Gönül Dağı: Ramazan'ın hikayesi...

Gönül Dağı: Ramazan'ın hikayesi...
Ramazan Kaya beeeeeee
Biz Bozkır hikayesi...
Bir Anadolu hikayesi...
Üç amcaoğlu hikayesi...
Benim de gözüme ilişen
Bir Ramazan hikayesi..

Ramazan Kaya, sülalenin en deli dolu insanı. En neşeli insanı, en eğlenceli insanı. Kuzenlerinin içerisinde sevdaya da orijinal fikirlere de ayrılığa da vurdumduymazlığa da en fazlaca sahip olanı. Hüznü fazla olan insan gülermiş daha çok. Belki de Ramazan'ın durumu tam da bundan sebeptir kim bile... Bilmezsiniz diyorum, anlamazsınız diyorum; çünkü Ramazan'ı anlayabilmek ne mümkün. Her sözü sanılır şaka maka, her hali bilinir hayta mayta. Oysa ne derindir hisleri, düşleri, gülüşleri...

Sürekli izleyicisi olamıyorum Gönül Dağı'nın. Yalnız izleyen arkadaşlarım, mesaj olarak atılan ve önüme düşen videolar sağ olsun baya baya izliyor gibiyim. Ramazan'ın ise ayrıca fanıyım, nokta. (Ramazan sahneleri asla kaçmıyor.^^) Yalnız Ramazan sevgimden değil Ramazan'ın bugüne kadar ki geldiği/gelemediği yerlerden dolayı soluğu bu yazıda aldım. Ramazan'ın büyük büyük düşleri değil de kocaman sevgiye ihtiyacı vardı. Taner'in düşüne ortak olmak için elinden geleni yapmaya gayret ediyor. Tamam, çok çalışkan olmadığı aşikar. İşe bakış açısını da çok kabullendiğimi söyleyemem. Yine de verilen görevleri yaptığından ötürü hoşnut olma durumum baki. O zamanlara ve durumlara bakılırsa Ramazan'ın da diğer kendi emsallerine göre pek de tembel olduğu kanıtlanamaz zaten.


Ağıtçının oğlunun neşesi ^.^

Baba& oğul ilişkisinin ne denli olduğu da biliniyor. O da pek takmıyor bu durumu, belki de es geçiyor yoksa içine kara bulutlar dahil olacak. Sağanak yağışlara maruz kalıp tipi altında ezilip gidecek. O da hayata tam tersi yerden bakmayı tercih ediyor. Hava ona hep güneşli. Haaa ama bu tıpkı sosyal medya hesaplarına mutluluk pozu koyup aslında mutsuzluktan ölen insanlar gibi. Çünkü gönlü Asuman'ın olduğundan itibaren asla güneş açamadı bedeninde.


 ... 

Gördü, sevdi, Asuman'ı elde edebilmek için elinden gelenin hepsini yaptı. Belediye Başkanı'nın kızı demek oralarda oooo aşırı heybetli demek. Ve "Sen kimsin ey bre Ramazan!!!" Gibi sözleri kulak ardı yaparak sevdasının peşinden gitti. Gitti de gitmekten ötesine bir türlü geçemedi. Asuman'ın bencilliği, kararsızlığı, miş gibi yapması, önündeki çitten atlayamaması... Hepsinin bütünü Asuman'ı sevmemem için kocamannnn yok yok koskocamannnnn neden... Mesela ben beklerdim Asuman'dan Ramazan'ı seviyor mu sevmiyor mu kararını vermesini. Ben beklerdim Asuman'dan sevdiğine karar verdiği an bunu göstermek için elinden geleni yapmasını. Ben beklerdim ailesiyle sevdiği arasında köprü olabilmesini. Öyle Ramazan, Asuman için dünyaları sererken önüne hayır deyip sonradan arabayla Ramazan'ı kaçırması benim gözümde romantikliği olmuyor, sevgisi olmuyor. Sözde karar verebiliyorum ya da aileme (özellikle babama) karşı çıkabiliyorum. Ama ben yemem Asu!

Oysa gökyüzü demeksin sen, isminin anlamını uçsuz bucaksız yaşamalısın. Olabildiğince mavi, alabildiğince beyaz, sevebildiğince sınırsız. Ama sen tam tersisin, seni seven ise puzzle parçan. Ahhh ahhh Asuman hep hatasın ama Ramazan sevdi bi' kere seni...

Hikayemiz burada mı bitiyor? Buraya kadar mı? HAYIR! Asıl hikaye buradan devam ediyor. Asuman'ın babası Münir'in bir türlü Ramazan'la yıldızının barışmaması aslında. Haa, sevmek zorunda değil. Damadı olarak istemiyor olmasına da tamamım. Yalnız ve yalnız Münir'in aşırılı iyi bir insan yapılmasına sinir oldum. Kötü insan mıydı? Yoooo, kızı için daha iyisini düşünen babaydı. Ancak Ramazan'ın konumundan dolayı onu istemeyip diğer yerlere yaptığı iyilikleri göstermelerini sevmedim. O iyilikler Ramazan'a yapılan kötü davranışların zekatı mı???


Her şeyyyyy bambaşkaaaaa olabilir diiğğğğğğğğğğğ

Şimdi ne olacak? Ramazan'a uzak duran Asuman, babası ölürse mi Ramazan'la evlenecek? Asıl o zaman ASLA olamayacaklar. Eeeee Münir ya hiç iyileşemezse... Ramazancığım da zaten vazgeçemez sevdasından... Alıp başını gitse uzaklara keşke... Çünkü kaldıkça içi dağılacak, içi dağıldıkça yıkılacak Kaya Ramazan, yıkıldıkça enkaz büyüyecek. Oysa büyümesi gereken şey: Neşesiydi, umuduydu, yayılmalıydı her yere sınırsızca...

Ramazan karakterine can veren Cihat Süvarioğlu'nun eline, emeğine, gönlüne bereket. Ama ekranda ama sahnede izlemek keyifli. Daim olsun başarısı. Ramazan'ın hikayesinin okuyucusuyum sonuna kadar.

Sevgiler...

        NOTLAR:
  • Ramazan'a Asya'yı ve onun kardeşini eklediğiniz yerlere hiç gerek yoktu. Tiyatro oyununda Asya & Ramazan görmesek eksik olmazdı.
  • Sefer'in yıllar sonra gelen kavuşması ve akabinde gelen hastalığı. Yaaa Ramazan ve Asuman böyle olmasın. 
  • Cemileeeee kız kankan yok mu? Ramazan'a onu şipleyelim, ya da kuzenin falan.^^
  • Eskişehir'e selamlar, tüm ekibe kolaylıklar.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER