Bambaşka dünyaları evinize sığdırabileceğiniz yerli dizi önerileri - 3. Bölüm

Bambaşka dünyaları evinize sığdırabileceğiniz yerli dizi önerileri - 3. Bölüm
Evet… Vakalar artınca yine koştum geldim güzel insanlar. Dileğimiz bir nebze teşvik edici güç olabilmek. Belki de bu yüzden yazıların arasını bu kadar açık tutmuşumdur, yoksa verdiğim sözleri tutma becerimle asla ve asla bir alakası yok tabii ki ayıp ediyorsunuz. ^^ Listemizin son bölümüyle sizlerleyiz. Tabii ki bu liste adına bir son bu, yoksa perinizde listeler bitmez. Birbirinden güzel daha nice nice listelerle buluşacağız yine. :)

Bu seferki listemizde de yine içinize dokunacak, evlerimizdeki esareti gönüllü hâle çevirebileceğini umduğum ve olabildiğince tür çeşitliliğini sağlamaya çalıştığım çok güzel maddelerimiz var. Gecikme payı olarak da ilk yazıda açıkladığım başlangıç planımda yer almayan bonus bir madde koydum sizler için. Umarım seversiniz. İlk defa izleyecekler için spoisiz yorumlarda buluşalım efenim. 

DİĞER YARIM (2014)


Yönetmen: Veli Çelik
Senaryo: Eda Tezcan, Gülbike Sonay Üte, Ramazan Demirli

Yamak Ahmet, Kalp Atışı, Hercai gibi dizilerden tanıdığımız ve şu sıralarda Şeref Sözü dizisi üzerinde çalışan Eda Tezcan’ın kaleminden çıkma çiçek gibi bir dizidir. İzleyenler bana hak verdi şu ân. ^^ Romantik yönü ağır basan komedi türündeki dizi, geçmişten günümüze uzanan kurgusuyla tam bir sevgi öyküsüdür. Halihazırda birine âşık değilseniz bile âşık hissetmenizi sağlayan güzellikteki sahneleri, eşsiz radyo muhabbetleri, Karadeniz türküleri ve ah o şiir/mektup okumaları… Kendi kendimi kalbimden vurdum iyi mi? ♥ Seviyor Sevmiyor ve Benim Tatlı Yalanım gibi dizilerden tanıdığımız Gonca Sarıyıldız’ın birbirine zıt iki karakteri aynı ânda başarıyla canlandırabilmesi takdiri hak ediyor. Meryem ve Ecevit nice zorlukları aşıp evlendikten sonra gururlarına yenik düşerek ayrılan iki eski âşıktır. İkiz kız bebeklerinden Esma’yı Meryem, Zeynep’i ise Ecevit büyütür. Yirmi seneyi yüreklerinde aynı sevda ve hasretle geçiren çift, yılların birbirlerinden habersiz büyüttükleri kızları aracılığıyla yollarını yeniden kesiştireceğinden habersizdir. (“Gördüğüme sevindim” şarkısının çaldığı sahneyi izleyince gelin şu perinize bi’ kalp bırakın, hak ediyor sankiiii ♥) Dindar kesime ve tesettüre dair ön yargılara da iyi geleceğini düşündüğümüz dizi size gündemden biraz olsun uzaklaşarak güzel bir nefes alabilme imkânı sunacak.

MASUM (2017)


Yönetmen: Seren Yüce
Senaryo: Berkun Oya

Berkun Oya’nın “Bayrak” isimli oyunundan uyarlayarak kaleme aldığı dizi ilk yayımlandığı dönemde epey ses getirmişti. Ben ilk yayımlandığı dönem izleyememiştim ama sonrasında tüm bölümleri artı ekiple yapılan röportajların yer aldığı özel bölümü iki günde izleyip bitirmiştim. Ali Atay, Haluk Bilginer, Okan Yalabık, Tülin Özen, Bartu Küçükçağlayan… Muazzam bir kadro, muazzam bir senaryo ve âşık olunası müzikler… Hâlâ içimi titretir o şarkılar. Berkun Oya’nın kalemini severim. Bu işinde de yine psikolojik olarak hâyli zorlayıcı karakterleri ince nüanslarla yine pek güzel işlemiş. Polisiye/Suç- Dram türündeki dizi bu türlere ilgi duyanlar için kesinlikle tavsiyemdir.   
 
AŞK YENİDEN (2015)


Yönetmen: Ersoy Güler
Senaryo: Ersoy Güler, Eda Tezcan, Ramazan Demirli, Gülbike Sonay Üte

“Benim hayatım, benim kararım. Sonucuna razıyım…”
Kendisi, benim izlediğim romantik komedi dizileri arasında değişmez favorimdir. (Kiralık Aşk’ın drama kayan bir tarafı da vardı, o yüzden onu dışarıda tutuyoruz) Yaşamak istemedikleri hayatlardan özgürlüklerine kaçan iki insanın kürkçü dükkanına dönüş yollarında kesişen hikâyelerini anlatıyor dizi. Zeynep ve Fatih nice ümitlerle gittikleri Amerika’dan düşlerinden büyük düş kırıklıklarıyla geri dönerler. Ancak aslında ikisi de hâlâ o kaçtıkları hayatlara dönme konusunda istekli değillerdir. Bu yüzden ailelerinin karşısında sürpriz bir aile olarak çıkmaya karar verirler. Sonrasında hikâye akar da akar… Buğra Gülsoy ve Özge Özpirinçci’nin enerjilerindeki mükemmel uyum size eşsiz bir seyir zevki sunacak. Zeynep’le birlikte “Yaa Faaatiiiih…” diyecek, Fatih’in Selim’le kurduğu bağa ve ikilinin söz konusu sevdikleri olduğunda sergiledikleri güçlü duruşa hayran olacak, kahkahalarınızla ev halkını başınıza toplayacaksınız :) İddia ediyorum, daha önceden izlemeyip de benim tavsiyemle izleyecek olursanız eğer mesaj kutumda tatlış bir teşekkür notu göreceğim. ♥

POYRAZ KARAYEL (2015)


Yönetmen: Çağrı Vila Lostuvalı, Osman Taşçı
Senaryo: Ethem Özışık

Hey gidim hey, Poyrazcım Karayel… Başladığı günden finaline kadar ekranları kasıp kavuran efsane bir dizidir. Çeşitli aforizmalar, gündeme ve sisteme dokundurmalar, Oğuzcum Atay ve bir derdi olan duvar yazıları… Hani bir tarafından anlatmaya başlasam diğer tarafı eksik kalacak, o denli dolu dolu bir hikâyeye ve akıllardan silinmeyen oyunculuk performanslarına sahiptir. Bendenizin de dahil olduğu müptela grubu ara ara birkaç sahnesini tekrar açıp izlemezsek içimiz bi’ garip olur. ^^ Poyraz, oğlu Sinan’a Ayşegül’ü üzerinden aşkı anlatır. Onlar menemenlerini yemeye devam ederken Ayşegül güçlü mü güçlü kaya gibi bir kadın olarak babasının karanlık dünyasından ayrı aydınlık bir hayat kurmaya çalışır. Sema reis tüm olayları zehir zekâsıyla çözerken hayat ona zekânın yetmeyeceği yeni yollar sunar. Dedem, Taşkafa ve Sefer olaydan olaya koşarken bile küresel sermaye muhabbetlerinden vazgeçemezken Sadrettin kendi mutluluk kavramını aramaktadır. Şimdi burada bu kadar popüler bir dizinin de konusunu anlattırmayın bana, direkt açın izleyin dedem. :)

YALAN DÜNYA (2012)


Yönetmen: Jale Atabey Özberk
Senaryo: Gülse Birsel

Çok ciddi soruyorum, artık Gülse Birsel’in ismini gördüğü işi izlemekte tereddüt eden kaldı mı? Kendisinin kalemindeki incelik ve bir derdi olan üslubu her seferinde beni kendine hayran bırakıyor. Yalan Dünya; Beyazıt Öztürk, Gülse Birsel, Füsun Demirel, Altan Erkekli, Okan Çabalar, İrem Sak, Nihal Yalçın, Bartu Küçükçağlayan, Olgun Şimşek, Gupse Özay, Sarp Apak, Hasibe Eren, Gonca Vuslateri ve daha nice pırıl pırıl ismi bünyesinde bulunduran efsane bir kadroya sahip. Esasında biraz sit-com yani durum komedisi formatında olan dizi zengin oyuncu kadrosuyla her yönden bir doyum sağlıyor. Gonca Vuslateri, “Vasfiye Teyze” ve “Eylem” gibi birbiriyle alakası olmayan iki karakteri o kadar güzel canlandırıyor ki hayran kalıyorsunuz. O dönem tabii sosyal medyayı bu kadar sık kullanmıyorduk, Vasfiye Teyze’nin repliklerini izlerken kâğıda not ederdim ki sonrasında arkadaşlarla okuyup gülelim sonra da düşünelim. Hiçbir repliği boşa yazılmazdı çünkü, her biri sisteme ve topluma birer eleştiri niteliğindeydi. Ayrıca karakterlerin bir kısmının hikâyedeki mesleği de oyuncuydu ve sette geçen sahneler de vardı. Şu ârâlar Menajerimi Ara dizisindeki sektör eleştirilerini ilgiyle takip ediyorsanız bu dizi de size hitap edecektir. Benim dizideki favorim Zerrin ve Bünyamin ikilisiydi, bakalım sizin favoriniz ne olacak? Diziyi bitirdikten sonra Twitter ya da Instagram mesaj kutumdan bana yazın, bi’ konuşalım. :)

BONUS

Malumunuz, üçüncü yazıyı söz verdiğim tarihten biraz geciktirdim. O yüzden kendimi affettirmek adına çok tatlı bir bonus maddesi ekledim sizler için. Eğer siz de benim gibi eski dizileri izlemeyi seviyorsanız, eminim bayılacaksınız.

GÜLŞEN ABİ (1994)


Yönetmen: Uğur Erkır, Samim Değer
Senaryo: Can Barslan

TRT pandemi günlerinde hatırlarsanız çok mantıklı bir kararla arşivinden yararlanma yolunda adımlar atarak durdurulan setlerle ne izleteceğini şaşıran kanallar arasında ışığını parlatmıştı. Bu adımlardan biri cumartesi günleri sunduğu nostalji kuşağıydı. O gün verdiği dizilerin neredeyse hepsi önceden zaten bayıla bayıla izlemiş olduğum dizilerdi. Biri hariç: Gülşen Abi. Bu diziyle böyle bir cumartesi günü tanıştım. Haluk Bilginer’i görünce beni kendine çeken dizi sonrasında iyice âşık etti. Bir durum komedisi modelinde ilerleyen hikâye bildiğiniz Güzin Abla’nın bir alternatifi olarak yazılan köşeye gelen mektuplarla beraber gazeteci Abidin’in (Haluk Bilginer) hayatını çok hoş bir dille anlatıyor. Bölümlerin başından sonuna kadar yüzünüzdeki gülümsemeyi bir gram aşağı indiremiyorsunuz, yüzünüze yapışıp kalıyor. Şu dönemde böyle bir şeye ne kadar ihtiyacımız var değil mi? Haluk Bilginer, Nilüfer Açıkalın, Erdal Küçükkömürcü, Selim Naşit, Olgun Şimşek ve Peker Açıkalın gibi birbirinden kaliteli oyuncuların rol aldığı dizide tüm ekibin işini severek yaptığı o kadar belli ki ♥Bölümlerin sonlarında akan jenerikleri izlerken neyden bahsettiğimi siz de anlayacak ve sektörün şu ânki durumunda reyting kavgası uğruna kaybettiği şeyleri özlemle anacaksınız. Dizinin devamını izlemeye kıyamamıştım, bu yazıdan sonra devam edeceğim. O yüzden izleyenler bana spoiler vermezseniz çok mutlu olurum. ^^

Çok severek izlediğim ancak bu listede yer veremediğim daha çok dizi var. İstanbullu Gelin, Jet Sosyete ve Avrupa Yakası gibi canımın içi örnekleri zaten herkes bilir diye tekrardan listede geçirmeye gerek duymadım. Şahsiyet de hâlâ izlemeye kıyamadığım (ve spoiler verenle ciddili küseceğim) bir dizi ve izlemediklerimi listeye koymama kuralımdan ötürü bu listede yok. Bunların haricinde şu ân bir çırpıda aklıma gelen daha çok örnek var ama başta belirlediğim konseptin dışına çıkmak istemediğimden bu yazı dizisini burada bitiriyorum. Bu üç yazıda da aradığınızı bulamadıysanız yine endişe etmeyin, daha yapılacak çok listemiz var. Hep beraberiz, takipte kalın.

Ve sevgiyle, ve ümitle, ve mümkünse evlerinizde.. :)
Periniz



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER