Şapka yerine şal olsaymış keşke tam nostalji olurdu :)
Evlilik teklifini fragmanda ilk gördüğümde “Yuh, çok erken değil mi ya!” diye bir tepki vermiştim. Düğün filan sonra olacak eyvallah ama teklif de çok erken oldu sanki. Durun bir yahu, kız daha 16 yaşında. Sonra gencecik kızlar bunların normal olduğunu düşünüyor. Bu yaşlarda evlilik teklifi almayı bekliyor. Yapmayın, eylemeyin Allah aşkına. Tamam, erkek arkadaşları olsun bir şey demiyoruz da biraz yaşlarına uygun sahneler lütfen. Mesela kıyafet sahnesi, üstü açık araba ile gezme fikri çok hoştu. Tam yaşlarına göre eğlendiler, fotoğraflar çektiler. Ama evlilik filan bence mevzunun açılması için bile erken.


Necmi o yumruğu hak edeli çok oldu ama kadın iyi evlat yetiştirmiş.

Necmi'nin açtığı belaların sonu gelecek mi acaba? Adam öyle bir şey yaptı ki domino etkisi mübarek. Önce Gökhan devrildi, onunla birlikte Defne, Eylül, Kemal, Serkan herkesin hayatı altüst oldu. Kemal haksız yere hapse atıldığı için aklanmak istiyor. Defne başım yanmasın istiyor. Eylül, Serkan ve Gökhan ise yine arada kalan taraf oldu. Birde Serkan tüm olanlardan Gökhan’ı suçluyor. Unuttuğum bir şey var mı? Serkan'ın suçlamalarına hak veren Gökhan teslim olmaya karar verdi. Defne'yle birlikte başını beladan kurtarmaya çalıştı ama Defne sanki kusuru yokmuş gibi davranınca suçu tek başına üstlenmeye karar verdi.

Defne sana iyilik yaptı, tamam. Ama Gökhan mı söyledi ona Nazan Hanım'ın takılarını çalmasını? Niye suçu tek başına üstleniyorsun sen evladım? Kaldı ki suç olduğunu da düşünmüyorum, takılar Defne'nin de sayılır. İnsan kendi malını çalamaz ya. Bu suç üstlenme muhabbetinin tek iyi tarafı Gökhan’ın miras meselesini öğrenmesi oldu. O Cemre'nin halası gibi saklamaz. Tabii kurtulabilirse. Çünkü bu iyi tarafta kötü bir sonuca bağlandı. Nazan Hanım Gökhan’a arabasıyla çarptı. Fragmandan anladığım bırakıp kaçmamış. E, bu da bir şeydir herhalde. Ama anlamadığım polisin Nazan Hanım'ı resmen sürüklemesi oldu. Cinayet işleyen adamı bile sürüklemiyorlar. Ne yaptınız ya? Belki de fragmandan ben yanlış anlamışımdır ama haftaya görürüz artık.


Ne demek evlenince yemek yapmam (?)

EySer çiftine monoton diyenler lütfen bir adım öne çıkabilirler mi? Senaristler bize lafımızı yedirmeye ant içti galiba. Şikayetçi miyim? ASLA. Zeyno'nun gelişi Cemre'nin hayatına aksiyon getirecek sanmıştım ama Eylül ile Serkan'ın hayatına bomba gibi düştü hatun. Önce Serkan'ı etkilemek için bir çabalar çabalar. Baktı olmuyor Kemal’e mesaj attı. Resmen araları bozulsun diye uğraşıyor pislik yahu. Kusura bakmayın Zeyno'yu düşündükçe sinirlerim zıplıyor. Daha neler diyesim var da neyse... O mesajın dönüp dolaşıp Eylül’ün ayağına dolaşacağı belliydi. Zeyno mesajı silemediği an anlamıştık zaten. Serkan'a kızamıyorum. Ben de o mesajı sevgilimin telefonunda görsem aynı şeyi düşünürdüm. Ayrıca Serkan'ın haklı olduğu bir konu var ki Büşra Eylül için neyse Defne de Serkan için o. 

Eylül’ün bir suçu yok. Asla Serkan'ı satmadı satmaz ama ben bu durumda Serkan'a kızamam gençler. Çünkü çok mantıksız bir durum bu… Sonuçta kimse mesajı Zeyno'nun attığını ilk etapta tahmin edemez. Ama o mesaj atıldı. Serkan'a Allah kolaylık versin. Zira durum tam arapsaçı olmuş. Bir tarafta Eylül diğer tarafta kardeşi… Bir de Eylül "bana nasıl güvenmez" diye ağlamaya başlarsa haftaya seyreyle cümbüşü. Önce gerçek ortaya çıkar sonra Serkan'ın affettirme çabalarını izleriz herhalde. Gerçi bu hareketlilik şarttı EySer çiftine, iyi oldu.


Müdür yardımcısı, aklı başında diye sevdim hale bak! (by Toprak)

Kemal pisliği Feride ve Toprak gibi insanları bile çıldırtacak güce sahip maşallah. Feride üzerinde Serkan'ın adının yazdığı mezar taşını alıp yurttan çıkınca Mesude’ye gider belki diye ummuştum. Bak kocan ne halt yiyor diye. Ters köşe ile Kemal’e gitti. Bağırdı, çağırdı, tehdit etti baktı kar etmiyor en son mezar taşını arabanın camına fırlattı. İyi güzel hoş da, o tokatçıklar neydi öyle? Şiddet olmasın ama tokat attırmayacaksınız bari karakteri gülünç hale getirmeyin. O kısmı sevemedim. Çakma Neriman sahnesi gibi olmuş. Farkı Feride kendine değil Kemal’e vurdu. Ha bir de Kemal dedi ya hakaret edemiyor diye ben orada olsam sana bir güzel küfür ederdim ki! Ama buradan yazamam tabii sonra Ranini beni yazarlıktan çıkarmasın değil mi? :) Ama hakaret konusunda içimden neler geçti ekran karşısında. Neyse nefes egzersizine devam sakinleşmem lazım.


Toprak = Hani bana hani bana diyen küçük parmak (Temsili değil) (Kemal dayaklara doyamadı)

Kemal denen mahlukat bir de utanmadan şikayetçi oldu. O da yetmedi Toprak’tan arabanın parasını istedi, o da yetmedi çalışamadığı saatlerin parasını istedi. Bu kadar yüzsüzlük olmaz yahu. Bunu anlatacak atasözü, özlü söz bile bulamadım. Atalarımızın karşısına da böyle bir yüzsüz çıkmadıysa demek ki! En son Toprak Kemal’e gözdağı verdi. Kemal tınmadı orası ayrı ama ona şunu söylemek istiyorum. “Kemal Efendi, Kemal Efendi unutma ummadık taş baş yarar.”  Ah bir de şuna değinmem lazım. Feride iki dakika nezarete düşünce böyle bir kabadayılık geliyorsa üstüne maazallah Feride hapishanenin çevresinden bile geçmesin. “Ben yattım çıktım usta” moduna bağladı iki dakikada. Güleyim mi, ağlayayım mı, bilemedim.


Yükseklerde oksijen bol olunca beyne kan gitmeye başladı tabi :)

Mesude geçen hafta başlattığı ‘Kemal’imi görmek için taksi çağırmaca’ oyununa bu hafta da devam etti. Kemal’e yüzsüz dedim ya boşuna değil bir de para istedi kadından. En son olanlara dayanamayan Mesude dama çıktı. Yetişin a dostlar! Tabii Türk milleti olarak dama çıkan birini görüp çevresinde toplanmasak olmazdı. Aşağıdaki kalabalık Mesude’yi sakinleştirmeye çalışırken teyzenin biri “Kızım, senin evlatların yok mu?” dedi. Mesude'nin “ama insanın kocası da önemli” cevabına ben deliredururken bir anda Mesude aydınlanma yaşadı. Hayırdır inşallah? Anne olduğunu hatırladı. Onun da dediği gibi bir can havli ile çıktı dama ama evde iki tane çocuk var. Onlar ne olacak değil mi?

Ben atlar, polis kurtarır filan diye beklerken kendiliğinden indi ya aşağı. Şaşırdım açıkçası. Kendine çeki düzen vermeye, çocukları ile ilgilenmeye başladı. Hep böyle ol Mesude. Bu hallerin candır can. Hele eve gelen Kemal’e taviz vermedin ya aferin sana. Mesude orada kendini aşağı atacak utanmaz arlanmaz kadını bir de videoya aldı. Mesude bunu öğrendi iyi oldu. Kendine geliyor gibi. Büyük ihtimalle haftaya bu dediklerimi bana yedirtecek Mesude ama olsun. Arada bir de olsa iyi geliyor insana.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER