KISA... KISA...
- Oyunun ortaya çıkması
için geri sayım başladı. Bildiğiniz gibi ben oyunu öğrendiğinde Ömer’in anlık
bir tepki vereceğini ancak göz açıp kapayıncaya dek Defne’nin kendini temize
çıkarmak için bıraktığı ipuçları birleştirerek affedeceğine inanıyorum. Bölümün
başında gördüğümüz kabusta bence bunun en büyük kanıtı. Eğer oyun çıktığında
Ömer kabustaki bir tepki verirse bu pek bir tekrar olur. Biz korktuğumuz
tepkinin yaşandığı sahneyi kabusta gördük, demek ki gerçekte göreceğimizin
bununla alakası olmayacak. Olmaması adına da zaten şu anda ortaya çıkmadı. Çıkması
için hem izleyici hem de Defne hazırlanıyor.
- Son zamanlarda
Defne’nin ne kadar yüce gönüllü olduğu ve hırsı olmadığı sürekli gözümüze
sokuluyor. Geçtiğimiz çekimlerde ilk önce Neriman bunu dile getirmişti. Bu
bölüm ise Koray “Şuna bak geçen sezon bizi uçurdu, şimdi ayakkabı kutusu
topluyor. Hırs yoksunu safoz.” diyerek bunun altını çizdi. Defne ise Nihan
““Kız unutsa ya, bin kaplan gücünde trip atarsın. Tribi çak, süründür.”
dediğinde “Kıyamam canım o benim” diye cevap vererek böyle oyunlarla işi
olmadığını göstermiş oldu.
- Koray’a olan sempatim
her bölüm daha da artıyor. Her zaman Koray’ın Defne ile Ömer aşkının gizli
meleği olduğunu düşünmüşümdür. Kimse bu aşkı dile getirmezken o sürekli
konuşmaktan çekinmemişti. Bir keresinde Defne’ye “Kötü yola düşsem bile olduğun
kişi olmaktan vazgeçme” diyerek Ömer’in ona neden aşık olduğunu açıkladığında
çok etkilenmiştim. Ardından kahve falında vuslatın habercisi yine o olmuştu.
Şimdi ise Defne ile dertleşirken “İnsanın özel günlerinde yanında olmasını
istediği kişi ailesi oluyormuş. Ömüş de senin ailen olmuş” demesi çok
sempatikti.
- Kesin karar verdim
dizide herkesin az çok aile ve dostluk kavramına karşı bir saygısı varken
Sude’de bu hissiyat sıfırın altında. Neriman bile Koray ile kavga ettiğinde ne
kadar üzüldü. Ama Sude’nın gözü öyle bir kararmışki anlamsız yere ne ailesinin
hatrını dinliyor, ne de dostlarının. Yakındaki kimsenin sözü onun üzerinde
etkili değil. Herkesi ezip geçiyor. Hiç düşünmeden... Başına neler gelecek çok
merak ediyorum. Kendi kendine “yalnız olmak en iyisi” diye konuşuyor ama
kuzeninden öğrenmeli yalnızlık hoş değil. Zorunluluk. Seni sevenler varken bile
bile yalnız kalmak intihardır. Bakalım bu karakter için nasıl bir gelecek
bekliyor.
- Defne ile İso’nun
dostluğunu olan hayranlığımı artık bilmeyen yoktur. Her bölüm daha da çok
seviyorum onları. İso’nun kendisini aradığında Defo’nun hemen BJK
şampiyonluğunu konuşması çok ama çok sempatikti. Daha sonra Ömer’den telefonu
İso’ya vermesini istediği zaman kendisini uyarmadığı için ona kızması da. O
sahne favorilerim arasına girdi. Ömer ile Defne’nin konuşurkenki doğallığı, Ömer'in Defne'yi kandırırkenki muzurluğu ve telefonu
kapattıktan sonra İso ile Ömer’in Defne’ye dair konuşması çok hoşuma gitti. İso
ile Ömer kardeşliğinin her geçen gün pekişerek güçleneceği de apaçık ortada.
İso’nun oyun çıktığında onlar arasında köprü olacağına inanıyorum. Bu bölüm “Boşuna
demiyorum arızalı” diyerek Defo’nun tüm golleri kendi kalesine attığını
hatırlatması bunun işaretiydi. Aynen dayanamayıp doğum gününü söylemesi de...
- Gecenin ödülünü Şükrü
ağabeye veriyorum. Her ne kadar çaktırılmasa da Defne ile Ömer’in aşkında en
kilit kişilerden biri kendisi. Ömer de, Defne de birbirlerine karşı duyduğu
hislerin yarattığı karmaşayı ilk kez onunla paylaşmıştı. Onları ilk kez el ele o
görmüş. Defne ile Ömer ayrılığın eşine geldiğinde “Ömer bey sana anahtarını
vermiş ama sen yanlış yerde tutmuşsun” öğüdünde bulunmuştu. Kavgalarında
haberci, mutluluklarına ise seyirci olmuştu. Sürekli elden ele dolaşan mektubun
en sonunda onun elinde imha olmasının beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. O
da sırrı saklayıp Defne’nin tarafını tutarak bu aşkın gücüne ve gerçekliğine
inandığını kanıtladı. Bu kadar insan “Ömer affedecektir, affetmeli”
diyebiliyorsa, Defo’nun aşkının gerçekliğinin arkasında durabiliyorsa Ömer de
onlar gibi bu aşka inanacaktır.
Not: Elçin Sangu’ya geçmiş
olsun dileklerimi iletiyorum. Rahatsızlığına rağmen bölümde o kadar güzel bir
oyunculuk sergiledi ki, tebrikler!