Muhteşem Yüzyıl Kösem: Rahmetli Elizabeth'in göremedikleri
Muhteşem Yüzyıl Kösem, ikinci perdesini taht çevresinde şekillenen ve iktidarın gücünü emmeye pek hevesli üç güç etrafında biçimlendirerek, üç farklı varisin bir mayada kapışarak elde edeceği bulamacı anlatmaya hazır, "vira bismillah!" dedi en sonunda. Vallahi çok rahatladım. Zira yeni bir nefeslenmenin esintisi bölümün ilk yarısı durağan ve daha çok yeni karakterleri tanıtmaya –haklı olarak yönelik olsa da yeni, taze bir şeyler görmek o durağanlıkta bile terütaze izleme rehavetine kapılmamı sağladı.

Kesin bir tarih verilmese de 10 yıl civarında zaman atlaması olduğunu anladık. Açıkçası Kösem için bu kadar uzun bir zaman atlamasının artı yönleri olduğu kadar göze batan birkaç mantıksal hatanın da farkındalıkla yüzeye çıktığını görebiliyoruz. Gelin öncelikle bu uzunlukta bir zaman atlamasının 20 bölümde bize verilen Kösem evreninde ne gibi tersdüşeliklere yol açtığına bakalım:

Her ne kadar 20. Bölümde geride bıraktığımız olayların üstüne 10 yıl eklense de, hikaye aynı şekilde yani kaldığı yerden devam etmek zorunda kaldı. Yani 20 bölümde anlatılan üç yıl içinde gerçekleşen onlarca olaya rağmen 10 yılda hiçbir olay olmamalıydı ki seyirci bir şey kaçırmadan aynen devam edebilsin. Haliyle bu durum soru işaretleri de oluşturdu. Ahmed neden yıllarca acımadığı kardeşini seneler sonra birden zindandan çıkardı? Sabırsız, güce tutkun ve kudrete bağımlı bir kadın olarak lanse edilen Safiye Sultan yıllarca neden neredeyse hiçbir şey yapmadan, vaktini sadece yaşlanmakta ve hala ömrünün son demlerini yaşadığını düşünerek geçirdi? Sonuçta bu kadın her gün ayrı bir cinlik düşünen, öteki günü öncekine uymayan ve canı pahasına her an savaşan bir kadın değil mi? Seneler zarfında rahatlıkla İskender’e kendi oğlu olduğunu söyleyip savaşa daha güçlü hazırlanabilecekken sanki önceki bölüm zaman atlamadan aynen devam etmiş (kısmen), sadece karakterler büyümüş gibi hissettik. Şimdilik kabul, ancak ileriki bölümlerde Safiye’nin yıllarca serpiştirdiği entrikaların kokusu çıkar ve Ahmed’in de yıllar sonra nedense bir anda doğan vicdanının sebebi açıklanırsa suspus olurum, o ayrı.

"Masumiyetin Gücü(!)"

Hikayenin yenilenmesiyle birlikte üzerine zamanın ve dolayısıyla olgunluğun değdiği bir karakter olan Kösem Sultan’ın nihayet istediğimiz kimliğe ve performansa bürünebildiğini görebiliyoruz. Zaman atlaması (Ahmed’in gencecik yaşında beyazlayan sakalları dışında) en çok Kösem Sultan üzerinde hissedildi: Haremde zıplayarak koşan, üzerinde olgunluğun zerresi hissedilmeyen ve zekice değil “hazır cevaplığıyla” tanınan garip bir karakter olmuştu. Onca yılın ardından ise tamamen bir asil sultan kimliğine bürünen; zekice cevapların, tok ve kalın ses tonunun, asil yürüyüşün ve tarihteki “kadın padişah” figürünü anımsatan oturuşun değişimi bir hayli zevkliydi. Beren Saat’in bu bölüm sahne sayısı az olsa da ileride Kösem’e daha iddialı sahneler yazıldığında başarıyla bu sahneleri canlandırıp ikinci perdenin ikinci Kösem’i olma yolunda hızla ilerleyeceğine umudum tam.

Deli kuvveti dedikleri bu olsa gerek, şehzademiz pek civan çıktı.

Ama "seni bu bölüm hangi hikaye çekti?" diye sorarsanız, net Şehzade Mustafa derim. Zira daha önce izlemediğimiz bir hikaye izliyoruz Şehzade Mustafa’da. Bölüm boyunca bölümün heyecan ve gerilim düzeyini üst seviyede tutan da Şehzade Mustafa’ydı zaten. Pinhan Ağa’nın her an, her yerden çıkıp Mustafa üzerinde psikolojik baskı kurması ve herkesin yalnızca Mustafa’nın görebildiği karanlık fişeklemeye “kime bakıyor bu yahu” tarzındaki anlamsız bakışları o dramatik siyahlığı bize en iyi şekilde verebildi. Pinhan Ağa’nın, Mustafa’nın zihninde yarattığı boşluğu siyah lokmalarla doldurmaya çalışması ve Mustafa’nın üzerine mezar taşları gibi çöreklenen bu karanlıktan kurtulamaması hikayenin devamını heyecanla beklememizi sağlayan bir unsur haline geldi. Apayrı bir dünya yarattı. Bu hikaye sayesinde Halime Sultan da artık haremde dört dönüp sürekli boş işler müdürlüğüne telgraf çekme havasından kurtuldu. Üzerinde ağır ve koygun bir sorumluluk çökmesi de Halime karakterinin artık ilk bölümlerde gördüğümüz seviyeye döneceğini işaret eden dair olumlu gelişmelerden biri.


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER