Bölümün
özeti sanırım bu cümlede saklı. Geçen hafta yanlış anlaşılmalar ve
kavgalar sonucu Şebnem ve Selim’in kazasıyla bitirmiştik bölümü. Dizi bu
hafta kaldığı yerden devam etti ve gördüğümüz üzere emniyet
kemerinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu. Kemeri takılı olan Selim kazayı ucuz atlatırken, Şebnem’in durumu
kötüydü ve hayati tehlikesi devam ediyordu. Durumu ağır olan Şebnem’in başında bekleyen herkes kendi payına
düşen suçluluk duygusundan payını aldı. Şebnem’i Selim’e
yönlendirdiğini düşünen Seniha, gurur yapıp kaza gecesi orada olmasını
sağlayan kızlar. Ama en önemlisi de, kazaya sebebiyet veren kavgayı
başlatan Selim’in ki oldu. Pişmanlık pastasının en büyük dilimi ona
düştü tabii ki.
Selim dizinin başladığından beri odunların prensi
kıvamındaydı yalan yok ama odundan adam çıkarmak ancak Şebnem gibi bir
kadına yakışırdı ki öyle de oldu. İlk defa Selim Şebnem konusundaki
hislerini açık yüreklilikle dile getirdi. Aslında Şebnem konusunda
şikayetçi olduğu her olaydan ne kadar memnun olduğunu bir bir anlattı.
Biz bunları biliyorduk gerçi ama ağzından duymak da güzel oldu. Darısı
Şebnem’in de duymasına.
Hayatımda ki yerini bilmiyorum ama hep yanımda ol istiyorum = Sana çok aşığım.Hastanede
bütün bunlar olurken Kainat ve Müfit çok miktarda poğaça yapmaktan
emniyete alındı. Aman deyin evde denemeyin, yaparsanız da 3 tepsiyi
geçmesin yazısı bekledim aşağıda ama yoktu. Şaka bir yana işin aslı
sonra anlaşıldı tabi, meğer olay uyuşturucuymuş. 3 beyazdan uzak duralım
mesajını aldık herhalde hanımlar. Bu olaya da her olayda olduğu gibi
Can yetişti hızır gibi ama İzafet olmasa bu kez işi baya zordu.
Gelecekte emniyetle çalışmaya başlayacak gibi bir mesaj aldım ben bu
sahnelerden bakıp ilerleyen bölümlerde göreceğiz artık.
Eskiden araba
çarpan kör olurdu şimdi devir değişti tabi, araba çarpan hafızasını
kaybediyor. Tabi modanın önde gelen isimlerinden Şebnem Gürsoy bunu
kaçırır mı? Asla!! Büyük bir travma sonrası nikahtan sonra olan her şeyi
unutan Şebnem neden en büyük travma olan nikah masasında terk edilmeyi
unutmadı açıkçası anlamadım ben. Arda hayatında ve beyninde o kadar az
yer ediyor ki, İstanbul’da ki yeni hayatını, yeni tanıştığı insanları
unutup onu hatırlıyor. Bölümün bombası küçük beyin şoför olmasıydı bana
göre, gizli ego sahibi Selim Şebnem için nelerde yaparmış öyle. Arda’yı
tehdit bile etti daha ne olsun. Bu bölüm kendisini izlemelere doyamadık
resmen. İnşallah geri dönüşü yoktur bu değişimin.
Konserlerde playback yapmayı beceremeyen sanatçılar gibisin Arda!!!Arda’yı
kolundan tutup getiren Selim durmadan yürümeye devam ediyoruz efendim
durduramıyoruz. Çiçekleri alıp götürdüğü yetmiyormuş gibi, birde suflede
verdi Arda’ya. Sıradaki aşk ilanımız İstanbul’da ki Selim’den İzmir’in
en atarlı kızı Şebnem Gürsoy’a gidiyor efenim. Bu dizide en eğlenceli ve
en çok dikkat çeken çift Şebnem-Selim çifti olduğunu bilmeyen yok.
Birde bu bölüm böyle tatlı kıskançlık sahneleri yazılınca izlemelere
doyamadık resmen. Bu oyun işi başına bela olacak belli oldu ama Arda
sessiz bir tip, annem hep korkacaksın öylelerinden derdi nitekim de öyle
oldu. Selim’e böyle bir soğuk duş şarttı ama bu resmen Ice bucket
challenge’dan hallice oldu. O öpücüğü yar etmez Selim, Arda’ya meydan
okur haftaya.
Birde senarist değişikliği olmuş sanırım.
Güneşi
Beklerken’in ilk 43 bölümünden tanıdığımız; Ekin Atalar, Ayşin Akbulut
ve Atasay Koç yazacakmış diziyi artık. Senarist değişikliğinin en kötü
tarafı karakterlerde değişiklik olmasıdır ama dizideki karakter bolluğu
ve belirsiz ilişkilerin açığa kavuşması için bence iyi bir hamle olmuş
bu. Son dönemde bölüm tekrarın ve sahne aralarındaki kopukluklar fazlaca
dikkat çekiyordu. Ayrıca Ekin Hanım’ın yazdığı kitaplardan en az bir
tanesini okuyan, Şebnem karakterinin tam onun kalemi olduğunu bilir.
Bize de hayırlısı olsun demek düşer.
Bölümden kısa kısa notlar;
-Şebnem
Seniha-Müfit’in kızı %99,9. Bu konuda şüphelerim vardı zaten ama bu
bölümde neredeyse emin oldum. İleride aşk konuları çözülünce, bir 5
bölüm idare edecek konunun temelleri atılmış oldu. (%1'lik başka çocuk ihtimalini koruyorum Müfit'in Şebnem'in çocukluğunu bilmesinden dolayı, umarım yanılırım bu konuda.)
-Özgür
sadece hayallerdeki gibi yaşasa ne güzel bir karakter olurmuş. Fırat
Albayram’ı Merhamet dizisinde de çok severdim ama L&M ya da Kardeş
Payı tarzı salt komedi dizisinde görmek isterim kendisini. Yoksa
dizideki amacını bir türlü çözemedim ben kendisinin, acilen Almila’yla
olan durumu çözüme kavuşmalı.
-İzafet-Memo çifti Şebnem-Selim’den sonra dizideki en uyumlu çift.
-Oldu
olacak benim shiplediğim Harun-Seniha çifti de olsun küçük küçük aşk
üçgenlerimiz tam olsun diyeceğimiz ilişkiler yaşanıyor dizide, umarım en
azından biri çözülür ve karakter fazlalığından kurtulur dizi.