Tecrübe konuşacak, susun!

Tecrübe konuşacak, susun!
Survivor, kara delik gibi bir program formatı. Kişiden kişiye göre değişen bölüm sayısından sonra kendinizi Survivor kara deliğinde buluyorsunuz ve izlemeyi bırakamıyorsunuz. Ben de bu sıralar o kara deliğin girişindeyim. Tabii ki burada ilk haftanın vermiş olduğu bir rahatlık da var. Oyun stresi, açlık ve ada şartlarına alışma kaynaklı gerginlikler ve yarattığı ufak tefek tartışmalar var ancak derin kulisli kavgalar, bağırmalar çağırmalar olmadığı için, nispeten daha huzurlu seyredebiliyorum.

*

Bana kalırsa ilk haftanın sürprizi Gamze yerine Ecem'in All Star Adası'na geçmesi oldu. All Star Takımı bile kendilerini, Gamze'nin gelmesine hazırlamıştı. Ecem, bana kalırsa, kazanma potansiyeli çok yüksek başarılı bir Survivor yarışmacısı. Gönüllüler Takımı, Ramazan'ın da katkılarıyla, Ecem'i All Star Adası'na göndermekle iyi mi yaptı, kötü mü yaptı bunu zaman gösterecek.

İlk hafta ve yarışlarla beraber Gönüllüler Takımı'nı yavaş yavaş tanımaya başladık. Ve bence Gönüllüler Takımı'nın, performans açısından en şaşırtan ismi de Cumali oldu. Kendisini "Karamürsel sepeti" sananlara ilk haftadan cevabını verdi. Bu cevabın Gönüllüler Takımı'na çok da bir katkısı olmadı ve All Star Takımı, Cumali'nin bu performans cevabıyla bir süre idare eder. Ama sıra yeni cevaplara geldiğinde bu kadar güçlü ve dinç kalabilir mi merak ediyorum. Öyle ki Gönüllüler Takımı, ortalama bir Survivor Gönüllüer Takımı kadar bile performans sergileyemiyor. 10-1, 5-1! Sadece şeref golleriyle ne kadar dayanabilirler ki? Elbette bir gün şansları dönecek ve mesele o güne kadar "bir" kalabilmek. Şartlar ve açlık her geçen gün ağırlaşıp ve ada şartları çekilmez bir hale geldiğinde Gönüllüler Takımı'nı idare edecek tek bir güç var: Birlikte olmaları. Survivor formatı "Hehehe, hadi en iyi takım biz olalım, birlikte ne kadar da mutluyuz!" formatı değil. Ama köprüyü geçene kadar, birbirlerinin aşklarından ölseler de, birbirlerini bir kaşık suda boğmak isteseler de ilk önce takım olmalılar, karınlarını doyurmalılar. Maslow'un Hiyerarşiler Teorisi! Sen ilk önce bir karnını doyur, başında damın olsun...

Hakan'ın tecrübeleriyle Gönüllüler Takımı'nı yönlendirmeye çalıştığı gerçek! Ama aşırı kişisel görüşüm ise bir müsibetin bin nasihattan iyi olduğu yönünde. Survivor'da çok çok tecrübeli olmanın tek avantajının ada şartlarına uyum sağlama sürecinde olduğunu düşünüyorum. Hindistan cevizleri nerede, muzlar nerede, hangi odun daha iyi yanar, yağmurda en az nasıl ıslanırız vs. Onun dışında kalan her şeyin, doğrudan performans ve şansa bağlıyorum. (Ki bununla da ilgili söylemek istediklerim var.) Her iki takım da deneye yanıla öğrensin. En azından benim görmek istediğim bu! Yeri gelsin "O öyle mi olur?" diye kızalım, yeri gelsin "O öyle mi olur?" diye gülelim, eğlenelim. Ama yeter ki kendileri tecrübe etsinler. Hakan'ın yarış sırasında yaralanıp, bir süre adada ve yarışlarda olmadığı bugünlerde bile farklı izlemek mümkün.

Hakan, canhıraş bir şekilde Gönüllüler Adası'nı tecrübeleriyle aydınlatmaya çalışırken, ada ilişkilerinde tecrübesizliği ve heyecanından kaybeden ilk ismin kim olacağı ile ilgili bir tahminim var: Anıl Berk. İlk önce Cumali ardından oyun alanında Nihat Doğan'a çıkışları, bence, Anıl Berk'i haklıyken haksız duruma geçiriyor. Taraflar sıklaştıkça, hala buralarda olursam, ne demek istediğimi ayrıca konuşalım.

Gönüllüler Takımı'nda yarışan Hakan ve All Star 'ın da tecrübeleri cebinde dursun, çok lazım olduğunda birer ikişler çıkarıp yararlanırlar. Zira yarışlar dahil, izlediği her görüntüde "Arkadaşlar, tecrübe konuşacak, susun!" tavrını hissediyorum ve yavaştan bu vurgudan sıkılmaya başladım.

Survivor gibi bir formatta, Allah korusun, sadece sakatlığın şansa dayalı olduğunu düşünmek istiyorum. Ama yarış parkurlarının sonundaki atışlar tüm performansı yerle bir ediyor. Bu mantıktan yola çıkarsam, sadece iyi bowling oynadığımdan için, ben bile 3-4 ay bir kondisyon hazırlığı ile Survivor yarışmacısı olabilirim. Ama benim, bir izleyici olarak görmek istediğim bu değil. Bir de şu var: Survivor başlayalı henüz bir hafta oldu. Daha ne oyunlar izleyeceğiz. Sadece şans ya da sadece performans! Ama genel eğilim bu yöndeyken yarışların son evrensinde izlediklerimden çok zevk aldığımı söyleyemeyeceğim. Survivor 2018'i de "Bir arkadaşa bakıp çıktım." seviyesinde hatırlamak istemiyorum.

Survivor ile ilgili ilk hafta izlenimim böyle. Tekrar tekrar, yarışan tüm yarışmacılara kazasız, sakalanmadan güzel bir Survivor dönemi, izleyenlere iyi seyirler diliyorum.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER