Gönül Dağı: Hiç ummazdım oldu*

Gönül Dağı: Hiç ummazdım oldu*
Gülüşünüz diyorum ^^
"Hediye gibi geldin hoş geldin." Diyor parça. İşte aşk tam da böyle bir şey değil midir? Bi' anda gelir ve senin her şeyin olur. Tıpkı Gönül Dağı'nın Elif ile Kenan'ı gibi.

Elif, güzeller güzeli hemşiremiz. bahtı küçüklükten biraz kötü gitmiş olsa da hayat onun karşısına iyi insanları çıkarmış. Tökezlemek, düşmek, ağlamak... hepsi insana dair olgular. Eeee Elif biraz fazlasıyla buna dahil olsa da hayat karşısına fırsatlar çıkarmıyor değil. Hadiii biraz eskiyi gidelim önce. Küçüklük aşkı normal değil mi? Onu belki de gözünde büyütmeler belki en ufak hareketinden kocaman kocaman anlamlar çıkarmalar. Taner'e karşı aslında hissettikleri tam da buydu. Mış gibi sanmak, miş gibi düşleyiş. Sonra karşısına Serdar çıktı. İşte tam da hayatımın aşkı, mutlu yuvamın direği derken terk edilmek canını fazlasıyla yaktı. Aslında Elif'in istediği şey huzurlu ve mutlu aile olabilmek idi. Ama bunlar onun güven sorunu yaşayan kadın haline getirdi. İşimi yapayım, kimseye zarar vermeyeyim, çekip gideyim.

Ama bazen.... Olmuyor bazen...

Gitmek mi zor kalmak mı? Gidenin mi acısı fazla kalanın mı? Sabahlara kadar tartışırız bunları da. Yaşamaya devam ediyoruz ite kalka. Belki güç bela. Olmazlar olur, olurlar olmaz. Hayal kırıklıkları cebe yadigar bile kalabilir. İşte o sırada kahraman çıkagelir. İlla pelerine gerek yok bazen de beyaz önlüğüyle gülümser bize.


Kayaaaaa Kuzenlerrrrrrrr

Hoş geldin Kenan Kaya...

Bilinmezlikler içerisinde hayatını sürdürmek kararsızlıkla eşit olsa gerek. Arayışlar, vazgeçişler, kavuşmalar, gülümseyişler. Kenan'ın yaşadıkları tam da buraya oturuyor. Ailesinin öldü diye bildiği çocuk büyür ve o annenin gözlerinden yaşları yanaklarına süzdürür. Ailen yaşıyorken evlatlık olmak pek de istenilen durum olmasa gerek. Zaten arayışlar tam da burada başlıyor. Ve sarılmaların kuvveti burada ortaya çıkıyor. Aile olmak, bi' anda kardeş sahibi olmak; yeğeniydi, kuzeniydi, amcası dayısı teyzesiydi derken bi' bakmışsın önüne kucak dolusu insanla bir aradasın.

Sevinmek, üzülmek, alışmak derken bunlara bakışmak, kendi yuvanı kurmak, inanmak, yeniden sevmek durumları girince yüzlerdeki neşeyi, bakışlardaki anlamı görebiliyorsun hiç sesi çıkmasa da. Zaten bangır bangır bağırmazsın ömürlük istediğini. Usul usul güzel güzel ilerlesin, akışa bırakayım da tadını çıkaralım an'ın dersin.


Bahçede koşuşturan minik Elif ve Kenan görmek dileğiyle :)))))

Kesişti Elif ile Kenan'ın yolu bozkır ortasında. İşte şimdi çiçek açmalı orada en sarısından en yeşilinden en mavisinden en aşk dolusundan... Çağla bahçesi bu aşka şahit, sağlık ocağı şahit, biz izleyenler şahidiz...

Ben çok sevdim #ElKen i
Ben inandım yeniden varoluşlarının kitabını yazacaklarına
Ben gördüm birbirlerini ne kadar düşündüklerini
Ben izledim tatlı gülüşlerini
Ben yakaladım güzel bakışmalarını

Elif ve Kenan karakterlerine can veren Zümre Meğreli ve Serkan Kuru'nun emeklerine sağlık. Şansları, yolları açık başarıları daim olsun.

Elif ve Kenan'a dönersek;

"Seyirlik değil ömürlük olsun
Bir yastıkta nasip olsun"

Sevgiler...

* Sezen Aksu/ Hoşgeldin


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER