Bir Muhteşem Yüzyıl geleneğidir görümceler. Yine bir
Muhteşem Yüzyıl geleneği olan sezonluk starların misafir oluşlarıyla birleşir
bu iki özellik ve kız kardeş, yeğen gibi birinci, ikinci dereceden görümcelerin
saraya gelişlerine şahit oluruz. Onlar ki savaşın ve hikayenin farkındadırlar
ve izleyiciye yabancılık çektirmeden oyuna dahil olup yeni bir heyecan
getirirler beraberlerinde. Bu nedenle Hümaşah’ın gelişine çok sevindim zira
Fahriye Sultan’dan sonra gerçekten Safiye Sultan’ın kızı kimliğine inanmak
istediğim birini görmek istiyordum.
Öyle biri olacaktı ki hem Safiye Sultan’ın
izlerini taşıyacaktı, hem de Safiye Sultan’ın kızlarına uyguladığı
politikalardan dolayı çok acı çekmiş ama yine de annesini anlayan ve intikamını
almasını bilen biri olacaktı. Hümaşah Sultan duruşu, ağırlığı, olgunluğuyla tam
bir asil olarak saraya geldi ve sadece Safiye Sultan’ın kızı olmakla
kalmayıp, onun ateşinde kavrulmuş bir hanım sultan olarak geçmiş acılarını ve
duygularını da en iyi şekilde hissettirdi. Öyle ki sevmediği bir adam
tarafından zorla evlendirilen akıllı ve zalim bir sultan olarak, Zülfikar’a
yönelttiği bakışlar Fahriye Sultan’ın bize asla hissettiremediği gerçekleri
çarptı yüzümüze.
İskender’in büyük hikayesiyle birlikte girişine nihayet
şahit olacağız. Artık gerçekler dökülmeye başladı. Safiye Sultan’ın savaşta yer
alması için tek umudu olan kayıp şehzadesi ve beraberinde getireceği hikaye
için kendi adıma çok heyecanlıyım. Zira İskender’in öyküsünün bizzat tarihte de
yaşanmış olması ve bu hikayenin çok felaket sonuçlara yol açması şimdiden nasıl
entrikaların ve nasıl mücadelelerin olacağının habercisi adeta. Her ne kadar
İskender için biçilen “başlangıç” hikayesi eğri ve bozuk olmuş olsa da,
geçtiğimiz bölüm ikinci bir doğuşla bunu telafi etmişlerdi ve şimdi İskender’in
öyküsünün tüm çıplaklığıyla sunulması hem Safiye Sultan, hem de hanedan için
yeni bir savaşın habercisi olacak.
Hümaşah Sultan ve Safiye Sultan’ın birbirleriyle
karşılaştıkları ve Hümaşah Sultan’ın hem geçmişin acısını, hem de sevgisini ve
geleceğin intikamını “Ben Safiye Sultan’ın kızıyım.” diyerek noktaladığı sahne
bölümde favori sahnem oldu.
Bir an önce yetişkin Dilruba’lı, Mustafa’lı; Osman’lı Mehmed’li;
yeni karakterler ve yeni hikayeler ile şimdiki sağlam hikayelerin de devamını
göreceğimiz, tazelenmiş, nefeslenmiş ve yinelenmiş bölümleri izlemek dileğiyle…