Gece saat üç sularında, umutsuz bir sıkıntı çökmüş gibi içime, aklıma gelen tam olarak bu... Ve bu satırlar da benim tuvalim. Siyah spreyim yok, ama 12 punto siyah kelimelerle anlatmak istediğim bir derdim benim de var. Sanırım sevdiklerimin derdi olduğu için de benim derdim oldu bu kadar.
Anlatmakla çözülseydi dertler, anlatırdım bitmeyecek satırlar boyunca. Fakat satırlar sınırlı, dert derin, ve siyah kelimeler beyaz ekranın ardına geçemiyor. Geçebilseydi eğer derdim ki; dertler bitmez Defne... Nasıl “birileri gider, birileri gelir.. birileri hiç bitmez” ise, dertlerin de biri gelir biri gider, dertler hep var. Dertlerin yüzyıllardır değişmediği dünyada şanslı isek değişen tek şey; bir gün karşımıza “o benim içim” diyebilen bir başkası daha çıkmışsa, o derdin artık o bir başkasına da ait olmasıdır. Ve öyle bir aittir ki artık, istesen de tapusunu tek başına üstüne alamazsın. O gider, derdini alır, tapusunu da kalbine zimmetler.
Aşkın en büyük sınavı bu belki size, hem Defne, hem Ömer. Defne senin için diyorum; çünkü önünde duran tapuya Ömer senin çok kızacağını düşünüyor. Ömer senin için de diyorum bunu, çünkü ışıklarını yakmaya, ellerini tutup hiç bırakmamaya gelen Defne’yi “içeri alan” sen, hala “bana yapılsa çok kızardım” diyorsun. Tüm söylediklerim, ikinize de gidiyor. Çünkü benim için annesinin kaybetmenin manevi yükünün altında ezilen Ömer’le, başının üstündeki evi kurtaramamanın maddi yükü altında ezilen Defne tamamen aynı. Ben ikinizi de seviyorum, o yüzden aynı. Siz de birbirinizi seviyorsunuz, o yüzden tamamen aynı.
Yalnız olmamak, hep yanında olmak, gülerken, ağlarken ellerini tutmak ve hiç bırakmamak... İşte bu; zamandan, mekandan, elle tutulabilen ve tutulamayan tüm maddi ve manevi karşılıklardan bağımsız olarak, hayatta karşımıza çıkıp çıkabilecek tüm dertleri içinde eriten bir söz. O yüzden bir akşam elinde pazı sarmasıyla ışıkları yakmaya gelen kadının karanlıklarda kalmayı seçen adama verdiği bir sözden çok, bir evlilik sözüne benziyor. Ve o yüzden, sadece çift taraflı verildiğinde anlamı var.
Seviyorsanız, tutun bence.
****
Yazı devam ediyor...