Yazdığımız her şey kayıt altında. Ama bu “kayıt
altında” ifadesini istihbarat gibi düşünmeyin. Nasıl söylesem… Yazdığımız her
kelimeyle tarihe not düşüyoruz aslında. Evet, doğru ifade tam olarak bu: Tarihe
not düşmek. Hani derler ya “Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır.” diye;
ben de tarihe notumu öyle düşünüyorum. O şafağı görür müyüz, görmez miyim bilmek
mümkün değil ama madem kendimi “yazarak” ifade ediyorum, söyleyeyim: Hepinizi
seviyorum. İyi ki varsınız İlişki Durumu:
Karışık ailesi!
Her hafta, İlişki Durumu: Karışık dizisini izleme
konsantrasyonum yok yüksektir ama bu hafta biraz Ayşegül ve Can’dan; biraz da
Elif ve Murat’tan bahsedip yazımı toparlayacağım.
***
Geçen haftadan elimizde “Ayşegül’ün evine ne olacak?”
sorusuyla geldik. Ben de herkes gibi Elif’in Ayşegül’ün eviyle alakasını
kurmaya çalışıyordum ki bölümün hemen başında cevabımı aldım. Yine bir Mediha
Tekin Production! Daha doğrusu Mediha Tekin’in çıraklık entrikalarındanmış.
Falında da mı entrika var Mediha Tekin?!
Ah ya Can, Can’ımız! Ayşegül’ü kaybetmemek için
sürekli bir şeyleri eksik söylemesi hemen iyileşebilecek bir yaraya, bile
isteye mikrop kaptırması gibi geliyor. Yaraya hemen müdahale etse bu kadar
kanamayacak hâlbuki. Elif’in, aslında Ayşegül’ün evini istediği gerçeğini
süründürmesi yine hem Can’ı, hem de Ayşegül’ü üzüyor. Üzmesin.
Sosyal hizmetlerin Elif'in yaptıklarından haberi var mı?
Peki, Elif’e ne demeli? Cesarete bakar mısınız: Dakika
bir, gol bir eve tedbir koydurtmuş! Ya bu Elif ya cidden saftorik ya da
başkasının aklıyla yaşamak daha kolay, deyip kendi beynini kullanmıyor. Ya
kızım saf mısın, neden uyuyorsun onlara?! Fıstık gibi kızsın, elini sallasan
ellisi. Sanırım ilk defa bu bölüm “Keşke diziye yeni bir gelse de Elif ile baş
göz olsalar.” dedim. Çünkü Elif ile Murat biraz daha beraber takılırlarsa, Ayşegül’ün
evini yıkıp, alışveriş merkezi yapacaklar. Murat’ın Elif’i gazlayıp, kenardan
sinsice izlemesine ise bir şey demiyorum, savunulacak yanı da yok. Ama o Murat.
(Sevdiklerimize sahip çıkalım. Onları topluma yeniden kazandıralım.) Yalnız bu
yaptıklarının adı fauldür, belden aşağı vurmaktır. İso’nun, Elif’in kucağında
en son ne zaman sustuğunu hatırlıyor musunuz? Söyleyeyim: Elif, Ayşegül’ün
gömleğini giyip İso’yu kucağına aldığında. Anlayacağınız o iş biraz zor! Ayşegül
ve Can Elif’e karşı direndi ve direnecektir ama Elif ve Murat’ın İso’ya
direnebileceklerine pek ihtimal vermiyorum. Önümüzdeki haftalarda göreceğiz.
"Pamir'i gördün mü?" diye arayan arkadaşlarımla konuşurken ben! Şu Ayşegül’ün yazı yazdığı derginin işinin kokusunu
ilk önce Elif aldı. Hatırlarsanız Handan, Ayşegül’e sözleşme de imzalatmıştı. Yani Murat,
o işin de ekmeğini yiyecek gibi gözüküyor.
Yazı devam ediyor...