Mutluluktan ağlamanın şükran dolu ifadesi ^_^
Romantizmden ziyade eğlenceye yol açan, Sinan’ın hazırlattığı son derece klişe ve banal “balayı odası” konseptinde tek eksik kuğu şekli verilmiş havlulardı, ki evlerden ırak. Ancak onun dışında bizim çifte vuslatı hatırlatan her türlü detay itinayla konulmuştu. Neyse ki bu zorlama konsept beklenen ön balayı yerine, Defne’ye aşk ve özgüven yüklemesi yapılmasını sağladı da Defne gibi bizim de yüzümüz güldü.

Peki ne oldu da “istemem, istemem’” diye omuz silken Defne toparlanıp, aşağıya kendine güvenir şekilde iniverdi? Başına duş başlığı mı düştü acaba? Bizim kız çocuğu, “topal Defne” işte, düşe kalka öğreniyor. Kırk yılın başında bir denediği trip atma yöntemini beceremeyince tam bir yetişkin kadın gibi indi aşağı ve bizzat “kendisinin” bu hayata, bu şirkete ve Ömer’e “denk” ve “eş” olduğunu ispatladı. Sen kendine değer verdiğinde, herkes de pozisyonunu ona göre alır, kimse sana paspas muamelesi yapmaya cesaret edemez. Gerçekten de onlar bu işte! Birbirlerini tamamlayan, yan yana olmaktan gurur duyarak el ele yeni hayatlarına doğru yürüyen cool İplikçiler!

Ömer’in net ve acıtıcı cevabının üstüne, Galo konusundaki yersiz yakıştırmalar tuz biber ekmişti. Çünkü bugüne kadar, Defne’nin tercihiyle, bu ilişki gizli saklı kaldı, Defne kendini hep geri planda tuttu. Ömer’e en çok yakışanın kendisi olduğunu sadece kendisinin bilmesi Defne’ye yetmedi bu aşamada. Hislerimizi, güzel temennilerimizi bizim yerimize dillendiren maşallahçı teyzenin söylemediği, ancak Defne’nin tamamladığı cümlelerde saklı aslında işin formülü. Gönül almayı bilin… Demek ki kıskançlığının yakıcılığı geçtikten sonra Defne’nin sakinleştirilmeye, gönlünün alınmaya ihtiyacı vardı. Çocukça biraz belki ama Ömer de “sen yeter ki çocukluk yap, gönlümde salıncağın hazır” diyenlerden zaten. Yoksa Defne’nin sakarlıkları, “şapşallıkları” onu bu kadar güldürmezdi.


Güller ve dudaklar şimdi...

"Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,
her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan.
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım”**

Defne’yi sakinleştirmenin yolu da aleniyetten geçiyormuş demek ki. O, her daim Ömer’i ve zekasını herkesin içinde pohpohlarken, Ömer’in, mizacı gereği, bunları genellikle baş başayken yapması, zamanla içinde birikmiş. Defne’nin, gelen sorular üzerine Ömer’in yine hiçbir şey söylemeyeceğini, ayların alışkanlığıyla düşünerek başını önüne eğdiği o masadan, bu kadar gururla kalkması da hiç beklemediği net ve gönül alıcı itiraflarla sarmalanması sayesinde oldu. Büyük şovlara gerek yoktu zaten, Ömer’in Defne’ye yalnızken hissettirdiği ve söylediği şeyleri, yeri geldiğinde başkalarına da iletmesi kâfi geldi işte.

Benzer anlara Galo’nun da şahit olacağına inanıyorum artık. Gitme Fikret’cim, gitme Galo’cum! Defne’yi böyle her hücresiyle seven Ömer’in gözlerinden taşan aşkını seyretmek için, kendisini sevmeyen adamların yanında durma gurursuzluğu ve basiretsizliğini gösteren tüm kadınların dramı(!) adına kal. Onları birlikte her gördüğünde ayak serçe parmağını sehpanın kenarına çarpmış gibi acın, sinirlerinden tüm vücuduna yayılsın da biz de zevkten dört köşe olalım. Halbuki böyle durumlarda “boşver” sığınılabilecek en büyük ülkedir, orada “tekli” bir yeni hayat kurabilirsin ama sen bilirsin. Hem Defne’nin sana karşı negatif hislerinin haklılığını, paranoya yapmadığını ispat edeceksin daha, seninle işimiz bitmedi. Üstelik Neriman’ın, o kenafir gözlerini oymak konusunda planları var ki gerçekleştirmesini hevesle bekliyoruz!

Neriman’ın, Defne’ye söylediği gerz kelimesini kendisine iade etmekle beraber, aylar sonra şu hin aklını işimize yarayacak yerde kullanacak olmasından, Galo konusunda kendisiyle aynı hisleri paylaşmaktan büyük zevk aldım. Bildiği sırra rağmen, Galo’nun hakkından gelse gelse Neriman gelir zaten. Galo’ya her ne yapacaksa benden şimdiden onay var, yürü yürü!

Gözlerimizin yalnızca mutluluktan dolacağı, sevdiklerimizin ellerini “ne olursa olsun bırakmayacağımız” ve bu sözümüzü de asla unutmayacağımız hayatlar yaşamak dileğiyle…

* Eleanor H. Porter, Pollyanna
**Can Yücel, Anladım
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER