Tahir Nefes’e tüm bu anlatılanları kastederek “Doğru mu?” diye sordu ve Nefes doğru olduğunu söyledi. Tahir yıkıldı. Ve üç bölümdür yan hikaye olarak ilerleyen, annesinin kendisini sözlendirmek istediği Mercan’la evleneceğini ilan etti. Fakat delikanlı bir esas oğlan olduğu için Yiğit’e verdiği sözü tutmak istedi ve Nefes’le beraber gemiye gittiler.
Sen Anlat Karadeniz, ilk bölümünden itibaren küçük twistlerle ilerlediği için kendimce şöyle bir tahminde bulunmuştum: Mustafa ve Eyşan’ın Nefes ile Yiğit’i Vedat’a vereceğini anlayan Tahir bir plan yapmıştır diye düşünmüştüm. Ya da böyle olmasını ummuştum belki de. Fakat olmadı. Tahir, Nefes onu üç çocuğuyla ortada bırakmışçasına üzüldü, kıskandı ya da... Duygu durumu neyse ne, asla umursamıyorum!
“Rusya’da daha da özgür olursun artık. Belki birkaç sevgili daha yaparsın...”
Bunun üzerine Nefes, haklı olarak Tahir’e, bu durum eğer içine oturduysa kendisini Vedat’a geri vermesini söyledi.
“Yok. Vermem... Sen birini daha bulacaksın, o da seni Vedat’tan kurtarmaya kalkacak, canından olacak... Yok... Daha fazla yurdum erkeğini o psikopata kurban etmem.”
Bu sözlerle beraber, Tahir ile yaptığım empatinin sonuna gelmiş bulunduk sevgili okur. O fotoğraftaki adamın Nefes’in abisi olduğunu bizler öğrendik fakat kim olduğunun ne önemi var? Nefes kocası tarafından işkence görürken bir adama aşık olamaz mıydı? Buna kimse tek kelime laf edemezken Tahir’e ne oluyor? Nefes Tahir’e ben görmezken bir vaadde mi bulundu ya da geçmişinde kimse olmadığını falan mı söyledi?
Ya da diyelim ki Eyşan’ın yalandan iddia ettiği üzere, Nefes Vedat’ı aldatmıştı; o zaman işkenceye maruz kalması normal mi karşılanmalıydı Tahir’in nezdinde de bunları söyleyiverdi? Tahir, Vedat’ın Nefes’i zorla alıkoyduğunu ve aslında kocası olmadığını bilmiyor mu? Yani böyle bir şey olsaydı da Vedat’ı aldatmış mı sayılırdı Nefes? Aldattıysa da Tahir’e ne?
Hepsini geçtim... Nefes, esaretinden kurtulmak için bir korumayı kullanarak, ona aşık olmuş gibi davranamaz mıydı ayrıca? O zaman kim, nasıl suçlayabilirdi Nefes’i? Bu Tahir’i ilgilendirir miydi?
Tahir o tribi, belki -bakın belki diyorum- Nefes ona “İyi ki sen çıktın karşıma, beni bırakma!” falan deseydi, ancak o zaman atabilirdi. O zaman belki, yine anlardım onu bir şekilde. Nefes’in kendisini kullandığını düşündü herhalde, yazık falan derdim, belki... Fakat Nefes, ilk günden beri Tahir’e “Bırak bizi gideyim!” diyor. Nefes ve Tahir arasında yakıştırmalar yapan bizzat Tahir ve ailesi; Nefes değil!
Kadına şiddet fiziksel bir eylem değildir yalnızca. Aşağılamak da bir çeşit şiddettir Tahir Efendi! Üstelik Nefes, herhangi bir kadın değil. Psikopatın teki tarafından, oğlu ile beraber sekiz sene işkence görmüş, yaralı, ürkek ve de travmaları olan henüz yirmi dört yaşındaki genç bir kadın, anne... Sen Nefes’in bileğini tuttuğunda Vedat’ın sahip olduğu bakış açısıyla bir olamaz senin bakış açın. Vedat’ın psikolojik problemi var; seni de deli dürttü o sırada zaar. Çünkü başka türlü açıklayamıyorum bu davranışını kendime.
Ve neyse ki Sen Anlat Karadeniz’in senaryo yazarları da aynı fikirde olduklarını Twitter.üzerinden dile getirdiler. ^^

Sevgili Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem Tahir Kaleli’yi tanıyorlardır elbette fakat ben henüz onunla “Merhaba... Merhaba” seviyesindeyim. Bu sebeple, bu bakış açısı Tahir’in karakterine terstir ya da değildir diyecek bir ilişkim yok kendisiyle. Fakat yine de “Sen Tahir Kaleli’sin aptallık etme!” diyesim çok var; esas oğlan diye herhalde.
Dramaların en sevdiğim yanı budur; karakterin yaptığı hataları da severim. Öfkelensem de severim. Bu bir kurgu. Bu hayatta hiçbirimiz hiçbir zaman doğru yolda kalamadığımız gibi karakterler de hata yapabilirler; yeter ki mantık ve kişilikleri çerçevesinde olsun. Bu sebeple Tahir’in hatasını nasıl doğruya çevireceği ve kendisini nasıl açıklayacağı onu diğerlerinden ayıracak. Ve sabırlar kendisini affettirmesini bekleyeceğim. Tabii lütfen hobi olarak hata yapıp benim tansiyonumdan uzak durursa bundan sonra, çok mesut olurum.
Umarım beni ekran karşısında hayrete düşüren, devamındaki yüzük merasimini görmemi engelleyen, ancak Nefes nezarethanede Vedat’a silah çektiğinde kendime geldiğim cümleler, hikayeye güzelce bir yönde hizmet eder. Keza, “Erkek işte. Vedat’ına, Tahir’ine bakmıyor. Erkek!” sonucu çıkartmak istemiyorum dün izlediğim bölümden. Böyle olursa çok üzülürüm.
Ayrıca çok merak ettiğim bir iki şey daha var. Vedat’ın hasta derecede bir manyak olduğunu biliyoruz. Bu doktorlar tarafından desteklendiğinde bu suçlardan hüküm giyememesi ve serbest kalması mümkün olur mu mesela? Çünkü hikayenin kötü adamı olduğu için onu içeride uzun süre tutamayacaklardır. Ve hikaye Nefes ile Tahir’in Vedat’tan sürekli olarak kaçmalarıyla nereye kadar ilerleyecek onu da kestiremiyorum, daha yolun çok başındayız. Bu kaçma kovalamaca bittiğinde asıl, hikaye nasıl renklenecek ve ne yöne doğru gidecek çok merak ediyorum. Bu da burada kalsın. Zamanla cevaplarımızı alacağız. ^^
Sevgiyle...