3. Nazlı'nın yavaş yavaş kendini Savaş'a bıraktığı yerlere geçiş yaptık. Nazlı, Savaş'ın gün yüzüne çıkma konusunda, suçlu olmadığı bir konuda, kaçmasının saçma olduğunu söyleyerek Savaş'ın partiye katılmasını sağlamıştı. "Demek ki neymiş, bütün kaslılar salak oluyormuş." repliği kulaklarımızda. Eşsiz bir an olduğu aşikar olsa da Savaş'ı düşünen Nazlı, ama Melisa'yı düşünen bir Savaş vardı bu dansta. Acıtıcı olsa da gerçekçiydi. Yüreklerimizi yakmıştı yeterince.
4. Savaş - Nazlı aşkının Nazlı tarafından çokça hissedildiği, kaptırma derecesine ulaştığı anlara geçiş yapmış bulunmaktayız. Savaş'a giderek aşık olmuş Nazlı'yı hepimiz sevdik, sevdiler. Karakteri gereği itici, arıza, sevimli, (bence) sert bir mizaca sahipti. Bu aşk, beklenildiği gibi, Nazlı'yı yumuşatmaya başladı. Sağlıklı düşünme ve hareket etmek de aşkın Nazlı'ya kazandırdıklarından biri. Açıkçası "Bu kız ne ara bu kadar aşık oldu?" dediysem de sonuçtan memnun bir halde tebessüm ettik. Kabul edin. Platonik aşkın simgeleri...