Ben Aslı'yı Hayat Bilgisi'nin Hazal'ını oynadığından beri tanıyorum. Sonrasında efsaneleşmiş birçok yapımda yer alarak herkesin belleğine yerleşti. Bu yazıyı yazmadan önce Aslı'nın dizilerinden kısa kısa izledim. Mesela şu sahneleri ezbere bilirim: "34 yaşındayım, bir seni sevdim çok saçma. Çok saçma ulan buradasın dokunamıyorum çok saçma. İçim gidiyor sarılamıyorum çok saçma!" (Akıldan yazdım, teyit ettim gerçekten de ezbere biliyormuşum bravo Sena :) Bu sahnedeki küçük kız çocuğunu izleyin, Ahu'nun çaresizliğini, ürkekliğini...
Şimdi, benim Ranini ile tanışıp bu sitede yazmamı sağlayan Kayıp dizisinden bir diğer tüyleri diken diken eden sahneye bakalım: "Sevmiyorum ulan seni, çıkma karşıma bulma beni!"
Sene 2017, aradan geçen 4 yıldan sonra bile Kayıp'ın bu kadar erken bitmesi kalbimde küçük bir sızı hala.. Neyse, bu iki sahnedeki farkı gördünüz mü? Aslı'nın bu kadar farklı iki karakteri şahane bir şekilde bize anlatmasını.. Her dizisinden birkaç kesit izleyince fark ettim ki Aslı büyümüş. Sanki buna karar verebilen bir otoriteymişim gibi oldu, haddimi aştım belki ama bunu kendisi de söylüyor: "Daha iyi hissediyorum." diyor. "Çok farkında oluyorsun. Karar verip, hedef belirleyip ona odaklanabiliyorsun." Arka arkaya gelen reklam filmleri, 8 Aralık'ta vizyona girecek olan Öteki Taraf ve canımız Süreyya'mız İstanbullu Gelin. Aslı zirvede ve buna şahit olduğum için çok mutluyum.