmıştı Ozan’a. O acıyla Sezin ailesinin aklına gelmeyebilir lakin
çıkacak raporlardaki anormal değerler de şüpheleri körükleyecektir. Ondan sonra
da Nihan ve/veya Kemal bu sırrın peşine düşecektir.
Çocuğunu intihar etmiş halde gören ve yığılıp kalan
Önder Bey’e de beyin kanamasından mütevellit bir felç hali yazıyorum reçeteye.
Önümüzdeki sezon Ali Rıza Bey’e bağlayıp, ailesinin acısını uzaktan izleyecek,
Emir’in baskılarından bunalan ve sevdiği adamın çocuğunu taşırken, bir yanıyla
da ondan nefret eden Nihan’ın ızdıraplarının sessiz ve de faydasız tanığı
olacaktır diye düşünüyorum. Allah şifa versin!