"Bak bak iyi bak. Yukarı bak!" Kiralık Aşk: Bir küçük söz meselesi Virgo 15 Ocak 2016 Klimalar devre dışı kalmış, alt kat buz çağına bağlamışken, bizimkilerin yukarıda sıcaktan afakanlara koşması da sevdaya veya yangına dahil olsa gerek! Defne’cim Koray’a hiç bağırınma istersen, dışarıda bildiğin kar yağarken incecik tişörtle kalmak istiyorsan yanıyorsundur, kesindir. Tek yanan sen de değilsindir tabii, ama o departmana hiç girmiyorum. Ömer’e yapılacak yorumum kalmadı zira. Herhalde içine alçıpandan içlik filan giyip gelmiş. Çünkü şu vaziyette durduğu yerde put gibi kalabilmeyi becermesi ya bundan olmalı, ya da ciddi anlamda içten dışa doğru büstleşmeye başladı. Vaziyet vaziyet değil Defne, alçı tamamen kurumadan bir el at bir şey yap. Uyutmadın ama yetmez, dağ gibi adam taşa döner gider, üzülürsün!Odada kitli kaldık, o zaman oyun oynayalım diyerek o kadar çok oyun oyun oyun oyun dediler ki, sıra bizim Kiralık Aşk oyununa gelecek diye korkmadım değil. Ha, doğruluk ve cesaret zaten balataları yakmaya yeterliydi de bu fikrin Ömer’den değil Defne’den çıkmasına ne demeli? Kızım senin ne doğruluğa verecek cevabın var ne de cesaret diyecek kadar sarhoşsun. O zaman sen deli misin!? Ama yine de Ömer’in neredeyse kucağına atladı oyun heyecanıyla. Koriş’ten sana gelsin: Ömer heveslisi! "Ömer heveslisi Defne"Defne heveslisi Ömer, hani genel anlamda put vaziyetini korusan da, ateşi harlamayı da ihmal etmedin. Thug life Ömer’i de seviyoruz zaten. Yatmış kanepeye iki seksen, paçalar maçalar sıyrılmış, atmış kolunu başının altına “Bak bak, iyi bak!” diye Defne’yi harlıyor! Adam aza tamah etmenin 50 farklı yolu kitabını yazdı, çok yakında tüm kitap evlerinde!"Defne heveslisi Ömer"Odada kitli kalmayı gerçek hayattan azat edildiği olarak yorumlayan Yasemin için de, 3 ay içinde 3 ayrı kez aşk değiştiren Sinan için de içimde fazla sinir birikimi yok. Sanki bir şekilde, olması gerekenin bu olduğu fısıldanıyor bana. Ayrıca İso’nun da değiştiremeyeceği bir frekans farkıyla karşı karşıya olduğunu gördüğünü zannediyorum; bir şekilde zaman sanki bu ikiliye tersini değil bunu gösterecek. Sude ise zaten Sinan’ı geçiyorum, mevcut kafa yapısı ile kimseye yakıştırmadığım bir ızdırap. Belki –aylarca belki yıllarca sevgisini dilendiği Sinan’ın aksine- Sude’ye ilk andan koşulsuz sorgusuz sualsiz sevgi gösteren biri onu iyileştirecek olan şeydir. İzleyip göreceğiz. Son temenniler: Acı çekerken mutlu olmak. “İyi değiliz, çünkü biz iyi değilken ben daha rahatım.” Defne’ye hem doğruluk hem cesaret diliyorum bundan sonrası için. Ve karşısındakine “Engel sensin.” dememesini. Engel çift taraflı bir bant, ikiniz de sürekli yapışıp kaldığı... Ömer’e engel sensin demeden evvel; seni yargılamayacağına ve sevgisini senden geri çekmeyeceğine güvenmediğin için adım atmadığın, ve bunu yaparak acı çekerken mutlu olmayı tercih ettiğin için ilk engel sensin aslında. Yargılanmamayı kovalama. Aşk katiyen yargılanmamak değildir çünkü. Yargılanıp temize çıkabilmektir bazen. Sen de yargılanmamayı değil, bu sayfanın temiz yüzüne çıkmayı kovala Defne. Ömer için temennim ise onun verimli anlatım anlayışına uygun; kısa ve net: Ara, bul, süz, tart, karar ver. Ömer İplikçi aşkı ve Ömer İplikçi adaleti haftalardır bize gösterdiğin kadar gerçek, temeli sağlam ve netse; terazin zaten doğru sonucu verecek.