Bütün hafta çiftlik evinde kime, ne olacağını tartıştık durduk. Öncelikle okuyucularımdan özür dilemek istiyorum. Zira Vadi’nin ilk 3-4 dakikasını kaçırdım. Sonradan youtube vasıtasıyla baktım ama orada da ışığın açılma anı, Altay Hoca'nın vurulması ve Safiye’nin tüfeği eline geçirişi gösterilmiyordu. Safiye tavana ateş ettiği andan itibaren diziye başlamış oldum. Safiye’den bekler miydim? Herhalde kimse beklemezdi. Nihayet damarlarındaki o kan harekete geçti. Zira Tilki bunu anlamasa kolay kolay silahını bırakmazdı.
No Country for Old Men
Tilki ve takımının kelepçeli şekilde ip gibi bahçeye dizilmesi çok güzeldi. Fakat Pusat, abisine ulaşamadıkça Tilki’nin şansı doğal olarak artıyordu. Bir şekilde oradan kurtulacağını anladık. Tilki’yi dizlerinin üstünde görmekten daha çok keyif aldığım şey onun düştüğü duruma fena hafıylanmasıydı. Bundan sonra biraz frene basıp çok daha dikkatli hareket edecektir. Bu ona ucuz bir ders oldu ama Pusat’a epey pahalıya patladı.
Dizi dizi inciyiz Polat'a yakalanmakta birinciyiz.
Bu çocuk ne zaman iyi bir şeyler yapmaya kalksa gözünü hastanede açıyor. Gerçekten çok berbat bir yerden vuruldu. Bence yaşayacak ama yine bize hastane sahneleri göründü. Fakat bundan sonra olabilecekleri düşününce hastane sahneleri daha çekilir geliyor. Tilki yıllar önce Polat’ın adamlarını almıştı. Şimdi de bir şekilde Pusat’ın adamlarını topluca almış oldu. Geçmişin de etkisiyle Pusat karşımıza full motive çıkacaktır...
Polat’ın polise asla direnmeyeceği ortadaydı. İsviçre polisinin ne kadar sağlam olduğunu ve niyet okumalar yerine kurallarla çalıştığını görünce pek çok Vadi severin şaşırdığına eminim. Zira bu konuda son yazıdan sonra iyi muhalefet yemiştim. Hatta Karun bile adamlarını İsviçre konusunda azarladı. Kurumları, kişiler yerine sistem üzerine kurunca refah devleti oluyorsun. Polat öyle veya böyle İsviçreliler'in sevmeyeceği ve ortadan kalksa aslında mutlu olacakları bir adam ama yetkili polis ne diyor? "Elimdeki delillerde bir şey yok. Onu burada tutamam.” Olması gereken de budur. Darısı bizim başımıza…
Nabıcaz be Kamil?..
Vadi’nin İsviçre polisini gösterme konusundaki hüneri iş sorguya gelince resmen çuvalladı. Kurtlar Vadisi Pusu’da daha önce de hatalar gördüm ve söyledim ama çuvalladı lafını ilk kez kullanıyorum zira hak ediyorlar. Dünyanın neresinde bir olaydan dolayı göz altına alınan zanlıları sorgu öncesi aynı odaya koyarlar? Zanlıları ayırmak en temel kuraldır. Birbirleriyle görüştürmezsin ki iletişim kopsun ve birbirlerine karşı kışkırtabilesin. Hadi İnterpol’ün niyeti başından beri öldürmekti o yüzden dikkat etmediler diyelim. Peki ya İsviçre polisi? Bu, son dönemde Vadi’de gördüğüm en ağır hataydı.
Odadaki konuşmadan Polat’ın Tilki için özel bir tedbir almadığını duyunca şaşırdım. Aslında bunu bekliyordum ama o kadar çok “Polat tedbir almıştır yeaaa” dendi ki ben de inanmışım. Hala “Tilki buralardadır" diyor ve Cahit de “Tilki buraya kadar geldiyse Elifleri de bulur” diyor. Polat’la Cahit’i bence ulu Alplerin misss gibi yüksek oksijenli havası çarptı. Kırk kuyruğu birbirine bağlayıp sonuç çıkartan Polat’a yakıştıramadım doğrusu. Duruma ilk onun ayması lazımdı. Allah kahretmesin böyle temiz oksijeni!
Ariel ve Smith’in zehirleme planlarını takdir ettim. Çok temiz iş olacaktı. Smith sorgu odasına girdiğinde Polat’ın tiksiniyormuş gibi konuşmasından ziyade alaycı tavır alması hoşuma gitti. Kararımı net olarak verdim. Bence Polat tiksinir gibi konuşmak yerine daima alaycı bir tavır içerisinde olmalı. Böylesi daha aşağılayıcı.
True Detective season 3
Smith tekrar camın arkasına geçtiğinde Polat zaten gazdan etkilenmeye başlamıştı ki burada benim aklıma gelen çözüm nabzını sıfıra indirmesiydi. Bir filmde belli bir süre sıfır nabızda kalabilen ajanlar görmüştüm. Meğer o gerçekten direnmeye çalışıyormuş ve bu sefer egkstra bir özelliğine başvurmadan sadece direnerek kurtulmayı başardı. Biz de cam nasıl patlatılır öğrenmiş olduk. Bu arada Ariel’in el hareketine dikkat eden oldu mu? Daha önce başka yapımlarda birkaç kez rastlamıştım. Kafası çok hızlı çalışan dahilerin tipik hareketlerinden biridir. O anda çok karmaşık işlemler yaparlar. Bir tür hesaplama gibi düşünebiliriz. Anlayacağınız bizim Ariel, süper zeka çıktı.
Bu İsviçre meselesinin kaç bölüm uzayacağını merak ederken yirmi dakikada bitirdiler ya la... Ekranda hızlı işi severim. Karun, Polat’la kendi yöntemleriyle ilgilenecekmiş. Bunu diyen son 48403742 insan toprak oldu sevgili Karun. Yerinde olsam...