Helal sana bu yollar Polat Alemdar!

Final bölümünden her şeyi beklerdim de Hoca'yı görmeyi beklemezdim. Hoca karakterinin Vadi seyircisi gözündeki reel yansıması ve yaşanan gelişmeler konusuna bu yorumda girmeyeceğim. Malum final bölümündeyiz. Gündem yoğun, direkt hikayeden devam edeceğim. Hoca’nın verdiği istihbarat şaşırttı. Demek ki İhtiyarlar tamamen uyuklamıyormuş. Bir de toplantı yapacaklarmış ki zamanlama bakımından konseyin toplantısına denk geliyor. Hepsi 16 Haziran’da olacak. Almanya- Polonya Euro 2016 maçı da aynı tarihe denk geliyor ama bu yoğunlukta bir önemi yok tabii…  Daha ilk sahnede İhtiyarlar’ın tekrar ortaya çıkması ve toplantı yapacak olmaları gelecek sezonla ilgili sağlam bir sinyal. Sanırım İhtiyarlar geri dönecek. Bence dönmeliler de… 

Karun gene anlattı durdu. Karun’la uzun yol otobüs yolculuğuna çıkmak isterdim. Şikayetçi olduğum sanılmasın yaş almışların anlattıkları şeyleri dinlemeye bayılırım. Yol boyunca Karun anlatsa ben dinlesem. Bir de en önde otursak ara ara yola baksak, arkasında takılıp kaldığımız kamyonu sollamayı beklesek alttan alttan böyle… Dünya Babil’den yönetilecekmiş. Şimdi yönetildiği yerin ne problemi var? Fazla mı demokratik oldu? Fosil yakıtların sonu gelirken fosil yakıtın merkezinden dünya yönetmeye kalkmak da olsa olsa şımarıklık olur. Neyse, ağzınıza fırıncı küreğiyle vuracak olan biri bulunur elbet. Nasıl olsa 5000 yıldır buralardaymışız. 

Hançeri sokuşundan anladık ki Karahanlı infaz edilirken sen orada değildin.

Asya'nın alanı daraldıkça daha da iyi bir iş çıkartıyor. Çünkü manevra yapmak zorunda kalıyor. Koca sezon Asya'yı fazla rahat bırakmışız. Ensesinde biraz boza pişirseymişiz muazzam bir karakter çıkacakmış. Kolayca konseyi avucunun içine aldı. Yılın ispiyonunu bile yaptı. Ozzy ise maalesef… Ozzy’nin infaz edilmesi çok doğal bir sonuç ama yaşamayı o kadar seven bir adamın hançer karşısında öylesi soğuk kanlı durabilmesine anlam veremedim. Tamam o odadan canlı çıkma şansı olmaz ama can havli diye bir şey de var. Neyse giden gitti. Ozzy’i de siyah beyaz bir fotoğrafla Kurtlar Vadisi Pusu albümüne ekledik.

Ariel yanılmıyor, Gölge egkstra rahat bir adam. Fakat bir o kadar da şanslı. Ben son şansı kalanın pek şansının kalmadığını düşünürdüm ama “şans, şanstır” derken o haklı çıktı. Adama Armageddon timinin komutasını verdiler. Konsey de başarısızlığı ödüllendirdiğine göre kendimize benzetmeye başlamışız demektir. İşte bu iyi haber. Fakat biri bana Ariel’in ne iş yaptığını anlatsın artık lütfen. Adam Gölge’nin yancısı ama aynı zamanda parayı kontrol edebilecek güçte ve bir bakıyorsun Karun’un makamında RA’nın temsilcisinin koltuğunda oturup Gölge’yi dinliyor. Ben hiçbir şey anlamadım. Eminim işlek bir yerde dönercisi de vardır. Tost da basıyordur. 

Abi hazır yaz da geldi bagaja çay, küçük tüp, şeker falan atayım diyorum. Böyle kuru kuru beklemek olmuyor.

Düğün çabuk mu geldi ne? Hani o kadar ağırdan alıp tek bölümde düğün yapmak biraz hızlı oldu ama güzel oldu. En azından bu düğünde kan akmadı. Polat ve Erhan’ın Cahit’e takılmaları çok keyifliydi. Hem dozunda hem güldürücü olmayı başarmışlar. Biliyorsunuz reelde de hem Cahit hem Erhan bu sene dünya evine girdiler. O yüzden evlilik hakkındaki şakalaşmaları ayrı bir güzel oldu. Düğünün en güzel hareketi yine Cahit’den geldi. Arka koltuktan bir anda doğrulması eminim hepimizi şaşırtmıştır. Polat’ın bölüm boyunca sorduğu “Cahit emin misin?” sorusuna daha sağlam bir cevap olamazdı.

Asya’ya belli ki Karunlar da zarf atmış. Gölge ve Ariel’in pusu atıp beklemesinin başka bir açıklaması olamaz. Gölge’nin gidip Ariel’in kalması ikisinden birinin başına bir şey geleceğini gösteriyordu zaten. Kısa çöpü Ariel çekmiş. Hımm, karakterin elini kesmişlerken kısa çöp benzetmesi yersiz olmamıştır umarım. Polat’ın biçki dikiş işlerine girişeceğini hiç düşünmezdim ama adamı oraya kadar vardırdılar. Polat’ın gaddarlığı katlanarak artıyor. Bu arada Gölge’nin yaptığı “Alemdar’ın sesini alamadım. Ağzını mı bağladınız?” repliğini Kurtlar Vadisi Pusu’da yılın espirisi seçiyorum. Yerlere yattım yerlere!

Kurtlar Vadisi Pusu’da pek aile dramı olmazdı. Olursa da kan, zehir ne olursa peş peşe olur be karşim! Fehmi’nin öfkesinin dengesini bozacağını söylemiştim. Nitekim tek başına iki kişiyi birden götürebileceğini düşünmüş. Asya’ya öfkesini anlayabiliyorum ama Yusuf’u silmesi ilginç geldi doğrusu. Zaten böylesi anlarda ya daha çok bağlanırsın ya da silersin. Ben paramı ilk seçeneğe yatırırdım ve kaybederdim. 


Yazı devam ediyor...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER