Hümaşah'ın kendisinin bile tahmin ettiğinden kolay olan güç kazanmasını ve tabii Zülfikar'la fingirdeme yollarının açılmış olmasını sevdim. Yalnız Ahmed durumu öğrenirse, sarayda en renksiz aşk hayatının padişahınki olmasından dolayı bir bunalıma daha girebilir. Hayır, herkesin radarlarının maşallahı var. Kösem'in iki gün önce saraya getirdiği Meleki'yi bile geçen bölüm hayran hayran İskender'i süzerken gördük(Sahi, neredeydi kendisi bu bölüm?). Dilruba da Mehmet Giray'ı gözüne kestirirse, artık Ahmed düşünsün!
Ha bu arada Kösem'i yeni cariyelerle gözden düşürme hayalleri kuran Hümşah'cığım: biz o safhaları çoktan geride bıraktık canım, senden daha yaratıcı çözümler bekliyoruz. Üstelik şu kaçırılma olayında Kösem'in geri dönmeyişini garanti edemezsen, büyük patladın farkındasın değil mi? Sayende Ahmed, Kösem'e bir şey olursa ne kadar üzüleceğini fark etti, Kösem bildiğin değerini arttırdı yani.
Ah be Dilruba'm sen erkek olacaktın!
Bu arada Kösem'in "Hanedan-ı Âli Osman'ın geleceği" diye geveleyen Osmanlı Sultanı havalarını "bence sen valide sultansız haremi düşün" diyerek söndüren Halime, idolümüzsün! Zaten şu haremde bir Safiye Sultan bir sen. Yalnız kızına cadılık genlerinden biraz daha az geçirmiş olmayı sen de dilerdin, kabul et. Dilruba kontrolden çıktı bile, yakında seni de dinlemeyecek, onu da söyleyeyim (Bülbül Ağa stayla). Bu arada Halime'nin, Derviş'le Handan'dan boşalan gözetleme kadrosunu, Zülfikar ve Hümaşah'la doldurması yakındır.
Bülbül demişken, eski titrini geri alınca hemen kendine yeni esvaplar hazırlatan Bülbül kalp ben. Zira Hacı Ağa'nın allı güllü, kırmızılı kahveli kethuda moda akımından gözlerim yanmaya başlamıştı. Mavilerini sevdiğim Bülbül'üm!
Dünya gözüyle Sadrazamlık makamına erişen Murad Paşa'nın kutlama partisini Kız Kulesinde Safiye Sultan'la yapmak istemesine bayıldım da, "artık sizin devlet işleriyle uğraşmanıza gerek kalmadı" diyerek, ilk iş Kösem'i ayağının altından defetmeye çalışmasını, çok acemice buldum, Kösem o kadar kolay lokma mı canısı? Hem devlet işleri Kösem'in hobisi artık, nasıl farkına varmazsın Paşa'm!
Muhteşem Yüzyıl Kösem'i izlerken kendimizi ne kadar tarihten soyutlamaya çalışsak da, tarihe adını yazdırdığından daha yapacak çok şeyi olan Kösem Sultan'ın kaçırılması üzerinden oluşturulan gerginlik ve gizem maalesef amacına ulaşamıyor. Ya biri bir hata yapacak, ya tesadüfler olacak ya da biri kahramanlık yapacak Kösem'i kurtaracak. Gelecek bölümü izlemek için motive eden, daha can alıcı bölüm finalleri temennilerimle, bu haftanın en etkileyici cümlelerini de şuraya bırakayım: