Las herederas: Aşkı ve hayatı geç tadan bir kadının dramı

Las herederas: Aşkı ve hayatı geç tadan bir kadının dramı

Yaşamakta olduğu hayatı ne kadar yaşadığını sorgulamaya başlayan bir kadının hikayesini anlatıyor Las herederas / The Heiresses filmi. Eskiden varlıklı olan, ancak artık orta sınıfa gerileyen Chela’nın evine konuk ediyor bizleri. Kristal kadehlerin, gümüş yemek takımlarının, antika saatlerin hatta gül ağacından antika bir masanın dahi satışa çıkarıldığı zarif ancak yine de gösterişli bir ev.

Chela, ellisini çoktan devirmiş, hiç evlenmemiş zarif, çekingen ve kibar bir kadın. Kısa süre içinde hayat arkadaşı da olduğunu öğrendiğimiz yakın arkadaşı Chiquita ise Chela’nın aksine daha kaba, daha özensiz bir karakter. Her ne kadar ev Chela’nın olsa da evin direği rolü Chiqiuita’nın omuzlarında. Satış işlerine o bakıyor, yiyecek içecek ihtiyacını o gideriyor, yanlarında hizmet eden biri olmadığı dönemde de Chela’ya o hizmet ediyor ve hepsinden de önemlisi para işlerine Chiquita bakıyor. Ancak nereden çıktığını anlayamadığımız bir borcu var ikilinin, öyle ki Chiquita bir süreliğine hapse girmek durumunda kalıyor bu borç yüzünden. Zaten Chela’nin sorgulama süreci de Chiquita’nın, yani evin direğinin artık evde olmadığı dönemde başlıyor.

Ağzına sigara sürmemiş Chela, aşk uğruna ilk kez sigarayı deniyor.

Bir gün ihtiyar yan komşusu kendisini bırakmasını istediğinde hayatın farklı bir yönüyle tanışır Chela. O güne dek ömrünü evde oturarak, resim yaparak geçiren Chela, araba kullanarak hem içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı biraz olsun aşabileceğini görür (gerçi şoförlüğü para karşılığında yapmayı kendisine yakıştıramaz ancak yolcuları para vermeden duramaz) hem de yeni insanlarla tanışır. Sürekli konuşan, hayat tecrübelerini anlatan, Chela’ya kendisinin yaşamamış olduğu hayatı bu anılarla, hikayelerle tecrübe ettiren Angy ile tanışmasının ardındansa Chela kendi hayatını, Chiquita ile olan ilişkisini sorgulamaya başlar. Kendisinin aksine hayatı dolu dolu yaşayan bu kadına kendini aşık olmuş bulur.

İlk bakışta orta yaş krizine girmiş bir kadının kendini bulması gibi görülen Las herederas özünde ise  yalnızca yaşamın daha önce tecrübe etmediği, hayalini bile kuramadığı farklı bir yüzüyle karşılaşan Chela’yı anlatıyor. Chela’nın Angy’e yaklaşma çabası, kendisinin bir eşcinsel olduğunu anlayıp arkadaşlıklarını bitirmesinden korkması kendi özüne dönen bir kadını değil, hayat karşısında tecrübesizliğinin çekimserliğini yaşayan bir kadını bizlerin karşısına sunuyor. Ancak adındaki “mirasçılar” kavramı ile film kendi kuyusunu kendi kazıyor ve odağı bir anda Chela’dan alıp diğer kadınlara, eşlerinden kendilerine kalan hayatı yaşayan insanlara kamerayı çeviriyor. Belirtmekte ayrıca fayda var, 95 dakika olmasına karşın düşük temposuyla uzadıkça uzayan film aynı meseleleri ksıa metrajda, çok daha etkili bir şekilde aktarabilirmiş, zira film Chela’nın karakter derinliğini yaratırken bu denli uzun  bir süreye esasen ihtiyaç duymuyor. 3 film izlediğim Ana Yarışma’nın şimdilik en zayıfı…

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER