- Defne’nin Neriman’dan korkmasına kızamadığımı itiraf etmeliyim. Kaybetmekten bu kadar korkarken elinde büyük bir koz bulunan ve “Bana kafa tutma cüretini nereden buluyorsun sen? Bu özgüven nedir? Kurduğum bir planı ancak ben iptal edebilirim. Senin böyle bir yetkin yok. Verdiğin sözü tutmazsan ben yanarım, o zaman da her şeyi kaybederim. Öyle olunca da sırf spor olsun diye sana sararım, sonra da her şeyi bine bin katarak Ömer’e anlatırım.” demekten çekinmeyen bu kadın cidden bazı ürkütücü olabiliyor.
 
- Çok sevgili Ömer İplikçi bu maddedeki sözlerim sana! Canım benim Neriman araya girmese isteme için Defne’lere gitmeyi düşünmüyordun galiba. Resmen kadının karar vermesini bekliyormuşsun. Haberi duyduğunda “Öyle mi karar verilmiş” sözleriyle yüzünde beliren o mutluluğa o an seninle eşlik ettiğimi bilmelisin. Şu istemenin gerçekleşmesini pek bir istemiştim. Umarım kursağımızda kalmaz. Seni isteme heyecanı yaşarken ardından da elinde çiçek ve çikolatayla gördüm ya o mahallede daha ne isterim. O sahneyi pause yapıp izleyesim geldi. Özellikle Defne'yi kapıda görünceki hayranlık dolu bakışında. Umarım devamında acı kahveyi içtiğini görürüm.
 
- Necmi İplikçi kesinlikle bir aşk adamı. Kiralık Aşk’ta bahar mevsiminin sona ermesiyle Necmi,  “Çocuklar yaza aşık olarak gireceksiniz. Eğer aşık değilsen, güneşin tadını bile çıkmıyor. Zaten yalnızsan, aşık değilsen yaz gelmiyor ki...” sözleriyle yazın gelişinin müjdeledi. Bu dizide sürekli aşkın öneminin vurgulanması ve “Aşık olduğuna sevinmelisin. Aşık olamayanlar, bu duyguyu tadamayanlar var” tarzı cümlelerin dile gelmesi pek hoşuma gidiyor. Aşık olmak, nefes almakla eş...


 
- Kiralık Aşk’ta galiba en çok hoşlandığım şey hayatın ta kendisinin yaşanması. Komedide bazen aşırıya kaçsalar bile yaşanan her olay adeta bizim ya da en yakın arkadaşımızın evinde yaşanan bir olay gibi. O kadar tanıdık. Bu haftada Defne’yi istemeye geleceklerini duyan Türkan teyzenin hareketleri herhalde izleyen herkesin yüzünde bir gülümsemeye neden olmuştur. Önce misafirlerin gelme telaşı, ardından idrak etmesiyle birlikte ortaya çıkan hüzün ve günlerce süren ev temizleme hazırlığı. Herhalde ülkemizde isteme öncesinde evinde bu tip bir telaş yaşamayan yoktur. Mutluluk, hüzün ve tatlı bir telaşın bir araya geldiği unutulmaz anlar...
 
- Sürekli her hareketiyle Defne’yi eleştirmeyi kendine amaç edinmiş insanlara pek bir kızıyorum. Ömer onu tüm bu deliliği, manyaklığı ve Defo’luğuyla severken onu eleştirmek bizlere mi düşüyor diye düşünmeden edemiyorum. Dizide de sanki bu durumun altı sık sık çiziliyor. Bu hafta da Türkan teyzenin “Varsın öküze bağlasın, bizim Defo’muz o.” sözleri bunun en güzel örneğiydi.

- İso'nun ayakkabıyı en sonunda çöpe atmasına ne sevindim. Açıkcası Sinan evlenme teklif ederken Yasemin'e ayakkabı giydirmesini pek istemezdim. O sahneyi Defne'nin doğum gününde Külkedisi misali Ömer yapsın diye hayal etmiştim. Öyle bir sahneyi ikisiyle izlemeyi kalbim kandırmazdı. 
 
- Defne kesinlikle açık bir kitap gibi. Ne düşündüğü ve hissettiği anında ortaya çıkıyor. Örneğin; İso’nun ayakkabıyı yaptığında verdiği tepki. Hemen yüzü asıldı ve daldı düşüncelere. Dostunu bu kadar önemsemesi, Ömer ile baş başa geçireceği günden anından onun için vazgeçebilme ihtimalini çok seviyorum. Diğer bu bölüm kalbimi çalan özelliği de içtenliğiydi. Özellikle de Ömer’in “Şükrü’nün eşine yaptırırız dolmaları” demesine olan tepkisindeki. Defne’nin ne kadar gerçek olduğu aslında Ömer’e “Ben bileceğim, sen bileceksin. Benim yapmam gerekiyordu.” sözleriyle verdiği cevapta gizli. Ayrıca yaşadığı mutlulukla Ömer’e giderken ki taksideki huzurlu halinde ve camdan dışarı çıkıp aşkını dünya aleme duyurduğunda. Şimdi tüm bunları yapan bir kadına Ömer nasıl Defne’nin rüyasındaki gibi “Ben ne kadarı gerçek nereden bilebileceğim?” diyebilir?


 
- Koray ile Sinan’ın dostluğunu pek bir seviyorum. Bu bölüm haberi aldığında verdiği tepki çok şekerdi. Sude’den dolayı kızacağını düşünmüştüm ama tam bir dost gibi sevindi. Ancak en güzeli Yasemin’e haberi verip ne cevap vereceğini öğrenmek istemeseydi. Ona göre Sinan’ı hazırlayacakmış canım benim... Sırf bundan dolayı şu meşhur düğünün Sinan’a ait olduğunu düşünüyorum ama emin de olamıyorum. Bu konuda karmakarışığım. “Defne ile Ömer’in düğünü nasıl olmalı?” diye sorsalar kesinlikle böyle bir düğün gözümde canlanmazdı. Aynen Defne’nin tek taş takmasını onlara yakıştıramadığım gibi. Bundan dolayı o düğünün onlara ait olmasını içten içe istemiyorum, diğer yandan Sinan’ın da Yasemin ile evlenmesi içime sinmediğinden git-gel durumum baki.
 
- İsteme öncesi Ömer’in Necmi ile yaptığı konuşma İso ile ortaya çıkan hüznün artmasına neden olduğunu itiraf etmeliyim.  “Kaç yaşıma geldim. Hala önemli bir an olduğunda annem yanımda olsun diyorum ya da bir sıkıntı yaşadığımda annem olsa ne yapardı, babam ne derdi diye geçiyor aklımdan. Keşke burada olsalar diyordum.” sözleri karşısında Ömer’i sarıp sarmalayasım geldi. O buz şelalesinin ne kadar sahte olduğunu bir kere daha anladım. Ancak daha sonra Necmi’nin “aynı şey olmaz ama biz yanındayız” dediğinde ise hüznüm sinire döndü. Ona hayatının en büyük oyununu kuran da bu yakınları değil miydi? Ah Necmi ah... Ömer’in Alp olayında dediği gibi bilen yakınlarının olayı saklamaması gerekiyordu. Sen susmayı seçtin. “Defne’ye bıraktık bu kararı” sözlerin ise sadece bir bahane. Bu arada Ömer’in anne ve babasının eksikliği gündeme gelirken, aynı gece Defne tarafından da bu tarz bir sohbete şahit olmak isterdim.
 
- Son sözüm çok sevgili moda ekibe. Tam düzeldiniz diyorum yine beni hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Birkaç moda dergisini alsanız çok zor değil herhalde göze güzel görünen kombinler yapmak. Dizinin sponsor sorunu yaşadığını da hiç sanmıyorum. Elinizde Elçin Sangu gibi çok güzel bir kadın varken, onun bile bu kadar rüküş görünmesini sağlamak cidden başarı. İsteme sahnesinde Defne’ye Ömer’in kendisine yaptığı ayakkabıyı giydirme fikri iyi hoş da, üstüne o ayakkabıyla birlikte giyilebilecek daha güzel bir elbise bulunabilirdi. Cidden seçimleri yaparken aklınız nerede çok merak ediyorum. Umarım ikinci sezon TV’nin en güzel kadınını en kötü giyinme unvanından kurtulmayı başarabilirsiniz. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER