Bazen yazılara başlamak zor geliyor. İzlerken, reklam
arasında kahve içerken, bölüm bitip jenerik akarken aklımda hep bir soru
oluyor: Nasıl başlarım acaba yazıya? Bildiğiniz tıkanıyorum işte. Bu hafta
da o soru tarafından sık sık ziyaret edildim. Poyrazcım Karayel’in çok acil bir
tatile ihtiyacı olduğunu düşünüyordum, çünkü bazı noktalarda artık görmezden
gelemeyeceğim kadar tutarsızlıklar vardı. Ve bir iş hikayesi, diyalogları, sürprizleri ile sizi bir kere içine aldı mı, sonrasında izlemeye mecbur
bırakıldığınız tüm tutarsızlıklar, sıkıcılıklar daha çok kırmaya
başlıyor. Yakıştıramıyorsunuz, konduramıyorsunuz bu kadar zeka dolu bir hikayenin, emek verilen
dizinin bu halde olmasına... Üzülerek söylüyorum ki ben ikinci sezon boyunca bu duygularla doluydum. Ama bir kere gönül bağı kurduktan sonra bırakamayanlardan
olduğum için izledim de. Yalan da yok, her ne kadar sıkılsam ve eleştirsem de
illa ki bir yerinden çaldı yine kalbimi.
Gelgelelim fragmanı ile “Yok ya ölmüş gibi gösteriyorlar,
kesin ters köşe bu” dedirtip sonra da seyircisini karman çorman eden sezon
finaline… Bu hafta olaylardan çok isim isim veda şeklinde gitmek geldi içimden.
Ama başlamadan önce söyleyecek birkaç cümlem var. Poyraz Karayel seyircisi olarak
ölmez dediklerimizin ölümüne, gece gece insanın canını gerçekten ama gerçekten
çok acıtan olayları izlemeye alışkınız. Böyle hikayeleri seven biri olarak, çok
mutluyum. Bu sezonun özellikle başlarında, sezon finali tadında birkaç bölüm
izlemiştik, finalin sönük kalması Poyraz’ın şanına yakışmazdı. Ancak Sinan’ın “Babaa”
diye haykırdığı sahneden itibaren birden durumun farkına varıp ‘Artık yeter’ dedim. Çünkü belli bir yerden
sonra acımın ballandıra ballandıra uzatılarak kullanıldığını hissettim. Bu
dediğim de olası bir ihtimal fakat sonlara doğru azıcık silkelenmem gerektiğini
düşündüm. Aklıma direk Ayşegül’ün bebeğini aldırdığı ‘Ağla Sevdam’ dinlediğimiz
bölüm geldi. Çok büyük acıları, çok ‘büyük’ izledik biz. Neyse.. Bu arada
vedaları da severim ama bu hafta birden fazla kişiye bir de ölümle veda
edince zorlandım doğrusu…
Yazı devam ediyor...