Gelelim erkeklerin kimi koruma altına aldığına... Erkekler Cansel’i koruma altına aldılar, buraya kadar problem yok; ama Emre de koruma altına almak istediği adayın Cansel olduğunu söyleyince tabii ki birden, Ayça’nın geçmiş kıskançlık duyguları depreşti. Ben olaya şöyle bakıyorum, tamam Cansel bu eve Emre'yi tanımak istediğini söyleyerek gelmişti, burada önemli olan Emre’nin duruşuydu -ki Emre de her zaman Cansel’e karşı mesafesini korudu-, bu olayın üzerinden de haftalar geçti, Cansel başka adaylara yöneldi. Ayça’nın final gecesinde Emre'nin kararına saygı duymaması ve bu agresif çıkışı anlamsızdı. Ayça bu şekilde davranarak kendine güveni olmayan bir kadın profili çiziyor, yanlış yapıyor. Üstelik Emre isim söylemeden önce açıklamasını da yaptı, Cansel’e karşı kendini bir önceki gün ödüle Erdem ve Melis’i gönderdiği için suçlu hissettiğini söyledi. Çok anlamsız buluyorum bu tür tartışmaları...

Laf aramızda Emre-Ayça aşkına en başından beri pek sıcak bakmayanlardanım, ilgi alanıma giremediler bir türlü. Hani bir dizi izlersiniz, başrolleri birbirine bir türlü yakıştıramazsınız, aralarındaki enerjiye hiç kendinizi kaptıramazsınız ya... İşte Emre ve Ayça aşkı da bana öyle hissettiriyor, pek samimi gelmiyor açıkçası. Sanırım bunun sebebi Ayça'nın tavırları, onun nasıl biri olduğunu bir türlü çözemiyorum nedense. Birine "Seni çok seviyorum, dostumsun." diyor sonra röpörtajlarda birden tamamen aksi yönde konuşuyor; aşk yaşama potansiyeli olan herkesi de saf dışı bırakmaya çalışır bir hali var, itici geliyor biraz. Bu arada bu Emre ve Ayça tartışması bugün final günü olduğundan üstü kapalı geçiştirildi ama pazartesi yeni bölümde izleriz, eminim tekrar açılacaktır bu konular. Aklıma gelmişken bu kızları kim giydiriyor acaba ya da kendi seçimleri mi? Final günlerinde genelde çok kötü kıyafet seçimleriyle karşımıza çıkıyorlar birkaç kişi dışında. Hafta içi daha iyi görünüyorlar, bunu da bir dipnot düşmek istedim.

Elenen isimlere gelirsek, erkeklerden Yasin eve veda etti çok da sürpriz olmadı, hatta bana göre iyi bile oldu.Yasin öyle kötü biri falan olduğundan değil ama hemen birilerinin himayesine girmeye hazır, etki altında kalabilecek, kraldan çok kralcı olmaya çok yakın biriydi ki, elendi. İlk girdiğinden beri kızlardan da ona çok talep olmamıştı zaten. Bir de eski adaylardan Melek’in eski nişanlısı olması, final günü yaptığı konuşmalar, Yasin'in elenmesini garantiledi. Kızlardan elenen Burçak o da "Ben maço sevmem." deyip kırmızı odaya ilk Serhan’ı çağıran ve reddedilenler kervanına katılmıştı çoktan. Sevmiyorum içinden farklı düşünüp dışarıya farklı konuşanları. O da final günü yaptığı konuşmalar da Serhan’ı yüceltti. Evet, bu onun fikri ama bunu yaparken diğer erkekleri sanki biraz ötekileştirdi. Haliyle bu konuşma erkeklerin pek hoşuna gitmedi o konuşmanın bedelini de elenerek ödedi. Elenen arkadaşların yolları açık olsun.

Yeni geleceklere bakarsak da biliyorsunuz her ayın sonunda bir erkek bir kadın elenen aday, arkadaşlarının oylamasıyla eve geri dönüyor. Kızlardan Daniella, erkelerden ise Eser West eve geri döndü. Beni ilgilendiren kısmı Eser’in, yani favori damat adayımın, eve geri dönmesi oldu. Eser o eve girdiği andan itibaren doğallığı, açık sözlülüğü, rahatlığı, sempatikliğiyle favori adayım olmayı başarmıştı. Hele hele benim pek haz etmediğim, kendini o evin ağası zanneden damat adayı Serhan’a her seferinde haddini bildirmesi, haksızlığa tahammül edememesi ve bunların karşısında sinmeyip dimdik durması onu benim gözümde daha da yüceltmişti. Farklı hesaplar, entrikalar sonucunda elenmişti ama geri döndü işte. Demişti dersiniz, bu çocukta bir şeytan tüyü var. O evde evlenir evlenmez bilemem, ama bence daha çok göreceğiz onu bu ekranlarda. Kızlar evinden içeri adımını atar atmaz kızlar koştular kucakladılar Eser'i,sanki adını yazıp yollayanlar kendileri değilmiş gibi!

Ayça'yı anlamakta zorluk çekiyorum, neredeyse nefret cümleleriyle yolladığın bir adama en önce sen sarılıyorsun. Bir başka bakış açısı da şu: O evde tek aşk yaşayan sensin, bu tür samimi davranışların Emre tarafından hiç hoş karşılanmıyor, ama yine de ısrarla bu davranışları yapmaya devam ediyorsun, ilginç buluyorum. Oradan erkekler evine gitti Eser, tabii arkadaşları onu çok özlemişler, evin enerjisi değişti bir anda. Ama itiraf edeyim, "Erdem elendi." şakası güzeldi, Eser birkaç saniye üzülür gibi oldu sonra “Zaten Cansel'le yakınlaşmaya başlamıştı, elendiği iyi oldu.” dedi patlattı bombayı :) İşte böyle yüreğindeki dilinde, hesapsız insanlara daha çok ihtiyacımız var.

Bu arada Serhan'ın hamlesi gözümden kaçmadı tabii ki. Eser gelir gelmez, kıyamadığı, kimselere veremediği, ”ağalığının” sembolü, gözünden bile sakındığı kıymetli koltuğuna buyur etti Eser'i. "Bundan sonra sen istediğin zaman oturabilirsin bu koltuğa kardeşim." dedi, lütfetti! Şimdi de bu davranışın alt metnini açıklayayım sizlere: Takip edenler bilir ki Eser zaten istediği an, istediği zaman oturur o koltuğa, kimse de ona engel olamaz. Geçmiş tecrübelerinden Serhan bunu çok iyi bilir. Onun için baştan kendisi Eser'in oturmasına izin veriyormuş imajı çizdi kendince ama tabii ki hiç inandırıcı olmadı. Kimseyi zorla kendine saygı duymaya zorlayamazsın, saygı duyulacak davranışlar yaparsan zaten o saygıyı kendiliğinden görürsün, bu da bugünün notu olsun. Bu arada Cansel'e olan ilgisini de saklamadan girdi içeri Eser, bakalım Erdem bu durum karşısında ne yapacak... Centilmence bir yarış olsun, sonuçta Cansel kimi isterse onunla olacak ama Erdem'in Eser karşısında hiç şansı yok bana göre.Velhasıl, hoş geldin Eser, evin rengi :)

Diğer taraftan içerideki kızlarca pek sevilmeyen Daniella girdi eve, buz gibi rüzgarlar esti, fırtınaların habercisi bence. Dani stratejilerle, planlarla, izleyerek gelmiş gibi. Yani ben öyle hissettim.Yeni gelen adaylar iyi enerjilerle girdiler, heyecan dolu günler yaşatacak gibiler, bakalım... Pazartesi yeni bölüm ve sabırsızlıkla bekliyorum neler olacak, olayları yorumlamayı iple çekiyorum.